---
Asaf, Pera’nın söyledikleriyle baş etmeye çalışıyordu. İkisi de geçmişin gölgeleriyle yüzleşmeye başlamışlardı ve her geçen dakika, daha da karmaşık hale geliyordu. Pera, savcı kimliğini kabullenmişti, ama bunun yanı sıra kişisel bir intikam arayışına girmişti. Defne’nin ölümüne dair ortaya çıkan ipuçları, sadece bir cinayet değil, geçmişin birikmiş bütün yaralarının gün yüzüne çıkmasına neden oluyordu.
"Bir şeyler bulmalıyım," dedi Pera, Asaf’ın odasında masanın etrafında dolaşırken. "Eğer Defne’yi öldüren adamlar hâlâ dışarıdaysa, o zaman adaleti sağlamak benim sorumluluğum. Bir savcı olarak görevim bu... ama aynı zamanda kardeşi olarak, ablamın öldürülmesinin ardındaki gerçekleri açığa çıkarmak zorundayım."
Asaf, Pera’nın kararlılığını fark etti. Ancak içindeki korku büyüyordu. Pera, bu karanlık dünyaya ne kadar yakınsa, Asaf da o kadar tehlikeye yaklaşıyordu. Bu iş, artık sadece Defne’nin intikamı değildi. Her adımda, geçmişin ölüleri, kayıplar ve suçlar ortaya çıkıyordu. Asaf, yıllarca bu dünyadan uzak kalmaya çalıştı ama Pera, bir kapıyı daha aralamıştı. Bu yolculuk, ona hiçbir zaman yalan söylememiş olan karanlık geçmişin kapılarını yeniden açıyordu.
"Pera..." dedi Asaf, derin bir nefes alarak, "Bunu tek başına yapma. Defne’yi kaybettik, ama geçmişi kazanmaya çalışırken kendini kaybetme. Bu dünyaya ait olmanın bedelini biliyoruz."
Pera, gözleriyle Asaf’a sertçe baktı. "Beni korkutamazsın, Asaf. Benim için kaybedilecek bir şey yok. Defne’nin ölümüne dair bir şeyler bulmalıyım. Eğer bir bağlantı varsa, öğrenmem gerek. Ve senin de yardımlarına ihtiyacım olacak."
Asaf, Pera’nın gözlerindeki kararlılığı görünce sessiz kaldı. Sonra yavaşça, "O zaman birlikte yapalım," dedi.
Pera, Defne’nin ölümünü araştırmaya başladığından beri, önünde yeni ipuçları beliriyordu. Son birkaç gündür, eski arkadaşlarından ve bağlantılarından aldığı bilgiler, bazı şeylerin hiç de göründüğü gibi olmadığını gösteriyordu. Ölümler, cinayetler ve kaybolan insanlar, bir ağ gibi birbirine bağlıydı. Ama bir şey vardı—Defne’nin ölümü yalnızca bir başlangıçtı. Hedefte başka insanlar da vardı. Pera, bu karmaşık ağda her ipucunu dikkatlice incelemeliydi.
Bir gün, eski bir tanıdığı olan gazeteci Efe, Pera’yı aradı. "Birkaç haber aldım," dedi telefonda. "Ama dikkatli olmalısın, savcı. Defne’nin ölümünden önce birkaç tehlikeli kişiyle ilişki kurmuş. Belki de bu adamlar ölümüyle ilgili."
Pera, telefonu kulağından çekti. "Tehlikeli adamlar?" diye mırıldandı. "Kim bunlar?"
Efe, sesini daha da ciddileştirerek, "Bunlar eski mafya bağlantılı tipler. Ama dikkat et—bunların birçoğu hâlâ aktif. Hatta aralarında, Defne’yi hedef alabilecek kadar güçlü olanlar bile var."
Pera, derin bir nefes alarak telefonu kapattı. O anda her şeyin bir araya gelmeye başladığını hissetti. Defne’nin ölümü, bir mafya savaşının parçası olabilir miydi? Ya da başka bir şey vardı, ama kimse görmemişti?
---
O gece, Pera tekrar eski evlerine döndü. Zihninde, geçmişin o korkutucu ve karanlık günleri canlanıyordu. Babaları, yıllar önce her iki kızını da döverken, aralarındaki bağları koparmıştı. O dönemde yaşananlar, her şeyin temelini atmıştı. Babaları, hiçbir şekilde acıma göstermemişti. O gün, Pera ve Defne’nin hayatları, tek bir geceyle değişmişti.
Bir akşam, Pera ve Defne evde yalnızdılar. Babaları bir sebepten dolayı eve gelmişti, ama o gece her şey farklıydı. Pera, o zamanlar sadece on yaşındaydı, Defne ise on dört. Birbirlerine daha çok yakın olmaya başlamışlardı, çünkü babaları ne zaman içki içse, onları daha da fazla dövüyordu. O akşam, Defne’nin gözlerinde korku vardı, ama o yine de Pera’yı savunmak için her şeyi göze almıştı.
"Bizi koru, Pera," demişti Defne, babalarının öfkesinden bir an olsun kaçmaya çalışırken. "Lütfen…"
Ve sonra o korkutucu anlar başladı. Babalarının sinirleri daha da bozulduğunda, o geceyi unutmak imkansız hale getirmişti. Babaları, her ikisini de yere yatırmış ve vurmuştu. Ama Defne, bir şekilde Pera’yı savunarak araya girmişti. O, her zaman Pera’yı korumuş, ona güven vermişti. O an, Pera’nın hayatı bir daha asla eskisi gibi olamayacak şekilde değişmişti.
---
O geceyi hatırlamak, Pera’yı derinden etkiliyordu. Ama şimdi, artık geçmişin acılarını hatırlama zamanı değildi. Defne’nin ölümü, her şeyin bir sonu değil, sadece bir başlangıcıydı. Pera, babasının karanlık geçmişinin ötesine geçmeye kararlıydı. Bu dava, yalnızca bir cinayeti çözmek değil, aynı zamanda geçmişin derin yaralarını sarmak olacaktı.
Asaf, Pera’nın yanında duruyordu. Ama geçmişin gölgeleri ikisini de takip ediyordu. Şimdi, birlikte bu karmaşık bulmacayı çözmek zorundaydılar. Pera, defalarca düşündüğü gibi, adaletin yolunun karanlıkta olduğunu ve bu yolda yürürken kimseye güvenmemeleri gerektiğini biliyordu.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Durak
Teen FictionTehlike, ihanet ve sırlarla dolu bir dünyada, Unutulmuş Yankılar kaybolan bir aşkı, silinen hafızaları ve gerçeğin peşinden sürükleyen acımasız bir yolculuğu anlatan sürükleyici bir hikaye. Asaf'ın hayatı, karısı Defne, vahşi bir mafya baskınında öl...