23

2.7K 124 28
                                    

Mert Hakan: N'aber?

Efsa: Bensiz yapamıyorsun sen fark ettin mi?

Mert Hakan: Yoo ne alakası var?

Efsa: İyidir Mert, senden?

Mert Hakan: İyiyim ben de.

Mert Hakan: Şey diyecektim.

Efsa: Evet, bekliyorum.

Mert Hakan: Benim bugün idmanım yok da dolaşmaya mı çıksak?

Efsa: Maalesef, bizim idman öğlen.

Efsa: Akşam çıkacağım işten.

Mert Hakan: Anlıyorum, e akşam alırım seni o zaman?

Efsa: Olur.

Mert Hakan: Tamam görüşürüz canım.

Efsa: Tamamdır görüşürüz :)

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

"Siz de iyice flört oldunuz." Kerem'in söylediği şeyle gülümsedim.

"Belki, öyle olmuş olabilir." Söylediğim şeye sırıttı. "Elimizde büyüdün." Söylediği şeye kahkaha attım ve ona doğru yanaştım.

Yanaklarını sıkmaya başladığımda bizimkiler kahkaha atıyorlardı.

"Oy sen kendini büyük mü sanıyorsun, yerim seni." Kerem'i çok seviyordum. Bizimkilerle kurduğum samimiyet belliydi ama Kerem benim için Yunus kadar özeldi.

Kerem de gülmeye başladığında ben de sırıttım.

Kolunu omzuma atıp beni takıma çevirdi.

"Arkadaşlar ben bu şakayı Efsa'ya yapamayacağım." Söylediği şeyle kaşlarım çatıldı.

"Biz yaparız!"

Zaniolo'nun sesini duymamla korkuyla açtım gözlerimi. O tuttuğunda çok sıkı tutuyordu. Kaçamıyordum!

Hızla koşmaya başladığımda benim unuttuğum bir şey vardı. Onlar her gün koşuyorlardı. Bense max iki dakika sonra tıkanacaktım.

Nitekim öyle de olmuştu.

Okan hoca bize gülerek bakıyordu.

Zaniolo sıkı sıkı tutuyordu kollarımı.

Yunus ve Halil başımdan aşağı unlar döktüklerinde onlara bir küfür savurdum.

"Sizi geberteceğim!"

Zaniolo'yu ikna edebileceğime inandığım bakışlarımı yolluyordum.

Kolları gevşediğinde gülümsedim.

"Bir Zani olamıyorsunuz arkadaşlar!"
Söylediğim şeyi sürekli söylediğim için artık Türkçe olarak söylediğimde de anlıyordu.

Kolunu omzuma attı ve saçlarımı karıştırdı.

Unlu unlu gidecek miydim cidden Mert'in yanına.

Okan hoca gülerek yanıma yaklaştı.

"Güzel ısınmaydı Efsacığım." Söylediği şeye sırıttım. "Teşekkür ederiz hocam, bundan en zararlı ben çıktım sanırsam."

"Sen git duşunu al, idman için Güney yardımcı olur bize." Kafamı sallayıp içeriye girdim.

Önce odama geçip şampuanımı aldım. Bazen burada duş almam gerekiyordu ve onların kullandığı şampuan saçlarımı döküyordu.

Ben de odamda bir tane şampuan bulunduruyordum.

Hızlıca duşumu alıp yedek üstlerden giydiğimde ofladım.

Kombinim de çok güzeldi, önceki.

Oflayarak idman sahasına gittim. Kerem'i göz ucuyla arıyordum. Bazıları Okan hocayla konuştuğu için diğerleri idmana devam etmiyorlardı.

"Bugünlük kıyafetlerini ödünç alabilir miyim?" Söylediğim şeyle şaşırdı.

"Üstünü sadece." Yedek pantolonum dolabımdaydı.

Kafasını salladığında yanağına kocaman bir öpücük kondurup içeriye geçtim.

En sevdiğim tişörtümüz buradaymış.

Deminkinden daha güzel bir kombindi en azından.

İdman bitişinde bizimkiler de hazırlanmıştı. Kapının önüne geldiğimizde içeride bekleyen Mert Hakanla göz göze geldiğimde gülümsedim.

"Efsa." Zaniolo'nun sesiyle arkama döndüm.

"Sana vermeyi unuttuğum bir hediyem var." Söylediği şeyle gülümsedim.

"Hediye mi? Bayılırım hediyelere!" Elindeki kutuyu kapmaya çalıştığımda hafifçe yukarı kaldırdı.

"Öpücük." Göz devirip yanağına bir öpücük kondurmuştum.

Hediyeyi hızlıca açtığımda uzun süredir aradığım o kolyeyi gördüm içinde.

"Yaa Zani!" Boynuna atmadığımda diğer takım arkadaşlarımız da sırıtıyorlardı.

"Teşekkür ederim, gerçekten."

"Rica ederim, gördüm ve aklıma sen geldin. Takmamı ister misin?"

Kafamı hızlıca salladım ve ensemi kapatan saçlarımı kaldırdım.

Kolyeyi taktığında ucunu ellerim içine alıp gülümsedim.

Diğerleri uzaklaşırken Yunus ve Kerem'e döndüm.

Onlar çoktan Mert Hakan'ın yanına gitmişlerdi. Bir şeyler konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını bilmiyordum.

Yanlarına gittiğimde sessizliğe büründüler.

"Gidiyor muyuz Mert?"

"Gidelim."

Redamancy || Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin