---
Asaf, geceyi sessizlik içinde geçirirken, birden kapı zarıldı. Zihninde Defne’nin anılarıyla boğuşan Asaf, bir an için kim olduğunu anlamaya çalıştı. Kapıyı açtığında, karşısında Pera’yı buldu. Yüzünde hafif bir gerginlik vardı, gözleri ise bir şeyler peşinde koşar gibi parlıyordu.
"Bir şey mi oldu?" Asaf, Pera’nın yüzündeki ifadeyi fark etti. Onun bir soru sormaya geldiğini hemen hissetmişti.
Pera, içeri adım atarken gözlerini kırpıştırarak cevap verdi. "Asaf, ablamın ölümüne dair bazı şeyler buldum. Sana birkaç soru sormak istiyorum."
Asaf, derin bir nefes aldı. Pera’nın ablası Defne’nin ölümü hala Asaf için travmatik bir konuydu. Hemen zihninde bir bariyer kurdu. Ne de olsa, Defne’nin ölümüne dair hâlâ kaybolmuş olan çok fazla şey vardı. Ama Pera'nın kararlılığı, bu sorunun daha fazla ertelenemeyeceğini gösteriyordu.
“Defne’nin ölümünden sonra sana pek fazla soru sormadım, Pera," dedi Asaf, her kelimesini dikkatlice seçerek. "Ama bir şeyler mi buldun? Ne tür bir şeyler?"
Pera, biraz çekingen bir şekilde, odadaki atmosferin ağırlığından etkilenerek masanın kenarına oturdu. "Bazı garip şeyler," dedi, "belki de bu hepimiz için çok karışık, ama ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Ablamın ölümü... Gerçekten bir kaza mıydı?"
Asaf, bir an ne diyeceğini bilemedi. Defne'nin ölümünün o kadar karışık bir öyküsü vardı ki, bu konuda kesin bir şey söylemek, her zaman kaçınması gereken bir konu olmuştu. Ama Pera’nın gözlerindeki kararlılığı, onun bu konuyu artık daha fazla saklayamayacağını düşündürdü.
"Defne’nin ölümünden sonra," diye başladı Asaf, yavaşça, "ben de birçok şey sordum, ama bazı cevaplar bulmak istemedim. Hala bazı şeyler gizli. Ama bir şeyler öğrenmeye çalışıyorsan, belki de bunu yapmanın vakti gelmiştir."
Pera, gözlerini ona çevirdi. "Söylediklerini anlıyorum ama... Herkes o kadar kolay unutuyor ki. Sanki ablamı unutmamıza izin veriyorlar. O, yalnızca bir kayıp değil, bir mesaj da bırakmış olabilir. Bu yüzden kendi araştırmamı yapmaya başladım."
Asaf, Pera’nın kararlılığına hayran kalırken, içindeki korku biraz daha büyüdü. Defne’nin ölümünün ardından gizlenmiş olan gerçekler, her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyordu. Ve Pera, bu gerçeklere ulaşmaya çok kararlıydı.
"Bir şeyler buldun mu?" diye sordu Asaf, gözleri Pera'nın yüzünde.
Pera, bir an sessiz kaldı, sonra cebinden bir dosya çıkardı. Asaf, dosyanın üzerine yerleştirilen fotoğrafları dikkatlice inceledi. Birkaç eski dosya, tanıdık yazılar ve birkaç isim... Her biri, Asaf'ın o karanlık dünyaya ait geçmişinden izler taşıyordu.
"Bu isimler... Bu adamlar kim?" Asaf, fotoğraflardan birini göstererek, gözleri dikkatle okudu.
"Bir grup, eski mafya bağlantılı kişiler. Benim araştırmalarıma göre, ablamın ölümünde parmağı olabilecek birkaç kişi var. Birkaç tanesi, yıllardır kayıptı ve son zamanlarda çok fazla dikkat çekmeye başladılar. Belki de bu ölüm bir tesadüf değil," dedi Pera, bir adım daha ileri gitmek için cesaretini topladı.
Asaf’ın içindeki endişe arttı. Pera’nın söylediği her kelime, geçmişin karanlık dehlizlerine daha fazla ışık tutuyor gibiydi. Defne’nin ölümünün ardında gerçekten mafya bağlantıları olabilir miydi? Ya da daha derin bir şeyler vardı, kimse henüz farkında değildi.
"Yani... bu adamlar senin ablanın ölümüne mi neden oldu?" Asaf’ın sesi düşük, ama kararlıydı.
Pera, başını sallayarak cevap verdi. "Henüz net değil. Ama ablamın bir şeyler keşfettiğini biliyorum. O, son zamanlarda çok fazla şüpheli adamla karşılaşıyordu. Onun ölümü de bir şekilde buraya bağlanıyor. Bu dosyalar sadece bir başlangıç. Fakat bazı şeyleri daha net anlamam gerekiyor."
Asaf, gözlerini Pera’dan ayırmadan, odanın içindeki hava değişmeye başladığını hissetti. Kendi geçmişindeki karanlık gölgeler, Pera’nın söyledikleriyle şekillenmeye başlamıştı. Eğer bu olaylar gerçekten bir bağlantı içeriyorsa, Defne’nin ölümünü çözmek sadece Pera için değil, aynı zamanda Asaf için de hayati önem taşıyacaktı.
"Yani, bu işin içinde mafya var mı?" diye sordu Asaf, gözlerinde karanlık bir anlam vardı.
Pera, yavaşça başını salladı. "Bunu henüz kesin olarak söyleyemem, ama bazı izler var. Eğer Defne bir şeyler öğrenmişse... birilerini tanımışsa... belki de ölümüne giden yol, uzun zaman önce başlamıştı. Bizim bilmediğimiz bir oyun oynanıyordu."
Asaf derin bir nefes aldı, içindeki tüm korkularla yüzleşmeye karar verdi. “Pera, ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Eğer bu işin içinde birileri varsa... her şeyi öğrenmelisin. Ama dikkatli ol. Çünkü bu oyunun içinde bizim de bir yerimiz var.”
Pera, başını sallayarak kararlı bir şekilde dosyasını cebine koydu. "Evet, kesinlikle. Ama önce gerçeği öğrenmeliyim. Abla, her zaman bana doğruyu göstermeye çalıştı. Bu sefer, o doğruyu bulacağım."
Asaf, Pera’yı izlerken, geçmişin izlerinin her geçen gün daha fazla ortaya çıkacağını biliyordu. Ve bir kez daha, hayatının bu yeni bölümünde, Defne’nin anısına karşı doğruyu bulmak için savaşmak zorunda kalacaklardı. Ancak bu sefer, Pera da onun yanında olacaktı. Ve belki de, geçmişin tüm karanlıklarını aydınlatmak için birlikte hareket etme zamanı gelmişti.
---

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Durak
Teen FictionTehlike, ihanet ve sırlarla dolu bir dünyada, Unutulmuş Yankılar kaybolan bir aşkı, silinen hafızaları ve gerçeğin peşinden sürükleyen acımasız bir yolculuğu anlatan sürükleyici bir hikaye. Asaf'ın hayatı, karısı Defne, vahşi bir mafya baskınında öl...