32

2.1K 98 6
                                    

"Sürekli şu konuyu konuşmak için çağırma İrfan beni. İddiaya girdik, dönüşü yok." Bu dediğiyle Mert Hakan'ın yüzü oldukça ciddi görünüyordu.

"Neden yapıyorsun hâlâ bunu? Sevmiyor musun cidden? Görüyorum oğlum ben seni, tanıyorum! Köpek gibi hoşlanıyorsun bu kızdan, neden oğlum neden?" Sinirle konuştuğunda İrfan'ın bu denli beni savunmasına gülümsemiştim.

Her ne kadar başta böyle bir iddiaya girse de pişman olmuştu öyle değil mi?

"İddia falan yok, ben çekiliyorum."

"O kızı yatağıma atabileceğimi bildiğinden dolayı kaçıyor musun!" Mert Hakan'ın söylediği şeyle yumruklarımı sıktım.

"Bu kadardı." Sera, videoyu durdurduğunda ona minnettar gözlerle bakıyordum.

"Emin misin? Bu her şeyi daha kötü yapmaz mı?"

"Beni tehdit olarak görmemesinden iyidir. Hadi yine iyisin, Fenerbahçe'ye bir iyilik yapacağım ve sarı kart alan oyuncu sayınızı azaltacağım."

"Efsa... Yapmasan mı?" Durgunlukla söylediğinde kafamı iki yana salladım.

"Sera, ona zaman tanıdım. O hâlâ nasıl düşünüyor görmüyor musun?" Merakla baktığımda derin bir nefes aldı ve hak verdi.

"Göster gününü güzelim." Omzumu sıvazladığında elini tuttum ve güvenle baktım ona.

Ayaklarım neden gitmiyordu? Ona bunu yapmayı deli gibi isterken neden yapamıyordum?

Yoksa, yapmak istemiyor muydum?

Ama çok kırılmıştım.

Evet... Bunu yaparsam ondan ne farkım kalacaktı.

Sera da istemiyordu hem.

Ofladım, keşke Kerem olsaydı.

Sera yapmayacağımı anladığında gülümsedi. "Bırak, ne hâli varsa görsün. Kendine odaklan, arkadaşlarına odaklan. Ailene odaklan, yani bize." Gülümseyerek söylediği şeyle ben de gülümsedim.

Gözüm Halil'e bulaşan Yunus'a kaymıştı.

Üzerimdeki beyaz elbiseyle ayırt edilmem zor değildi. Yunus'un yanına gidip ona sarıldığımda şaşkınlık doluydu yüz ifadesi.

"Biraz sevgi."

Sevgimizi normal şartlar altında kafaya vurarak gösteren ikizler olarak bu biraz garip gelmişti doğal olarak.

Mert Hakan nereye gidersem beni izliyordu.

Yaptığım hareketlerin bi' anlamı olmalıydı gözünde.

Ya anladıysa kafasına girmiş miydi acaba?

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

"Ben çok içtim Efsa, devam edeceğim gitmek istediğinden emin misin?" Yunus'un sorusuyla kafamı sallamıştım.

"Biraz yalnız kalmam gerekiyor."

"Tamam güzelim benim, eve gidince yaz." Saçlarıma öpücük konduran ikiz kardeşime gülümsedim ve soğuk havanın bedenimi titretmesine izin verdim.

Arabaya bindiğimde derin bir nefes aldım ve arabayı çalıştırdım.

Bazen bu durumlara gelmeye gerek var mıydı? Ayrıl gitsin diyordu bir tarafım.

Diğer tarafımsa deli gibi seviyordu.

Aniden yanıp sönen ışıklarla arabanın kenara doğru savrulduğunu hissetmiştim.

Kafası bu denli dolu olan insanlar araba sürmemeliydi sanırım.

Gözlerim hafifçe kapanırken duyduğum tek şey çalan korna sesleriydi.

Redamancy || Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin