5) Ölüm Meleği

4 0 0
                                    

Nar çiçeği tohumu? Aşk ve tutkuyu temsil ediyor... Fark etmediğim kağıt gözüme çarptı. Notu yazan kişi yüksek ihtimal solak evet bu önemli bir detay. Notta "Dudaklarından beni sildiğini görüyorum..." yazıyor?

Hiç sevgilim olmadı, kimseye aşk denilecek duygular beslemedim, tek olan şey hoşlantılardı ki bunu bile uzun süredir hissetmiyorum. Hatta uzun süre az kalır, milattan önce desem daha doğru.

Bunu yazan kişinin kim olduğunu merak ettim ancak düşüncelerden kurtulmamın nedeni yine kapı çalması oldu. Hızlıca gittim, Akalp gelmişti elinde ise bir çiçek vardı ve bir poşet dolusu vişneli kek.

Keklerden önce çiçeği aldım ve bu bir nar çiçeğiydi başkası az önceki tohumu Akalp'in göndereceğini düşünebilirdi ama ben düşünmüyorum çünkü eğer o verseydi ikisi arasında bağlantı kuracağımı bilip onu tam anlamıyla sileceğim bilir ve şuan yüzünde mutluluk ifadesi olmazdı, sorgulayıcı ve meraklı bir bakış olurdu.

"Kızım niye iki saattir dikdik çiçeği inceliyorsun, kafama mı geçireceksin de emin mi olamadın anlamadım ki" evet Akalp kafana geçirmek isterdim ama çiçeğe yazık olurdu bunu yüksek sesle söylemedim çünkü sonuçta bir incelik yapmıştı bu yüzden sadece "Teşekkür ederim" Dedim.

Yüzüme şaşkınlıkla baktı "Ha? Cidden teşekkür mü ediyorsun? Şu saniyeye kadar kafamda parçalanması gerekiyordu. Bunun için kendimi hazırlamıştım bile eve girerken kafamda senaryo bile kurdum bu açıyla vurursa böyle olabilir gibisinden ve sen sadece teşekkür-"

lafını keserek "Evet teşekkür ederim, kekler için de ve ayrıca parasını verebilirim. Umarım, ben erkeğim havalarına girip 'lafı mı olur' gibi sözler söylemezsin çünkü ben kimseye borçlu kalmam." Akalp sessizce bir şeyler söyledi kendi kendine ağız okuyabiliyorum ancak başını yere eğip söylediği için okuyamadım.

"Ben gidiyorum, bir ihtiyacın olursa ararsın. Tabii gururun, ihtiyaçlarının önüne geçmezse." Dedi ve hızlıca kapıyı çarparak gitti. Bunun gururla bir alakası yok, geçmişte her şey yüzüme çarpıldığı için kimsede bir şeyim kalmasın istiyorum. Kabaca konuşmuş bile olabilirim, arkadaşı olmak istemiyorum çünkü sırtımda bir bıçağa daha yer kalmadı her yer dolu maalesef.

🌿

Kalp dolacak olan evime geldim tohumu ektim, can suyunu verdim ve geniş balkonuma onu da ekledim. Bu gidişle balkonum çiçek, bahçem ağaç daha doğrusu ceset dolacak... Ah evet yeni kurbanımız için yine fidan almaya gideceğim bu seferki bir kadın, canavarlar her şekilde canavardır cinsiyetinin benim için gram önemi yoktur.

Bu sefer huş ağacı fidanı alacağım. Kurbanımız ise Hadra Adanır. Kızlarını pazarlamaya çalışan, işkence eden, hor gören bir anneydi. Ona anne demek, suçluya melek gibi demekle eş değer. Her doğuran anne olamaz, sadece o sıfata sahip olur ama bunu layıkıyla yerine getiriyorlar mı bu tartışılır.

Yarın iyi bir anne rolü üstlenerek ki bu çok zor olmalı onun için ama iyi bir oyuncu olduğunu biliyorum yarın en güzel maskesini göreceğiz 16 yaşındaki kızının doğum gününü kutluyor ve birçok davetlisi var.

Gururlu bir kadın olarak Tomris davet edilmediği yere Tomris olarak gitmez, Belçin Şen olarak gider. Kırmızı bir elbise giyecektim ancak herkesin siyah giymesi konusunda bir kural var, kırmızı giysem çok dikkat çekeceğimi biliyorum bu yüzden sadece kıpkırmızı bir ruj sürmeyi planlıyorum.

Planımız şöyle bir garson Hadra Adanır'a içecek döker temizlemek için lavaboya yönlendirir, o anda tam olarak çevredeki ve mekandaki kameralar devre dışı kalır sonra Belçin Şen yani ölüm meleğimiz içeri girer. Ne hikmetse dışardan bir silah sesi gelir ve bu yüzden herkes telaşla kaçmak ister, o an elektrikler gider Hadra Adanır unutulur ve o an ölüm meleğimiz ona o iğneyi vurur. Ölüm meleğimiz baygın Hadra'yı tutar ve soldaki geniş camın ordan atlar, hemen oradaki arabasına gider sonrası önemli değil çünkü sadece işkence pardon eğlenceden ibaret.

🌿

Sabah sporumu yapıp sonrasında rutin işleri hallettim. Elbise giymek için dolabımı açtığımda bir gerçekle yüzleştim hiç kırmızı elbisem yok. Hemen üstümü giyip elbise almak için yola koyuldum. Yaklaşık 11 dakikalık yolun ardından bir yer buldum. İçeri girdiğimde gözüme hemen bir tanesi çarptı.

Dizimin hemen altında bitecek olan, kolsuz küçük bir göğüs dekoltesi olan karın kısmındaki büzgüde küçük kırmızı gül olan bir elbise. Kararımı hemen verdim ve denemeye gittiğimde tam tahmin ettiğim gibi tam olarak oturmuştu ve yakışmıştı da. Kesin kararım olarak bu elbiseyi aldım ve çıktım.

Çiçek satan bir kadın yüzüme dahi bakmadan elime kırmızı bir gül tutuşturup koşar adım gitti. Gülün yan tarafına kurdele ile güle bağlanmış küçük bir kutu vardı. Yine aynı yazı tarzı bana bir not yollamıştı ama bu sefer biraz farklıydı...

Kalbin Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin