Bölüm şarkısı; Arap Saçı- Erkin Koray
Bölümü daddyhatips e ithaf ediyorum ❤️
İşimin erken bitmesini fırsat bilip, dört saat önce kapısının önünden ayrıldığım Erdal'ın yanına gelmiştim yine. Her zaman durduğum ağacın kenarına arabayı park edip bir sigara çıkardım.
Sabah mezarlığa gitmişti, mezarı temizledikten sonra saatlerce oturmuş ismimin yazdığı taşa bakıp durmuştu. Saatlerce içinde bin defa yanına gitmek için adımladım ama ikinci adımı dahi atamadan eski yerime döndüm. Dün gece Akif ile konuştuktan sonra onun karşısına çıkma düşüncem artık daha kötü gelmeye başlamıştı. Ama onu böyle gördükçe yüreğim sıkışıyordu.
Tam sigaramdan bir duman çekmiştim ki Erdal'ın apartmanının kapısı açıldı. Bağırtılar geliyordu ama kimse dışarı çıkmamıştı. Kaşlarım çatılırken hızla arabanın kapısını açıp, şapkamın üzerine bir de kapşonumu taktım. Sigarayı iner inmez atıp, kapıyı kapatarak risklide olsa apartmana doğru adımladım.
Saniyeler sonra uzunca boyuyla Erdal kapıdan çıktığında durdum, kenara geçtim. Üzerinde siyah kazağı, altında siyah pantolonu vardı. Saçlarını iki gündür kestirmediği için uzamaya başlamıştı bile.
Kaşları çatık duruyordu, sebebinin hemen ardından çıkan ondan biraz daha kısa orta yaşlarda adam olduğunu anladım. Öfkeyle bağırıyordu, Erdal'ı omzundan tutup ittiğinde nefesim hızlandı.
Hiçbir şeyi umursamadan oraya doğru hareketlendim, hareketlerimi durduran şey ise Erdal'ın kendisinden kısa olan adamın yakasından tutup yumruğunu yüzüne geçirmesiydi. Camdan bakan ve dışarı çıkmış olan insanlar çığlık attığında adam yere düşmek üzereyken kendini zorla toparladı. Çenesini tutarak iki adım geriledi.
Erdal bakışlarını sürdürdü ve ardından arkasını dönüp yürümeye başladı. O sırada adam yanına gelen insanlardan güç alıp bağırdı.
"Bir daha bu eve gelmeyeceksin, eşyalarının hepsini dışarı atacağım!" dedi öfkeyle bağırıp, Erdal aldırmadan yürümeye devam etti. "İçkici orospu çocuğu! Burası aile apartmanı, seni kaç defa uyardım..."
Siktiğimin herifi sarının arkasından bağırmaya devam ederken, bunun yeni ev sahibi olduğunu anladım. Erdal ona aldırmadan uzunca boyuyla yürümeye devam ederken elimi cebime koydum, adam hâlâ bağırıp çağırırken önlerinden geçerken herifin yüzünü iyice süzdüm. Sonrasında onun için geri dönecektim buraya.
Arabayı bırakıp yürüyerek sarıyı takip etmeye başladım, araya biraz mesafe koymuştum. Gerçi yanında bile yürüsem fark etmezdi, kafası yerinde görünmüyordu. Buna rağmen biraz ilerledikten sonra bir tekel bayiye girdi. O içeri girdiğinde karşı kaldırımda bekledim, telefonumu çıkarıp Akif'i aradım. İkinci çalışta açtı.
"Efendim merhum Ömer Özçelik?" onun alaycı sesine aldırmadım.
"Apartmanın yöneticisi midir ev sahibi midir bilmiyorum, Erdal'ı evinden kovdu. Hemen onun gideceği güvenli bir yer ayarla."
"Anasını siktiğimin herifi..." dedi sinirle, ardından ciddiyetle konuştu. "Tamam, ben hemen bir yerlere bakıyorum."
Erdal elinde bir poşetle çıktığında tamam deyip telefonu kapattım, Erdal'ı nasıl oraya göndereceğimi bilmiyordum ama bir şekil gitmesini sağlayacaktım. Akif'i gönderip uzun süredir onu takip ettirdiğini söyleyip, ev bulmasına yardımcı olacağını söyletmekti planım.
Her plan riskli olsa da Erdal'ın tek gece bile sokakta kalmasına gönlüm razı gelemezdi, düşüncesi bile aklıma geldiğinde eski Ömer yüzüme tükürüyordu.