21 - İlk Şifre

13 1 0
                                    

Keyifli okumalar

*

Dilan'dan 

Bora'nın koluna dokunan kıza bakakalmışken Pelin'in de "Bu kız kim be?" dediğini işittim. Tam o sıra bizim yönümüze bakıp bizi fark etmeleri bir oldu. Okan el işaretiyle "Gelin" dedi biz de biraz merakla ve istemeyerek onlara doğru yürüdük. Kız bizi görünce şaşkınlığını gizlemeye çalıştı ve Okanların bizi tanıştırmasını bekledi.

"Bizden ayrı dolaşmanıza gerek yok gelsenize"  dedi Okan. 

"Gelelim bakalım..." dedi Pelin de cevap olarak. Bora hoşnutsuzluğunu sürdürüyordu ve bana hala bakmıyordu. Kızın eli ise hala Bora'nın kolundaydı...

"Okancığım tanıştırmayacak mısın beni bu kızlarla" dedi ve zoraki bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

Okan hızlıca tanıştırma sefasına geçti. "Kızlar Ceyda ile tanışın kendisi bizim çocukluk arkadaşımız... Ceyda, sen de Pelin ve Dilan'la tanış, onlar bizim iş arkadaşlarımız"

Ceyda'ya yalan söylediğine göre o kadar da yakınları değildi diye düşündüm. Ceyda bize bakıp samimiyetsiz bir gülümsemeyle elini uzattı. "Memnun oldum tanıştığıma" dedi. Teker teker tokalaştık.

"Biz de memnun olduk Ceyda" dedim sesimi ilk kez çıkararak. Kız baya donuk gözlerle bizi karşılayınca gerçekten memnun olmadığını anlamamız uzun sürmedi. Bora artık rahatsız olmuş olacak ki kolunu Ceyda'dan anca çekti. Bu zamana kadar böylesine temas halinde olması ve Bora'nın bir şey dememesi zaten garip gelmişti. Aralarındaki arkadaşlık ilişkisinin ne derece derin olduğunu merak ettim.

"Ee kızlar biz Ceyda ile karşılaştık bir yerlere gitmeyi düşünüyoruz biraz kafa dağıtmaya anlarsınız ya, gelmek ister misiniz?" dedi Okan. Bora'nın konuşmaya tenezzül bile etmemesi ona karşı öfkemi arttırıyordu sadece.

"Hayır bizim işimiz var Dilan'la size de söylemiştik, siz gidin Ceyda'yla... İyi eğlenceler" Pelin bunu derken son cümlesini imalı tonla söylemişti kıza bakarak. Hoş kızın da ondan geri kalır bir yanı yok gibiydi.

Okan tam bir şey diyecekken kız sözünü kesti. "Olur biz gidelim o zaman değil mi Okancığım... E size de kolay gelsin kızlar...Görüşürüzz!"

Okan'ı ve Borayı alıp götürürken Pelin sinirden patlayacak gibiydi. Onlar uzaklaşınca hemen Pelinle öbür tarafa yürümeye başladık.

"Boz godolom o zomon Okoncoğom sozo koloy golson" Pelin'in Ceyda taklidi o kadar gerçekçiydi ki kahkahayı bastım.

"Bu samimiyetsiz kim ya, nereden çıktı şimdi?" dedim.

"Onu Okan beylere sormak lazım pek heveslilerdi gezip eğlenmek için!" İçimde hissettiğimi Pelin'e de anlatmak istedim. "Bence bu kız pek hayra alamet değil, sen ne diyorsun?"

Pelin de aynısını düşünmüş olacak ki durup gözlerini kocaman açtı ve beni onayladı. "Değil mi! on kilometre öteden belli o kızda bir şeyler var, hiç hoşuma gitmedi..."

"Umarım işimizi engellemez tek dileğim bu"

"O samimiyetsiz hiçbir şeyi engelleyemez! İzin vermem! Benim kardeşimin daha çözülecek bir sürü problemi var o kimmiş be!"

Pelin gereksiz bir gaza gelip etrafta kaba dayı pozları keserken kıkırdadım. "Abartma sen de, belki biz kuruntu yapıyoruz nereden biliyorsun?"

"Ben o yılanın kokusundan anladım bir kere hiç de kuruntu yapmıyorum...Bak buraya yazıyorum o kızdan bir şey çıkacak!" Pelin'e güldükten sonra bugünkü planımız için taksiye bindik ve bir şeyler daha bulma umuduyla yola koyulduk.

HeykeltıraşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin