☆ Heykeltıraş olan Dilan, annesinin öldüğünü sanıyorken bir gün onun yaşadığını öğrenir ve onu kurtarmak için kendisinden yardım isteyen zengin bir adamın teklifini kabul ederken ona bu süreçte eşlik edecek olan Bora'ya hisler beslemeye başlar. ☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Pelin
Keyifli okumalar
"Ya vallahi seni gördükçe cinnet geçirmeye başlayacağım az kaldı!" diye bağırdı Pelin.
"Of zehir oldu konser be..." Bu kim ya?
"Ne oluyor burada?" mantıklı bir soru olduğunu düşünerek ikisinin yüzüne baktım. Uzun boylu esmer biriydi bu kavga ettiği adam ve diğer flörtleştiği çocuk rahatsız olmuş bir vaziyette onları izliyordu.Pelin saçını savurup sinirle bana döndü.
"Dilan hani sana bahsettiğim günlerdir karşılaşmaktan aşırı sıkıldığım uyuz, gıcık bir herif var ya işte bu o!" evet düşündüğüm çıktı.
"Yok artık bir sövmediğin kalmıştı"
"Az bile... şimdi çekilirsen sıra benimdi sırama geçeceğim"
"Yalnız orası benim sıramdı, geçenki gibi yanlış gördün yine sanırım görmeyle ilgili bir sorunun var. Önünü görmüyorsun" Pelin'in tam şu an sinir krizi geçirmemek için kendini tuttuğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam.Çocuğa sinir olan tek o değildi tabi ben de sinir oldum.O yüzden el atmak istedim.
"Arkadaşımla böyle konuşamazsın lütfen sırana döner misin? onun sırası diyorsa onun sırasıdır ayrıca bu nasıl bir tavır? kızlarla nasıl konuşulması gerektiğini öğrenmemişe benziyorsun...Azıcık centilmenlik ya"
"Heh! işte benim kızım ya! vallahi doğru söylüyor, hadi canım kendi sırana ve umarım bir daha asla görüşmeyiz!" Adam kirli sakallarını gerginlikle kaşıyarak geri çekildi.
"Tamam öyle olsun, buyurun hanımefendi sizin sıranız kusura bakmayın lütfen"
Pelin bir zafer kazanmış gibi omuzlarını dikleştirip saçlarını elinin tersiyle savurup adamın önüne geçti.Ben de gülerek Pelin'i takip ettim.Tek sıkıntı ortalıkta Pelin'in flörtleştiği çocuk yoktu.Pelin'e baktım ama o bunu pek fark etmişe benzemiyordu.Hemen onu dürttüm.
"Pelin flörtün nerede acaba?" Pelin gözlerini büyütüp etrafına bakındı ama göremeyince bana aynı gözlerle döndü.
"Ee nerede?" dediğimde arkamızdaki adam büyük bir kahkaha patlattı.Pelin sinirden gözlerini sıkıca yumup arkasına döndü.Adam ona o kadar sinir bozucu bir şekilde gülerek bakıyordu ki ben bile onun yüzüne yumruk atmak istedim.
"Ne gülüyorsun? komik bir şey mi var?" deyip adamın üstüne doğru yürüyünce adamın sırıtışı daha da büyüdü fakat gözlerini Pelin'den ayırmıyordu.Aralarında çok az bir mesafe vardı.
"Var hem de çok komik...bak bak dinle az önce uzaktan izlediğim bir kadın ekildi hem de çok egolu ve dünyanın onun etrafında döndüğünü sanan bir kadın... gülmeyeyim de ne yapayım değil mi ama?"
"Senden gerçekten hiç hoşlanmıyorum haberin olsun"