5

3.4K 143 32
                                    

"Kalk oraya ben oturacağım." Mert Hakan'ın söylediği şeyle güldüm ve ona cevap vermek yerine camdan dışarıyı izlemeyi tercih ettim.

"Bence kendine bi' yer bul ve otur. Yoksa ayakta kalacaksın." Bu söylediğimle göz devirdi ve beni dürtmeye devam etti.

"Mert sen buraya geç ben de oraya geçerim." Kıvırcık saçlı sarışın bir kadın ona doğru konuştuğunda kaşlarım havalandı.

"Selam, Sera ben." Uzattığı elini sıktığımda bana gülümsüyordu.

Kim olduğunu çıkarmaya çalışırken aklımı kurcaladığını anlamış olacak ki arkamda oturan Ferdi'yi gösterdi.

"Sevgilim, Ferdi." Doğru, magazinleri okurken denk gelmiştim.

"Efsa ben de memnun oldum."

"Sera tanıştığına memnun olacağın birisi değil o, boşver." Mert Hakan'ın söylemiyle gözlerimi devirdim.

"Onu takma, o böyle eğleniyor." Bu söylediğiyle sırıttım.

"Ben ondan daha güzel eğleniyorum." Sera bu dediğimle kocaman gülümsedi.

"Biliyorum, alıyorum haberlerini. Magazinleri okuyan tek sen değilsindir." Söylediği şeyle sırıttım.

"Gerçekten birbirinizle uğraşmaktan hiç sıkılmıyor musunuz?" Dudak büzdüm.

"Bence eğlenceli ama o genel olarak gerilmeyi seçiyor." Bu söylediğimle arkamdaki Mert Hakan kafasını bize doğru uzattı.

"Kapıma kek bırakıp yanına 3-2 yazdın Akgün, sence bu nasıl bir eğlence?" Bu söylediğiyle kahkaha attım.

"Beğendin mi keki?" Sorduğum soruyla yüzünü buruşturdu.

"Hayır çok kötü olmuştu."

"Zevksizim demiyorsun da." Sera gülerek bizi izliyordu.

Ben de gülerek önüme dönmüştüm. "Aslında siz Galatasaraylılarla sandığımdan daha iyi anlaşıyoruz." Bu söylediğiyle kafamı salladım.

"Bak, ben hep şunu savunurum. Rekabetin olmadığı bir yerde şampiyon olmanın bir anlamı yoktur. Rekabet beraberinde eğlenceyi getirir. Açık konuşmak gerekirse, Fenerbahçe için diyorum bunu şu an sen yanımda olduğun için. Fenerbahçe olmadan bir Galatasaray, Galatasaray olmadan bir Fenerbahçe olmaz. Bu iki takım birlikte rekabet içerisindeyken güzel."

Anlattıklarıma katılırcasına kafasını sallıyordu.

"Bence bu takımların düşman olarak nitelendirilmesindeki en büyük etken bazı taraftar kitlesi. Herkes emek veriyor çabalıyor ve herkes kendi takımını daha güzel görüyor. Zaten başka takımı güzel görüyorsan o takımlı olursun öyle değil mi? Bence birlikte eğlenmek varken insanları düşman belletiyorlar." Sera'nın gözleri ışıldamıştı.

"Sonunda benimle aynı düşünen biri, gerçekten bunu anlatmaya çalıştığım o kadar insan var ki." Gülümsedim bu söylediğiyle.

"Azıcık yavaş konuşun anlayamıyoruz." Ferdi'nin söylediği şeyle gülümsedim.

Anlayamayan kendisi değildi, anlayamayan Mert Hakan'dı. Ancak onu burada söylemek istememiştim.

Sera'yla birbirimize gülümsediğimizde nereden bilebilirdim ki belki de en yakın arkadaşlarımdan biri olacağını.

Mola vermek için durduğumuzda oturmaktan her yerime ağrı girmişti.

Otobüsteki çocuklara çikolata almak için mola verdiğimiz yerin marketine girmiştim.

"Bu kadar çikolata yersen sağlıksız beslenmekten öleceksin." Mert Hakan'ın söylediği şeyle kaşlarımı çattım.

"Kendime almıyorum Yandaş. Ancak öyle bile olsa bence en güzel intihar şekli olurdu." Söylediğim şeye şaşkınlıkla bakıyordu.

Hayır tabii ki, intihar etmeyi bu şekilde düşünmemiştim.

Otobüsteki çocukları saydığımda çikolataların parasını ödeyip marketten çıktım.

Kapının önüne geldiğimde ayakta gezip limonata satan amcaya gülümsedim.

"Ben bir tane alabilir miyim?" Gülümsememe karşılık o da gülümsemiş ve bir tane vermişti. "İster misin Yandaş? Sana da ısmarlayayım mı?" Sorduğum soruyla cebinden para çıkarıp kendisine almıştı.

"Sigara ve limonata mı cidden? Zevksiz." Söylediğim şeyle kendini duvara yasladı ve beni izlemeye başladı.

"Sen nasıl tercih edersin, sigarayı?" Sorduğu soruyla yüzümü buruşturdum.

"Tercih etmem."

"Ya yaşadığın şeylerin acısını dindireceğini bilsen Akgün?" Omzumu silkmiştim.

"Sigaraya başlamak için çok büyük bir sebebim olmalı. Ayrıca sen sporcusun, içmemelisin." Bu söylediğimle gülümsedi.

"Yeterince sebebim var."

Redamancy || Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin