shameless | taekook

☬ 28 ☬

Merhaba 🙈 ayıplı bölümlerden biri🤰🏻 oy ve yorum bekliyorum 🎤 iyi okumalar 💖

Bölüm: 28

Saray halkı, Jeongguk geldiğinden beri ona beklemediği kadar ilgi gösteriyordu. Hepsi Haru'nun yokluğuyla omegalarını tanıtıyor, topraklarının zenginliğinden bahsediyor ve Jeongguk'u gördükleri an bırakmıyorlardı. Jeongguk soylularla konuştuğu sırada Taehyung genelde birkaç adım gerisinde olurdu. Onları rahatsız etmeyecek kadar uzak ama bir sorun çıktığında müdahale edecek kadar yakındı. Jeongguk'un asker korumaları da vardı, Woonggi ve Kira da.

"Taehyung?"diyerek Prens Daejung konuştuğunda, Taehyung derin bir nefes alarak yanına gelmiş olan prense baktı. Sonra ise saygı gereği istemese bile eğildi.

"Geldiğinizden bu yana kaç hafta geçti ama seninle hiç konuşamadık güzel omega." Prens Daejung omegayı baştan aşağıya süzerken gözleri hiç de masum değildi.

"Konuşmamız mı gerekiyordu?"

Prens güldü. "Jeongguk ile geçirdiğin vakitten sonra belki gerçek bir alfaya ihtiyacın vardır diye düşünmüştüm."deyip göz kırptığında Taehyung ona cevabını veremeden Jeongguk yanına gelmiş, elini omeganın beline koymuştu. Bu hareketi Taehyung'un gözlerinin kocaman açılmasını sağlamıştı çünkü Jeongguk herkesin içinde ne yaptığını sanıyordu?! "Omegamdan uzak dur hyung."diye hırladığında ise Taehyung kanının donduğunu hissetti. Koridordaki soylu kişiler şaşkınlıkla nefesleri kesilmiş gibi ses çıkarmıştı. Jeongguk resmen nerede olduğunu unutmuş gibi soyluların önünde Taehyung için omegam demişti.

Prens Daejung çirkin gülüşlerinden tekini yüzüne yerleştirdi. "Omegam mı? Her korumanı böyle sahipleniyor musun?"

Jeongguk bir şey demedi, belinden tuttuğu Taehyung'u oradan uzaklaştırdı. Taehyung ise orada uzaklaşırken Prens Daejung'un yüzündeki sinsi sırıtışı görmüş, göz göze geldiklerinde ona göz kırpan prensle önüne dönmüştü. Bir şey dememek için dişlerini sıktı. Jeongguk'un dikkatsizliği onlara kötü şeyler yaşatacakmış gibi hissediyordu. Hareme giden yolun zıttına döndüklerinde kimsenin olmadığı koridorda Woonggi ve Kira Jeongguk'a dikkatsiz oluşuyla ilgili kısık sesle kızsa da Jeongguk bir şey dememişti çünkü o da aptallığının farkındaydı. Sonunda sadece ikisi odaya girdiklerinde Jeongguk kapıyı kapatıp sandalyeyi koydu. Taehyung'a döndü.

Taehyung ise bir şey demiyordu. Kira ve Woonggi yeterince kızmıştı.

"Sen de kızmayacak mısın?"

"Sana kızmam geçmişi değiştirmeyecek." Taehyung derin bir nefes aldı. "Ama önlem almamız gerek. Kapıya sandalye koymak pek koruyucu değil. Özellikle de soyluların da konuşacağını ve konuşmanın krala kadar ulaşacağına eminsek. Ki eminiz."

"Bu kadar bariz şekilde saldırmaz." Jeongguk kafasını iki yana salladı. "Saldıracağına da emin değilim. Hem onun istediği gibi eğlendiğimizi falan söyleriz. Herkesin evlenmeden seviştiği bir sürü kişi var."

Taehyung alt dudağını ağzının içine doğru kıvırdı, dişledi. "Seni bile bile öldüremez çünkü soylular anlar. Kutsal kana zarar verdiğini kimsenin anlamamasını sağlayacak planlar kuracaktır."

Jeongguk iç geçirdi. "Kötü şeyler düşünmeyelim."dedi Jeongguk omegaya yaklaşarak. "Belki de tahmin ettiğimiz hiçbir şey olmaz ve babam umursamaz?" Eli Taehyung'un çenesine gitti, çenesini indirip dudaklarının aralanmasını sağladı. "Siktir et onu. Seni öpmeyi özledim."

"Odadan çıkmadan önce öpüşmüştük."diye hatırlattı Taehyung. Şimdi de öğle yemeğinden sonra askerler ile alıştırma yapmaya gideceklerdi ama soylular yüzünden durdurulmuş, sonra ise Prens Daejung ve Jeongguk'un omegam deyişi yüzünden odaya bir nevi kaçmışlardı.