28

2.3K 109 39
                                    

"Bence artık bekar bir hanımefendi değilsin." Söylediği şeyle heyecanla kafamı salladım.

O da saçlarıma ufak buseler kondurdu.

Her iki takım bu sürpriz için bir olmuştu.

Biz düşman değildik.

Biz rekabet eden iki takımdık.

Galatasaraylılar ve Fenerbahçeliler olarak karşılaşmayacaktık.

Nasıl olduğunu anlayamamıştım, Mert ve Zani takım kaptanı olmuşlardı ve oyuncu seçeceklerdi.

Yunus, Mert'in takımındaydı Halil ile beraber.

Kerem ve ben Zani'nin takımındaydım.

Sera ve ben ayrı takımlara düşmüştük.

"Sizi yeneceğiz!" Heyecanla Mert'e doğru konuştuğumda bana doğru geldi.

"Aşk kazansın yavrum."

Kazansın.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Beni orta saha oyuncusu yapmışlardı. Zani'nin pasıyla hızla öne doğru koştum. Ayağıma takılan çelmeyle kendimi Mert Hakan'ın üzerinde buldum.

"N'aber güzelim?"

"İyidir Mertçiğim, senden?"

"Flörtleşmeniz bittiyse devam edelim mi?" Zani'nin söylediğiyle kaşlarım çatıldı.

Hakem olarak belirlediğimiz hocamız faul vermişti.

Onların ceza sahası içerisinde olduğumuz için penaltı kullanılacaktı.

"Sen kullan." Omzumu sıvazlayan Kerem'e gülümsedim.

Penaltının başına geçtim ve İrfan'ın yakalayamayacağı o noktayı belirledim.

Yüzde seksen sola atardım ancak bu defa sağa atacaktım.

Vurduğum şut ağları havalandırdığında koşarak Kerem'in sırtına atladım.

Maçtakiler gülümseyerek bakıyordu bana. Sera koşarak bana sarıldığında güldüm.

Dostluk maçıydı ve biz eğleniyorduk.

Kerem'in ikinci golüyle göğüs tokuşturmak için birbirimize koştuk.

Kerem, kolunu omzuma atmıştı. Molaya girdiğimizde Mert Hakan'ın yanına gitmiştim.

"Maçı çevireceğiz biliyorsun değil mi?" Söylediği şeyle güldüm.

"İmkanı yok." Söylediğim şeyle güldü.

"Bence imkansız diye bir şey yok." Bu dediğine sırıttım.

"Bi' de Tadic Fenerbahçe'ye gelecek de tam olsun." Bu dediğimle gülümsedi.

"O da olur be güzelim."

Ona sımsıkı sarıldığımda gülümsedi ve omzumun üstündeki koluyla beni kendine doğru daha fazla çekti.

"İddiaya girelim mi?" Sorgularcasına bakıyordum bu dediğine.

"Nesine?"

"Eğer biz bu maçı çevirir ve yenersek bizim için yemek yapacaksın, ikimiz için." Söylediği şeyle güldüm.

"Peki ya biz kazanırsak sen mi yapacaksın?" Sorduğum soruya kafasını salladı.

"Anlaştık çak." Elimi uzattığımda beşlik çakmıştı.

Başlayacağımızı söylediklerinde saçlarıma öpücük kondurmuştu.

"Başarılar yavrum."

"Başarılar Mertçiğim!"

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Berabere biten maçla derin bir nefes aldım.

Beni sürekli koşturmuşlardı.

Sera da benim kadar yorulmuştu ve benimle birlikte kendini yere bıraktı.

Fotoğrafımızı çeken Ferdi'yle bağırdım.

"Çekme!" Gülerek bağırdığımızda Ferdi de gelip selfie çekmişti.

Mert Hakan yanıma oturduğunda gülerek bana bakıyordu.

"Çok yoruldum." Söylediğim şeyle kıkırdadı.

"Güzel oynadın, bir gol bir asist yaptın daha ne olsun."

"Şimdi ikimiz de bilemedik ne olacak?" Sorarcasına ona baktığımda kaldırdığım kafamın altına bacağını koydu ve bana yastık yaptı.

Saçlarımı okşarken sözü devraldı.

"Beraber yaparız güzelim, daha iyi değil mi?" Kafamı salladım.

Herkes toparlanırken ben de ayaklandım Sera'yla birlikte.

Tesisin dışına çıktığımızda herkes arabalarına dağılıyordu.

"Ailene söyleyemediğin her şeyi ailen olarak ben yapmaya çalışacağım Efsa."

Duymuştu.

"Sen nereden biliyorsun?"

"Bursa'ya gittiğimiz gün şans eseri duydum. Moralin çok bozuktu, Keremle konuşuyordun."

Aramızda ufak bir sessizlik olmuştu. Dinledi diye ona kızamazdım, onun yerine gülümsedim.

Dinlese bile benim mutlu olmam için bir şey yapmıştı.

"Efsa, ben senin ailen olacağım."

Redamancy || Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin