GİRİŞ
DİKKAT! Bu kitapta: kan, ölüm, şiddet gibi tetikleyici unsurlar olacaktır. Bu konularda hassas olan kişilerin dikkatli olmasını tavsiye ederim.
***
Uyarı! Kitap düzenlendiği için bölümler kısa süre içinde toplu olarak güncellenecek. Bu uyarıyı görüyorsanız kitabın eski versiyonunu okumuş olacaksınız.
16 Ekim 2026.
Şu an kan içindeki ellerime bakıp nerede hata yaptığımı anlamaya çalışıyordum.
Gökyüzü, hastalık bulaşmış gibi mor ve mavi renklerindeydi. Güneş hiç olmadığı kadar kırmızıydı. Dünyanın sonu nasıl bir şey diye soracak olursanız bu görüntüyü gösterirdim.
Dalgınca etrafta yürüyordum. Ayağımın sert bir şeye takılması ile sendeledim. Ölü bir insan, daha doğrusu ölü bir sürü insan etrafımı çevrelemişti.
Eğilip etrafa baktım. Ne olmuştu burada ne yapmıştı o?
Gözüm, hemen karşımdaki ikiz kardeşimin cansız bedenine takıldı. Ağlamak istiyordum, her şeyin son bulmasını istiyordum. Bu durumdan çok yorulmuştum.
Arkamdan birisinin yaklaştığını hissettim. Bir başka düşman olmalıydı. En başarılı olduğum konu kuşkusuz düşman biriktirmekti. Tedirgin bir şekilde arkamı döndüm. Benden biraz daha kısa, esmer bir kız geliyordu.
"Melisa." diyerek bana seslendi.
Onu görünce içimdeki şeyleri daha fazla tutamadım, gözlerimin dolduğunu hissettim. Karşımdaki kız, etrafına bakındı. "Kardeşini de mi öldürdün?"
"Hayır, ben kimseyi öldürmedim."
Ağlıyordum ve ellerimdeki kan yüzünden göz yaşlarımı silemiyordum. "Böyle olsun istemedim, ben değildim. O yaptı."
Kız acıyan bakışlarla yanıma yaklaştı. Yerden kalkmam için elini uzattı. Tereddüt ederek elini tutup ayağa kalktım.
"Bahar, inan bana hiçbir şey yapmadım." Dedim.
Bahar, şu koskoca hayatımda bana biraz olsun iyi davranan tek insandı. Arkadaş mıydık? Sanmıyorum. Anlaşılan aramızdaki şey daha çok onun bana acımasıydı.
Bahar'ın elinde sıkıca tuttuğu bıçağa baktım. Üzerinden gümüş bir sıvı damlıyordu. Nerede görsem tanırdım, zehir. Sanırım Bahar da artık bana iyi davranmaya pek yanaşmıyordu.
"Sana inanıyorum, biliyorum Melisa." dedi ve beni kendisine çekip sıkıca sarıldı.
Uzun zaman sonra ilk kez birisi bana sarılıyordu. Kısacık bir an mutlu olmuştum. Belki de hâlâ arkamda olacak birileri olabilirdi?
"Yapacağım şey için özür dilerim." Dedi.
Daha tepki vermeye bile fırsatım olmadan sırtıma saplanan bıçak ile bedenimin yanında ruhum da paramparça oldu.
Bahar'ın belli belirsiz çığlığı kulaklarımı doldurdu. Nefesim kesildiğinde en ufak bir soluk alabilmek için bile mücadele etmeye başladım. Dengemi kaybetmemek için ölümüme sebep olan kıza sıkı sıkı tutundum. Çok geçmeden kulaklarım uğuldamaya ve gözlerim kararmaya başladı.
Bıçağın üzerindeki zehir, bildiğim bir zehirdi ama olması gerekenden hızlı etki etmişti. Saniyeler geçmeden bütün algılarımı kapatmıştı. Bacaklarım bedenimi daha fazla taşıyamayınca yere düştüm.
Benim adım Melisa Karahan ve bu benim hayatımın sonlanış hikayesi...
Ya da hayata dönmemin hikayesi mi demeliyim?
***
-Devam Edecek-
Kitabı baştan düzenlediğim için bütün satır arası yorumları kaybettik :( En ufak bir yorum ve oy bile çok motive ediyor ❤️
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlanta'nın Kalbi | Tamamlandı
Fantasyİlk hayatlarında düşman olan ikiz kardeşlerin hikayesi. Melisa Karahan; bütün hayatını hatalar üzerine kurmuş olan hikayenin kötü karakteriydi. Kaderine boyun eğmiş ve kendisini karanlık tarafa teslim etmişti. Böyle bir yaşam sürmesinin bazı bedelle...