Dışarıda yağmur hâlâ yağıyordu. Odadaki yatakta, ikisi hala sessizce yan yana oturuyorlardı.
"Babam cezayı 6 yıldan 3 yıla indirmeyi kabul etti." Karanlıkta Yang Lei'nin sesi sessizce çınladı, "Koşul... Ben 'Lu Zhi'ye gideceğim."
Kendisi ile Yang Dahai arasındaki bir müzakereden sonra vardıkları sonuç buydu. Yang Dahai, Fang Yu'nun sorununu çözeceğine söz verdi, ancak yalnızca Yang Lei hemen Lu Zhi'ye giderse. Üstelik hemen harekete geçip transfer olacaktı.
Yang Dahai nihayetinde bu müzakereyi kabul etti. Yang Dahai, bunun baba-oğul ilişkisini yeniden kurmak için bir fırsat olduğunu da fark etti. Önemli olan, bunun Yang Lei'yi doğru yola sokabilmesiydi. Bu, oğlu için bir kez daha hayatta doğru yola dönmesi için bir fırsattı. Yang Dahai fikrini değiştirmişti. Ona göre Yang Lei'nin ondan istediği şey, yapılması zor bir şey değildi. "Lu Zhi"ye gidebildiği sürece, eğer gelecekte itaat etmeye gerçekten istekliyse, Yang Dahai bundan on kat daha zor istekleri seve seve yapabilirdi.
Bu dünyadaki babaların kalpleri hep aynıydı.
"Önce ceza verecekler. Bir yıl sonra cezada indirim yapılacak."
Ne de olsa baskın sırasında, cezayı azaltmak için fırtınanın en kötüsünden kaçınmak zorunda kalıyorlardı.
"Babama güvenemem ama amcama güvenebilirim. O buradayken babam bana yalan söylemez."
Yang Lei, Yang Dahai ve Yang Datian ile zaten üç kural koymuştu. Sözlerini bir yıl sonra yerine getirmezlerse, Fang Yu'nun cezasını indiremezlerse, Yang Lei okulu hemen bırakırdı. Bu konuda kimse onu kandıramazdı. Babası onun "Lu Zhi"den barışçıl bir şekilde mezun olmasını istediği sürece, bu işi tamamlaması gerekiyordu.
Fang Yu, sessizce dinleyerek Yang Lei'ye sarıldı.
"Kaçmak istersen diye, ben de hazırlandım." Yang Lei, Fang Yu'nun kollarına yaslandı, sesi ağırdı, "Seni gönderebilecek bir yol var. Şafakta ayrıl. Önce Guangdong'a git ve iki arkadaşının yanına kaç. Guangdong da güvenli değil. Gitmek zorundaysan birini bulup seni Hong Kong'a götüreceğim. Geri dönmesine daha birkaç yıl var. Şu an için Hong Kong hala buranın kontrolünde değil. Biraz daha güvenli. Burada işler düzeldiğinde seni bulacağım." dedi Yang Lei.
Yang Lei'nin kalbi de, kafası da son derece karışmıştı.
Başından beri kalbi her zaman çok çelişkiliydi. Evet, Fang Yu'nun bundan böyle aranan bir suçlu olmasını ve bir ömür boyu bu gölgede yaşamasını, sahte bir isim, sahte kimlik kullanarak, her yere saklanmasını ve korku içinde yaşamasını istemiyordu.
Fang Yu'nun açıkça güneş altında yaşamasını istiyordu ama hapse girme meselesi...Fang Yu'nun hapse girmesine katlanabilir miydi? Aradan üç yıl geçecekti, Fang Yu'dan bir dakika bile uzaklaşmak onun için acı vericiydi. En az üç yıl buna katlanmak zorunda kalacaktı!
Daha önce Yang Lei'nin kişiliğine göre olsaydı, çoktan tereddüt etmeden Fang Yu'yu göndermeyi ve onunla birlikte kaçmayı seçmiş olabilirdi. Neden bu kadar umursasın ki?! Gelecek neden umurunda olsun?! Bu kadar umursamazdı!!
Ama şu anda, Yang Lei birkaç ay öncesine göre bile farklıydı. Artık sadece cesarete ve dürtüye güvenen genç delikanlı değildi. Ayrıca artık bu cesaret ve dürtüyle gurur duymuyordu.
Her sorunla yüzleşilmesi gerektiğini ve kişinin her eylemin sonuçlarına katlanması gerektiğini anladı.
Kazanç varsa, o zaman bir bedeli olmalı, bu fiyat ona acı getirse bile."....."
Yang Lei bunları söyledikten sonra o ve Fang Yu sessiz kaldılar.
Pencereden sadece yağmurun sesi geliyordu. Sessiz ve kucaklaşan iki insanın kalbini çaldı.
Bu birkaç kısa dakika geleceği, tamamen farklı kaderlerini belirledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gold Class Fighter [BL Novel]
ActionTAMAMLANDI ✓ Tür: Enemies to Lovers, Yaoi, Romantik, Aksiyon, Dostluk, Mafya, Yetişkin Bölüm Sayısı: 133 Yang Lei arkasını döndü. Rüzgarın sesiyle döndüğü an, kafasına bir tuğla çarptı. Yang Lei, birinin arkadan yaklaştığının farkında bile değildi. ...