ás-11; kaybolan umutlar

88 20 0
                                    

6 yol sonra

---

Asaf, son birkaç yılı Defne'nin kaybolan izlerini aramakla geçirdi. Her sabah, bir öncekinden daha umutsuz bir şekilde, yeni bir ipucu peşinden koştu. O kadar uzun süre geçmişti ki, artık ne zaman başladığını hatırlamıyordu. Sadece zamanın nasıl geçtiğini fark edebiliyordu. Saatler, günler, aylar birbiri ardına savrulurken, her yeni araştırma ona daha fazla kaybolmuşluk duygusu aşılıyordu.

İlk başlarda, her şey mümkün gibiydi. Sadece birkaç doğru adım atması, birkaç doğru bağlantı yapması gerektiğini düşünüyordu. Ama zamanla, Defne'nin kayboluşu bir labirent haline dönüştü. Adımlar ne kadar doğru olursa olsun, her köşe başı onu daha da derin bir karanlığa sokuyordu.

Bir gün, eski mahallenin köhne sokağında yürürken, birkaç yıl önceki o ilk günleri hatırladı. "Bulacağım," demişti o zaman. "Bu sefer her şeyi öğreneceğim." Fakat şimdi, yıllar sonra, bu cümle kulağında bir yankı gibi çınlıyordu. "Bulacağım…" Şimdi, bu kelimeler boş bir vaat gibi geliyordu. Onu bulma umudu, her geçen gün biraz daha soluyordu.

Asaf, Defne'yi bulamamakla yüzleşmenin acısıyla baş başa kaldığında, bir an bile duraksamadan tekrar yola çıkmaya karar verdi. Yolda yürürken, birden durup geri döndü. Sonra tekrar yürümeye başladı. "Ne yapıyorum?" diye düşündü. Aslında her şeyin ne kadar anlamsız hale geldiğini fark etti. Artık Defne'yi bulmak için çaba harcamanın bir anlamı yoktu, çünkü gerçekte hiç bulamayacaktı.

Bunun farkında olmak, onu bir boşluğa itiyordu. Bir zamanlar her şeyin yerli yerine oturacağını, her şeyin düzeleceğini hayal etmişti. Ama o hayal, zamanla silindi. Defne'nin kayboluşu, Asaf'ın hayatında bir kara leke gibi kalacaktı.

O gün, akşamın alacakaranlığında, Asaf evine dönerken yavaşça yürüdü. Araba farlarının ışıkları, yolun kenarındaki ağaçların gölgeleriyle birleşip uzayan bir korku filmi sahnesine dönüştü. Her adımda, her an, Defne'nin yüzü bir anlığına belirdi ama hemen silindi.

Evde, Afran çocuğa bakıyordu. Küçük kız, bir başka günün sabahını karşılamaya hazırlanıyordu. Asaf, içini burkan bir hıçkırıkla derin bir nefes aldı. “Beni bekleyenler var,” diye düşündü. Belki de geçmişi bırakmanın, ileriye gitmenin zamanıdır.

O gece, Defne’nin kaybolduğu günden sonra ilk kez uyuyabildi. Uyandığında, bir şeyin değiştiğini fark etti. Artık Defne’nin kaybolmuş geçmişine saplanıp kalmak yerine, yaşaması gereken hayatı anlamaya karar vermişti. Ama bir eksiklik vardı. Gelecekteki her adımda, içindeki boşluk hep orada duracaktı.

---

Asaf, 7 yaşındaki kızı Okyanus'la geçirdiği günü çok seviyor. Sabah erkenden uyanıp, ona kahvaltı hazırlarken Okyanus mutfakta koşuşturuyor. Okyanus'un en sevdiği kahvaltı, peynirli börek ve çay, ama Asaf bu sefer ona farklı bir şey yapmayı düşünüyor. Yavaşça sofrayı hazırlıyor, Okyanus'un neşeli sesini duyuyor.

Okyanus, her zamankinden daha heyecanlı çünkü bugün babasıyla birlikte dışarı çıkacaklar. Asaf, kızını parka götürmek için hazırlık yapıyor. Okyanus, parkta oyun oynamayı ve kaydıraktan kaymayı çok seviyor. Yolda, Asaf kızına her zaman olduğu gibi eğlenceli hikayeler anlatıyor, Okyanus ise her fırsatta babasına soru soruyor: "Baba, neden kuşlar uçar?" ya da "Zaman gerçekten geriye gider mi?" gibi. Asaf, bazen bu soruları cevaplamakta zorlanıyor, ama yine de gülümseyerek cevaplıyor.

Parkta, Okyanus top oynamayı çok seviyor ve babasıyla birlikte koştuktan sonra, Asaf onu bir süre izliyor. Okyanus’ın neşeli kahkahası, Asaf'ın içinde bir mutluluk dalgası yaratıyor. Sonrasında bir süre salıncağa biniyor, Asaf ona itmek için sırayla itiyor, her defasında Okyanus’un gülüşü biraz daha yükseliyor.

Öğle yemeğini parka yakın bir kafede yedikten sonra, birlikte dondurma alıyorlar. Okyanus, çikolata ve vanilya karışımını tercih ediyor, Asaf ise kayısılı olanı seçiyor. Dondurmaları yedikten sonra, Asaf biraz yorgun ama mutluluktan dolu bir şekilde Okyanus’la parktan ayrılıyor. Günün sonunda, Okyanus başını babasının omzuna yaslayarak uykuya dalıyor.

Asaf, kızının gözlerindeki huzurla günün bitişine dair içini sımsıkı sararak, bu anın kıymetini çok iyi biliyor.

Son Durak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin