Söyleyecekleri yalan mıydı, doğru muydu asla bilemeyecektim ama kafamdaki soru işaretleri yalanlarla bile olsa azalacaktı.
"Bana yalan söylemeyeceğini umuyorum, gerçi söylersen de asla bilemeyeceğim."
Ela gözleri gözlerimin her zerresine dokundu. "Evet," dedi. "Sana yalan söyleyip söylemeyeceğimi bilemezsin ama yalan söyleyeceğim en son insan bile olmadığını bilebilirsin."
"Sana inanmak istiyorum." dedim dürüstçe. "Beni yalanlarına inandırma."
"Seni yalanlarıma inandırmayacağım." diye tekrar etti beni. "Ama gerçeklerin de canını yakmasına izin vermeyeceğim."
Ne demek istediğini anlamasam da dudaklarını ıslattı. "Ne sormak istiyorsun?"
Boğazımı temizledim ve en net sorudan başladım. "Örgüt lideri sen misin?"
Bu kadar net bir soru beklemediğinden olacak ki kaşlarını kaldırdı. "Bunu hiçbir zaman bilemezsin."
Kaşlarımı çattım. "Cevap istiyorum."
"Ne dersem bana inanmazsın, en azından bu konuda." kollarını önünde bağladı. "Diğer soruyu sor."
Beklediğim cevap kesinlikle bu değildi, evet demeyeceğini biliyordum. Lider o olsa bile evet demezdi ama hayır demesini beklerdim, yalan da olsa inkar etmesini beklerdim. Etmedi. Ne evet ne hayır dedi.
"Pekala," dedim üzerine gitmeyerek. Yalanları duymaktansa öğrenebildiğim doğruları öğrenmek daha mantıklı olurdu. "Yasmin ile nasıl bir ilişkin var ve neden bize çarpan tırlara para ödediniz?"
Bir an donakaldı, öyle bir donakaldı ki sanki onunla beraber zaman durdu. Birkaç saniye sonra kendine gelip gözlerini kırpıştırdı. Nereden öğrendiğimi bile sormadı, hiçbir şey söylemeden bakışlarını kaçırdı.
"Bu da bir cevap değil." dedim sessizliğini kastederek. "Bu şekilde bir yere varamayız, ya sorularımı yanıtla ya da ben bir daha gelmemek üzere gideyim."
"Hayır, sakın." dedi hiddetle. "Seni bir daha kaybedemem." ela bakışları mavilerime yerleşti. "Bir daha asla."
"O zaman," dedim arkama yaslanarak. "sorularımı cevapla, ben de sana güveneyim ve bir daha senden gitmeyeyim."
Başıyla beni onayladı ve boğazını temizledi. "Yasmin ile ilişkimiz eskiye dayanıyor." kaşlarımı çattım "Birbirimize karşı aşk veya ona benzer bir duygu hissetmedik çünkü aramızdaki ilişki aşktan çok çıkar ilişkisiydi."
"Çıkar ilişkisi mi?" diye mırıldandım. Beni başıyla onayladı. "Çıkarlarınız yüzünden mi tanıştınız yani?"
Yerinde doğruldu ve boğazını temizledi. "Kısmen öyle denebilir, zaten ailelerimiz aracılığıyla tanışmıştık. Yasmin benim işlerime yardım ediyordu, ben onun işlerine yardım ediyordum ve bu çıkar ilişkisi yıllarca sürdü." derin bir nefes verdi. "Tabii, son zamanlarda onun işlerini yaparken battığım bataklıklardan artık çıkamayacak duruma geldim, bu yüzden bu çıkar ilişkisi son bulacak." dedi kendinden emin bir tınıyla.
Kaşlarımı çattım. "Ne tarz işlerden bahsediyorsun? Alt tarafı birbirinizin dosyasına bakıyorsunuz, seni nasıl bir bataklığa sürükleyebilir?"
Kaşlarını kaldırdı ve birkaç saniye duraksadı. Ardından dudaklarına alaylı bir gülümseme yerleşti ve bakışları efkarla doldu. "Keşke o kadar masum işler olsa be güzelim."
"Ne demek istiyorsun?" dedim tereddütle. "Birbirinizin işleri derken dosyalardan bahsetmiyor musun?" ses tonum giderek düşmüştü çünkü duyacaklarımdan korkmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Sokaklar
Action"Yıllardır polis teşkilatı olarak peşindeydik. Her işlediği suçta, her kurbanında, medyaya onun yüzünden yansıyan her haberde bir nefes kadar yakınındaydık. Bir şeytan gibi içimize sızmıştı. Bu profesyonel suçlunun kendime en yakın gördüğüm insanlar...