Kalbin Ağacı

15) Kabul/Red

Duyduklarım karşısında şok olmuştum ne diyeceğimi bile bilemedim ama aklıma bir soru geldi "Kuruluşun amacı ne?" Dedim ve merakla bekledim

"Senin yaptığın şeyi topluluk halinde yapıyoruz. İyilerin yanında, kötülerin kellesindeyiz diyebilirim. Sana dört maddeli bir sözleşme de imzalatmam lazım çünkü ben de imzaladım. Okuyabilirsin beklerim zaten kısa" önüme ittiği kağıda baktım ve okumaya başladım

1) Lider olarak görevimi layıkıyla yapacağım ve asla ihanet etmeyeceğim.

2) Liderliği olağanüstü durum olmadıkça terk etmeyeceğim ve diğer lider ile ortak çalışacağım.

3) Kurallara uyacağım ve başına buyruk hareket etmeyeceğim. Kurallara uyumazsam sonucu olarak ben ve diğer lider görevden alınacak. Suçun büyüklüğüne göre ceza alacak.

4) Hiçbir madde değişmeyecek.

Sol alt köşede imza atmam için bir yer ayrılmıştı. İmzamı attım ve geri uzattım. Sonuç olarak aynı amaç için çalışıyoruz ve ne kadar fazla o kadar iyi.

Noyan konuşmaya başladı "Akalp,Nisa, Barış ve ben bilerek aynı okula gönderilmiştik çünkü hepsinin babası oraya üyeydi ve bunun bilincindeydik. Senin ve benim farkım ise biz kurucuların çocuklarıyız. Lider eğitimlerimiz vardır ve seni bizzat ben eğiteceğim çünkü baban bunu istiyor imza attığın için kabul ettiğini varsayarak ikimizin yaşaması için ayarlanmış ortak eve gideceğiz ve evet eğitim yerimiz de orda. Her şey hazır."

Ağaçlarımı oraya taşımasam da yine de her durdurduğum kalbi oraya gömeceğim "Evimdeki bazı şeyleri taşımam gerek." Dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı

"İstediğin zaman yapabiliriz ortak" Dedi ve gülümsedi. İçim sebepsizce ısınmaya başladı...

"Evimize gidelim mi?" Dedi ve olur anlamında kafamı salladım. Dediğim gibi hesaptaki kendi kısmımı ödedim ve arabaya ilerledik. Uzun olmayan bir yolculuk sonunda dubleks olan büyük bir eve geldik.

Bahçesinde büyük bir havuz vardı ve biraz ilerisinde koşu alanı ve engelli koşu alanları. Bazı aletler de dışarda duruyordu. Fazla incelemeden içeri girdiğimde geniş bir salon beni karşıladı tam olarak benim zevkim olacak şekilde düzenlenmişti genel olarak beyaz ve diğer açık tonlardan oluşuyordu sadeydi ama bazı yerlerde kırmızı detaylar vardı.

Cidden sevmiştim. Üst kata çıktığımızda birçok oda vardı ve biz koridorun en sonundaki odalara gittik ve Noyan konuşmaya başladı "Burası senin odan ve tam karşıdaki benim ayrıca misafire açığım" Dedi ve göz kırptı.

"Ortak banka hesabı gibi önemli bilgileri bana yolla ve fazla konuşma" Dedim ve arkamı döndüm "Yarın hallederiz ya acelesi mi var gel film izleyelim" Dedi. "Benim işlerim var sana iyi eğlenceler" Dedim.

"Of ama ya ne işin olabilir ki daha yeni geldin maksimum işin odayı nasıl düzenlesem olabilir veya klasik katil planları" Bu sefer sesi cidden tatlı çıkmıştı. Konuşmama izin vermeden "Bu arada bana aşık olmak zorundasın, çünkü baban böyle istiyor. Evet, seni sevdiğimi de biliyor ve olmayan ilişkimizin en büyük destekçisi" şaka mısın bakışı atıp hiçbir şey söylemeden odaya girdim ve kapıyı tam kapatacakken o da girdi.

"Bana bak, özel diye bir şey var her anımda seni görmek zorunda mıyım ben? Pardon da bi rahat ver." Dedim ve bence haklıydım hâlâ iyileşmemiştim bile ve ağrılarım artmıştı hâlâ bir şeyler anlatıyordu.

"Özür dilerim, fazlasıyla heycanlıyım emin ol ki dikkat edeceğim. Ayrıca ilaçların dolapta. Mutfak zeminde ama bulamazsan beni her saat uyandırabilirsin" Dedi ve masumca baktı şuan beni manipüle etmeye çalışıyordu ama ben bunları yemem.

"Teşekkür ederim ve gerçek telefon numaranı bana vermelisin. Telefonum yanımda." Dedim ve telefonumu çıkartıp kaydetme yerine geldim. Numarayı söyledi ve sonra ekledi

"Telefon numaranı yarın değiştireceğiz" Aslında gerek yoktu çünkü bu telefonumu önemli işler için kullanıyordum diğer telefonum ise sahte olan gibi bir şey zaten o kendimi kaçırttığımda orda kalmıştı yani problem yoktu.

Ona da bu numaranın sadece ailemde, Akalp ve Nisa'da olduğunu söyledim. Tamam dedi ve çıktı bense odayı incelemeye başladım. Genel olarak kırmızı ve beyaz tonlarındaydı. Büyük bir yatak vardı. Ayrıca çalışma masası, gardırop, banyo, kitaplık ve büyük bir balkon vardı. Bu odada hiçbir değişiklik yapmayacaktım sadece teknolojik aletlerimi, kitaplarımı, kıyafetlerimi ve çiçeklerimi getireceğim. Her şeyi düşünmeye bıraktım ve gardıroptaki bir pijamayı üstüme geçirdim. Dişlerimi de fırçaladım ve artık uyumak için hazırdım.

Yatağa girdiğimde tam uykuya dalacakken kapı tıklatıldı. "Gel" Dedim ve Noyan konuşmaya başladı "İlaçlarını içmedin" Dedi ve ilaç poşetini ve bir bardak suyu yandaki küçük masaya koydu. Teşekkür ettim ve içtim. "İyi geceler" dedi ve çıktı bu sefer gerçekten uykuya daldım.