19. Bölüm 🔪

130 7 87
                                    

''Sevgilin?''

Daha ben bunun şokunu atlatamazken ekiptekilerin atlatamaması oldukça doğaldı. Olanları hala idrak edemiyordum.

Pamir öfkeli bakışlarını Deniz'in üzerinden çekti ve bana döndü, gözlerindeki öfke silinmiş, yerini merhamet almıştı. ''Güzelim, iyi misin? Daha fazla bu ortamda, böyle insanlarla kalmak zorunda değilsin.'' dedi Deniz'i iğneleyerek. ''Dinlenmen gerekiyor, gidelim hadi.'' dedi gülümseyerek.

Ben ise onun gülümsemesine karşılık verecek halde değildim. İçimde şaşkınlığın üzerini örttüğü büyük bir öfke vardı. Bu öfke Deniz'e karşıydı ama Pamir gibi medeni davranacak ve daha fazla bu konuyu uzatmadan çekip gidecektim.

Pamir'i başımla onayladım ve el ele emniyetten çıktık. Deniz arkamızdan bağırsa da umursamıyordum ve duymazdan geliyordum. Kendimi hem fiziksel hem de ruhsal açıdan yeterince yorgun hissediyordum.

''Karşılık vermemek için kendimi zor tuttum, sana nasıl öyle şeyler söyler anlamıyorum.'' dedi Pamir iç çekerek. Onun da Deniz'e öfkelendiğini biliyordum fakat benim aksime sakin kalmış ve benimle birlikte oradan uzaklaşmıştı.

Cevap vermedim ve bu konuyu konuşmak istemediğimi belirtmiş oldum. O da bana uyarak bu konu hakkında konuşmadı, benim için yolcu koltuğunun kapısını açtı ve arabaya bindik.

Yol boyunca pek konuşmamıştık, aramızda sözsüz bir anlaşma var gibiydi ve ikimiz de buna uyuyorduk.

''Sana daha fazla rahatsızlık vermek istemiyorum, bugün eşyalarımı toplayıp otele gideceğim.''

Yola odaklı bakışları bana döndü ve kaşlarını kaldırdı. ''Bana rahatsızlık vermiyorsun, Efsun. Aksine eve sayende renk geldi, ben de yalnız kalmamış oluyorum. Kocaman ev, başka odada kalırım.''

''Kendimi rahatsız hissediyorum seni yerinden ettiğim için.'' dedim tek nefeste. ''En azından sen kendi odanda kal, içim rahat eder.''

Bakışları tekrar yola odaklanırken iç çekti ve başını aşağı yukarı salladı. ''Pekala, kendini nasıl iyi hissedeceksen öyle olsun.''

Gülümsedim veya gülümsediğimi sandım, bilmiyorum. Ben de yanımdaki camdan dışarıyı izlemeye başladım ve kısa sürede eve vardık.

Pamir arabadan indi ve benim için yolcu koltuğunun kapısını açtı, teşekkür ederek indim ve simsiyah evine doğru yürümeye başladık.

Ruhsal açıdan da fiziksel açıdan da çok kötü durumdaydım. Kendimi sürekli birilerine yük oluyormuş gibi hissediyordum, özellikle de Pamir'e.

Pamir her zaman yanımdaydı; ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, her zaman bana destek oluyordu. Bunun için Pamir'e minnettardım. Eğer o da olmasaydı abim gittikten sonra bu koca dünyada tutunacak hiçbir dalım kalmazdı, belki de bir dala tutunmamayı öğrenirdim.

Pamir benim için evin kapısını açtığında içeri girdik, bugünkü konu hakkında konuşmak istemediğim için dinlenmek istediğimi söyleyerek Pamir'in odasının yanındaki misafir odasına çıktım, üzerimi değiştirmeyi düşünsem de yanımda kıyafet getirmediğimi hatırladım ve dolaptan sadece bir yorgan alıp yatağın üzerine koydum.

Dolabı kapatmak üzereyken yorganın altında bir sürü kıyafet olduğunu gördüm. Pijama takımından elbiseye kadar her şey vardı ve hepsi bedenime uygundu.

Gülümsemeden edemedim ve bir pijama takımını üzerime geçirip yorganı üzerime çektim. Telefonumu şarja taktım ve Pamir'e yazmaya başladım.

Bir sürü kıyafet almışsın, teşekkür ederim. En kısa zamanda ödeyeceğim, faturasını bana göndermen yeterli.

Yaklaşık beş dakika sonra cevap geldi.

Kanlı SokaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin