16. Bölüm 🔪

138 5 56
                                    

Bir anlığına donakalsam da kendime gelip endişe dolu bakışlarımı Deniz'e çevirdim. O ise bakışlarını yere indirmişti. Şaşırmaktan çok kendini nasıl kurtaracağını düşünüyor gibiydi.

''Şimdi ne olacak?'' dedi Bekir tedirgin bir sesle. Deniz'in başına açılan bir beladan öte, örgüte bir adım daha yaklaşmamız için yanacak bir ışığı kaybetmiştik.

''Deniz? Ekibin lideri sensin, şimdi ne olacak?'' diye sordu Ateş, Deniz'e dönerek.

Deniz'in hala yerde olan yeşil bakışları kısıldı, ne düşündüğünü kestiremiyordum.

''Deniz?'' diye seslendi Ateş, yeniden. Deniz'in donuk bakışları Ateş'i bulduğunda gözlerinde büyük bir ifadesizlik vardı. Sanki gözlerindeki orman ateşe veriliyordu ve o, hiçbir şey yapmadan izliyordu.

Bakışları, mavi gözlerimi bulduğunda ''Saat kaç?'' diye sordu. Sorusuna anlam veremeyip kaşlarımı çattım, sorusunu yineledi. ''Saat kaç?'' dedi tekrar kelimeleri vurgulayarak.

Çatık kaşlarım daha da çatılırken sol bileğimdeki saate baktım ve ağzım şaşkınlıkla hafifçe aralandı. ''08.20''

Deniz benim aksime şaşırmamış görünüyordu, yavaşça başını aşağı yukarı salladı.

''Örgüt liderinin onu öldürdüğünü mü ima ediyorsun?'' dedi Doruk kaşlarını çatarak. ''Hem saat 20.20 değil, sabah 08.20. Ayrıca katilin odasına girmesi imkansız, kapıda polisler bekliyor.''

''Kapıda polisler bekliyor, Doruk.'' dedi kapıda kelimesini vurgulayarak. ''Ayrıca 08.20 olması hiçbir şey değiştirmiyor, eğer değiştirseydi 08.20'de değil başka bir zaman yapardı.''

''Camdan girdiğini falan mı düşünüyorsun?'' dedi Doruk yarı alaylı yarı ciddi. Son cümlesini duymazdan gelmişti.

Deniz omuzlarını kaldırıp indirdi. ''Kim bilir?''

''Bu çok saçma.'' dedim karşı çıkarak. ''Dikkatleri üzerine toplar, ayrıca camdan girerken illa ki güvenlik kamerası-''

''Katilin öldüğü saatlerde kameraların devre dışı kaldığını söylediler, araştırılıyor.'' dedi Ateş sözümü keserek.

''Zaten odası giriş katta, zor olmamıştır.'' diye ekledi Deniz. Ateş onu başıyla onayladı.

''Ferhat Karaduman, yaşı on dokuz. Ölüm saati: 08.20, ölüm nedeninin damarına enjekte edilen bir ilaç olduğu düşünülüyor. Alerji nedeniyle nefesi tıkanmış.'' dedi Bekir seri bir şekilde.

Hepimiz ona hayranlıkla bakarken kısa sürede bu kadar bilgiye nasıl ulaştığını merak ediyordum.

''Peki, üzerinde herhangi bir not bulunmuş mu?'' diye sordum, Bekir başını olumsuz anlamda salladı.

''Ceylan'a yaptığı gibi,'' dedi Deniz, bakışlarını yere sabitleyip kaşlarını çattı, bir şey düşünüyor gibiydi ''Polise yakalandığı için öldü o çocuk.''

Başımla onu onayladığım sırada herkes hemfikirdi.

''Ferhat'ın, yani katilin ailesi ile konuşabiliriz.'' diye bir fikir sundum ''Belki bize bir ipucu verirler.''

''Ailesi yok.'' dedi Bekir tek nefeste.

Bakışlarım önümdeki masaya düşerken böyle elimiz kolumuz bağlı oturmak canımı sıkıyordu.

Daha birkaç dakika bile geçmeden kapının ardında birkaç tıkırtı duyduk, ardından kapı müdür tarafından açıldı.

Hepimiz hızla ayağa kalkarken bakışlarını bizde gezdirmeden direkt Deniz'e odaklandı. Deniz ayağa kalkmamıştı, bakışları hala önündeki bilgisayardaydı. Müdürün öfkeli harelerinde tutsaktı fakat haberi yokmuş gibi görünüyordu.

Kanlı SokaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin