6 - Hikaye

16 1 0
                                    

medya:Dilan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

medya:Dilan

Keyifli okumalar

Terk edilme korkusundan ziyade vücuduma daha çok nüfuz eden bir duygu vardı o da yalnız kalmak ,yalnız bırakılmak, yalnız hissetmek... Yani direkt yalnızlık. İkisinin arasında fark var ve bunu bilen bilir.İkisi de berbattır fakat hissettirdikleri şeyler farklıdır.Benim dibine kadar, iliklerime kadar senelerce hissettiğim duygu da buydu.Hatta yalnız olmak da değil yalnız hissetmek.Yıllarca uğraştığım ve göz ardı ettiğim bu korkularım bugün beni can damarımdan vurmuştu.Böyle bir şey yaşayacağıma kuşkum yoktu elbette hele ki hislerimi bu denli bastırmaya ve saklamaya çalışırken beni bir gün bulup yakalayacağına inanıyordum.İşte gerçekleştiği anların dakikasındaydık.

Bir yabancıya en hassas noktam yüzünden bir günde güvenip onun da beni bırakıp gittiğini düşünmüştüm.Belki de gerçekten böyle oldu nereden bilebilirim? Belki de şuan bana anlattığı her şeyin yalan olduğunu falan söyleyecekti, nasıl bilebilirim ki? Fakat durum buysa bile şuan neden böyle bir davranış sergiliyordu çözemiyorum.

Saçlarımı okşuyordu ben de ağlamamı durdurmaya çalışıyordum.Evet bence gayet de garip bir ortam.Bir kaç dakika geçti sonra durumun garipliğiyle geri çekildim.O sırada o da elini saçımdan hemen çekti.Yüzüne bakmak için kafamı kaldırdım ve onun meraklı kahverengi gözleriyle karşılaştığımda gözlerimi tekrar aşağı indirmek zorunda kaldım.Ellerimi iki yakasından geri çektim ve biraz utançla kollarımı birbirine doladım.

"Kusura bakma... ben öyle demek istemedim aslında öyle demek istedim ama o anlamda değil yani neden geç kaldın anlamadım, geç kalsan bile bana söyleyemezsin çünkü bana numaranı bile vermedin eğer sana ulaşabilecek bir numara verseydin hiç düşünmeden arardım neden bana numaranı vermedin ki? Ne saçmalıyorum ben şu an of saçmaladıysam özür dilerim yani elbette saçmaladım ama-"

"Nefes al" nefes almıyor muydum?

"Efendim?" gözlerimi kocaman açıp suratına baktım.

Kafasını yana eğip hafif gülümseyip gözlerime bakmayı sürdürdü.

"Sana yalan söylemedim seni kandırmadım gerçekten anneni arayacağız Dilan.Seni de dediğim gibi Sedat'a götürmek için buraya geldim fakat bilmelisin ki evine artık sık gelemeyeceksin"

Dediği şeyle kaşlarımı çattım. "Nasıl ya? Nerede kalacağım ve neden evime gelemeyecekmişim?"

"Eşyalarını toplasan iyi edersin. İlk önce Sedat'a daha sonra kalacağın yere götüreceğim"

Kafamı iki yana salladım. "Hayır hayır dur orada... sorularıma cevap ver" sıkılmış bir ifadeyle çenesini kaşıdı. "Sedat amcam İzmir'den İstanbul'a yeni geldi ve şimdi seni götüreceğim aynı istediğin gibi. İnanıp inanmamak yardım edip etmemek sana kalmış ben sadece görevimi yapacağım. Olur da Sedat amcamla konuştuktan sonra bize yardım etmeyi kabul edersen seni kendi evime götürüp görevimiz boyunca orada sana bakmayı planlıyorum başka sorun?"

HeykeltıraşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin