2 - O Adam

25 2 0
                                    

not: bu bölüm biraz uzun olabilir, keyifli okumalar


Beynimde beliren tek cümle vardı: mümkün olabilir mi?

İnsan bazen hayatında çok ağır şoklara maruz kalabilir, yaşayabilir.İşte ben şu an tam da onu yaşıyorum.Yaklaşık beş dakikadır ayakta elimdeki nota ve kolyeye bakarak beynimden şu zamana kadar geçirmediğim tüm ihtimalleri geçirdim.Fakat sonuca ulaşamadım.Ya da beynim kendini kapattı, bilmiyorum.Hiçbir şey düşünemiyorum şu an.Ne hissediyorum ne düşünüyorum.Kendine gel 

gelemiyorum.

Nefesimi ne zamandır tuttuğumu anlamadığım bir şekilde büyükçe bir nefes verdim.

"sakin ol Dilan, birisi sana eşek şakası yapıyor"

hemen telefonumu alıp mesajlara girdim.Pelin'e elimde tuttuğum zarf,kolye ne varsa fotoğrafını çekip ona yolladım.Tırnaklarımı yiye yiye ondan cevap bekledim.Ve geldi.

Pelin: Bu da ne?

Pelin: biri şaka falan mı yapıyor

Pelin: Dilan

gözlerim dolmaya başladığı sıra ekranda Pelinin aramasını görünce hemen açtım.Birine ihtiyacım vardı.Burnumu çekerek onu dinledim.Pelin dakikalarca neden olduğunu bir şaka mı olduğunu yoksa annemin yaşama ihtimalinin olup olmadığına değindi.Ben de sadece ağlayarak onu dinledim.

"Dilan, söz veriyorum ne olursa olsun yanındayım, üzülme lütfen"

"ne yapacağım ben?"

"bekleyeceksin, bekleyeceğiz Dilan başka ne yapabiliriz? merak etme er ya da geç çözülecek bu olay buraya yazıyorum he eğer ki kötü bir şakaysa bunu yapanların ağzına öyle bir sı-"

"tamam Pelin sağol... benim biraz sakinleşmem gerekiyor"

"yanına geliyorum bekle"

"hayır gerek yok"

"ne demek gerek yok be geliyorum işte"

"Pelin"

"hadi görüşürüz"

Deyip yüzüme kapattı.Yaklaşık kırk dakika boyunca oturup iç çektim ve kapı çaldı.İrkildim.Ardından Pelin'in 'ben geldim' mesajını görünce rahatlayıp kapıyı açtım.Beni gördüğü gibi sarıldı.Dakikalarca onun omzunda ağladım, iç çektim.En sonunda saat gece on ikiyi bulunca Pelin beni zorla yatırdı.Yattım yatmasına ama beynim bir türlü susmuyordu.Annemi düşünüyordum, onun yaşayabilme ihtimalini hatta saklandığını bile düşündüm.Kafayı yeme derecesine ulaştım bu gece.Ne kalbim rahattı ne beynim.Hepsi bana bu gece savaş açtı.Sabaha karşı anca uyuyakaldım.

Güneş vurdu yüzüme

Uyanık mıyım?

gözlerimi açıp etrafa baktım.Pelin yok, saat öğlen iki.Yatakta doğrulup hatırlamaya çalıştım.Dün aldığım zarf,yazan not,kolye...

Hemen kalkıp etrafa baktım zarf ve kolyeyi komodinin üstünde buldum ve kolyeyi hemen aldım.Hala annem kokuyordu.İçim buruk bir şekilde kolyeyi taktım.Kolye gümüştü ve ucunda melek sembolü vardı.Annem gibi... Hemen telefonla Pelin'i aradım tek çalışta açtı.

"Neredesin?"

"markete bir şeyler almaya indim hemen geliyorum"

"tamam"

Ardından saatler geçti Pelinle birlikte kahvaltı hazırladık.Tabi bugün için birlikte kahvaltı hazırlayacaktık ama düşündüğümüz elbette bu şekilde değildi.İkimizin de kafası oldukça dolu ve karamsar şekilde bizi neyin beklediğini düşünüyorduk

HeykeltıraşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin