Not:Bu bölüm sadece Bora-Dilan bölümü oldu.Keyifli okumalar.
*
"Bora, üşüyorum"
"Dilan ateşlenmişsin"
"Ama üşüyorum"
Bora burnundan soluyarak suyu kapattı ve havluyu üstüme tutarak beni yine kucağına aldı. Yatağıma yatırınca havluyu sıkıca üstüme örttüm fakat o elimden alıp sadece üstümü kurulayarak havluyu kenara fırlattı. Eliyle alnıma dokundu, ateşimi ölçtü kendince.
"Hala yüksek anasını satayım"
Gözlerim yeniden kapandı ve sanırım uyuyakaldım. Gözlerimi bir zaman sonra açtığımda Bora alnıma ıslak bez tutup siliyordu. Saatin kaç olduğunu ve ne kadar zamandır böyle olduğumu anlamaya çalıştım ama anlayamadım. Gözlerimi daha iyi açtığımda Borayla göz göze geldik.
"Dilan" adımı söylemesiyle bir anda elini enseme koyup alnımı öptü. Ateşimi ölçtüğünü biliyordum o yüzden farklı bir mana aramadım ama neden bu kadar endişelendiğini anlamak zordu.
"Düşmüş şükür" Islak bezi bir kenara kaldırıp üstümün fazla açık olduğunu fark edince ince çarşafı üzerime örttü. Evet resmen üstümde sadece sütyen altımda ise eşofman vardı.
Bir dakika eşofmanı o mu giydirdi? Beni çıplak mı gördü?
Bunun hesabını daha sonra sormak için rafa kaldırdım zira halim yoktu."Ne oldu bana?"
"Ateşin çıkmış yediğin bir şey dokunmuş olabilir"
"Hizmetli ablalar yaptı ama-"
"Evet bu yüzden kovdum" şaşkınca ona baktım. O ise çok rahattı. Üstünde hala ıslak olan gömlek ve pantolon duruyordu.
"Nasıl yani? kovdun mu?" Bora yastığımı düzeltti çarşafımı düzeltti sanki çocuğuymuşum gibi ilgileniyordu benimle. "Evet Dilan kovdum, benim evimde hataya veya casusluğa yer yok"
"Ama-"
"Aması yok Dilan sen iyi misin?" Kafamı onaylarcasına salladım ve elim gömleğine gitti. Kendini düşünmüyor herhalde. "Çıkart şunları sen de hasta olacaksın"
"Şu ilacı iç yarım saat sonra sana çorba yapacağım onu içeceksin" Beni dinlemiyor bile uyuz. Yatağımda doğrulup elimle tuttuğum gömleğini çekeledim.
"Çıkart üstündekileri Bora" Bunu söylerken bile fazla halsizdim fakat onu da böyle bırakmak içimden gelmiyordu. Gözlerime baktı aniden.
"ilaç diyorum çorba diyorum üstündekileri çıkart diyorsun Dilan, Bak bu ateşini düşürecek sonra da güzel bir çorba içeceksin tamam mı?"
Beni takmadığını fark ettiğim için ona sormadan gömleğinin iliklerini çözdüm teker teker ve gömleğini çıkarttım. Hiç göreceğimi düşünmediğim karın kaslarını görmezden gelmeye çalışıp gömleği bir kenara attım. O ise hareketsiz sadece beni izliyordu. Fazla mı yakındık?
Daha sonra iç dediği ilacı komodinden alıp suyla birlikte içtim ve arkamı dönüp yattım. Bora bir kaç saniye sessizce durdu ardından yavaşça yataktan kalkıp odadan çıktı. Neden bu kadar gerilmiştim ki şimdi?
Yarım saat kadar sonra Bora tekrar geldi, bu sefer üstünde eşofman ve tişört vardı. Elinde tepsiyle çorba getirmişti ben de onu görünce doğruldum. Çorbayı nereden bulduğunu da merak ettim açıkçası. Saat beş gibi bir şeydi ve çorbayla geliyordu...Garip. Gözlerine baktığımda uykusuz görünmüyordu ama yorgun olduğunu anlıyordum. Tüm gece benim için uyumaması biraz utandırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heykeltıraş
Teen Fiction☆ Heykeltıraş olan Dilan, annesinin öldüğünü sanıyorken bir gün onun yaşadığını öğrenir ve onu kurtarmak için kendisinden yardım isteyen zengin bir adamın teklifini kabul ederken ona bu süreçte eşlik edecek olan Bora'ya hisler beslemeye başlar. ☆