18. Bölüm 🔪

128 6 77
                                    

Efsun

Sorguya Bekir ile birlikte gireceğimi öğrendiğimde şaşırmıştım, Bekir genelde sorgulara girmez, sadece masa başı işleri yapardı. Nihayet onun da bir polis olduğunu hatırlamalarına seviniyordum.

Kapıdan içeri girdiğim an öfkeli bir çift göz bana bakıyordu. Sarı saçları beline kadar geliyordu ve dalgalıydı, yüzünde yer yer çizikler vardı. Kelepçeli ellerini birbirine geçirmiş, sıkıyordu.

Bir şey demeden karşısındaki sandalyeyi sertçe çektim ve oturdum. Gözlerinin tam içine bakarken Bekir arkamdaki duvara yaslanmış, ellerini önünde bağlamıştı. Aklımda Ceylan'ın sorgusu canlandı ve arkamda Bekir'in değil Deniz'in olduğunu hissetmemle başımı iki yana sallayıp önümdeki dosyayı inceledim.

''Selin Kara. Yaş, yirmi dokuz. Yaralama nedeniyle hapishaneye girip çıkmışsın.'' başımı omzuma yatırdım ''Ve örgüte katılıp ilk cinayetini işledin, dün akşam.'' gözlerimi kıstım ''Neden?''

Çenesini havaya kaldırdı ve alışık olduğum bir cevap verdi. ''Adalet sandığınız o saçma kurallarla onu hapse atmamanız için. Ölüm daha büyük bir ceza.''

Kaşlarımı kaldırdım. ''Demek öyle.'' dedim alayla gülerek, ardından aniden yüzüm ciddi bir hal aldı ve sarsıldığını hissettim. ''Aynı şeyleri söyleyip durmaktan vazgeçin.'' masada ona doğru eğildim. ''AS örgütüne neden ve ne zaman katıldın?''

''AS derken?'' dedi alayla ve önüne gelen saçlarını iteklemek için bir hamle yaptı fakat kelepçe onu kısıtladığında iç çekti.

''AS.'' dedim kendimi tekrarlayarak. ''Örgütünüzün adı işte, Adalet Savaşçıları. Ne demeye çalışıyorsun?'' dedim sert bir ses tonuyla.

Selin öyle yüksek sesle bir kahkaha attı ki kaşlarımı çatmak zorunda kaldım. Dakikanın yarısı kadar bir süre kahkaha attığında elimi sertçe masaya vurdum. ''Ne oluyor? Niye gülüyorsun?''

Dudaklarını birbirine bastırdı ve kahverengi bakışlarını bana çevirdi. ''Adalet Savaşçıları mı? Ne bu, çizgi film falan mı?''

Kaşlarımı kaldırıp Bekir'e dönme ihtiyacı hissettim, o da kaşları çatık bir şekilde Selin'e bakıyordu.

''Ceylan Özdemir, yakalandığında örgüt hakkında bu şekilde bilgi verdi.'' dedi Bekir kuşkulu bakışlarının arasından. Selin alayla başını iki yana salladı.

''Ah Ceylan, ah. Komik kızdı. Adalet için savaştığımız için bizi bu şekilde adlandırırdı fakat örgütün adı bu değil.''

Kaşlarımı kaldırdım. ''Ne o zaman?''

Benim gibi kaşlarını kaldırdı. ''Neden söyleyeyim?''

Kollarımı iki yana açtım. ''Başka seçeneğin mi var? Sorgu odasındasın ve yanlış olduğunu savunduğun adalete seni teslim edeceğiz. Eğer bize örgüt hakkında bilgi verirsen cezana indirim uygulanacak. Mantıklı, öyle değil mi?''

Selin kafasını yavaşça aşağı yukarı salladı. ''Mantıklı ama örgüt liderinin beni öldürmeyeceğini nereden bileceğim? Ceylan ve Ferhat'ın hali ortada.''

Her ne kadar ondan iğrensem de, abimin katili olsa da kendimi dizginlemeye çalıştım.

''Seni koruyacağız.'' dedim kendimden emin bir şekilde. ''Kılına bile zarar gelmeyecek.''

''Ceylan ve Ferhat neden öldü öyleyse?'' dedi gözlerini kısarak. Alayla gülümsedim.

''Korumak isteseydik, korurduk.'' dedim mavi gözlerimi açarak. ''Beni anlıyorsun, değil mi?''

Başını aşağı yukarı salladı. ''Beni koruyacağınıza nasıl emin olabilirim?'' masanın üzerinden bana doğru eğildi ''Abini öldürdüm.'' dedi soğukkanlı bir tınıyla, benim ise bu acı gerçekle kalbim bir kez daha ateşler içinde kaldı. ''Neden beni koruyasın ki?'' alayla güldü ''Tam tersi kendi ellerinle öldürürsün.''

Kanlı SokaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin