Ben geldimmmmmm.
Nasılsınız bebekler?
Özlediniz mi beni?
Bu hafta çok yoğundum. Ama yetiştim hafta sonunaa.
Tarih:13.10.2023
Saat:00.33
Yorumlarda bulışalımmm.
"Her şeyi yapacam Bade. Beni ölene kadar affetme. Ben ölene kadar kendimi affettirmek için çabalayacağım."
Umarım Ali Kağan.
Umarım içimde olan bu kırgınlık geçer.
Umarım sana tekrar sarılabilirim. Yüzbaşım diyebilirim.
"Dinlenmen lazım artık." Diyerek ellerimi elleri arasından çektim.
Ali Kağan'da elindeki malzemeleri geri yerine koyma zahmetinde bulunmadan masanın üzerinde bıraktı.
"Benim üniformam nerede?" Dedi şaşkınlıkla üzerindeki hastane elbisesini yeni farketmiş gibi.
"Odadadır. Nereden bileyim ben?" Dediğimde hala üzerindeki elbiseyi süzüyordu.
Hastane elbisesi bacaklarının yarısını meydanda bırakıyordu. Bacakları (isteyen kılsız isteyen kıllı olarak düşünebilir. Ama asker adam bence ağda yapmaz. En azından benim gördüklerim yapmıyor) meydandaydı.
"Ben böyle mi geldim?" Dediğinde kendine içinden küfürler ettiği belliydi.
Haline gülmek istesemde belli etmedim. Ona birşey demeden odadan çıktım.
Arkamdan onun ayak sesleri de geldiği için beni takip ettiğini anlayabiliyordum.
"Tim nerede? Onlar bari etekle görmesin." Dediğinde yine cevap vermedim.
Odaya geldiğimizde ikimizde girdik içeri. Semih tek başına oturmuş telefonuyla ilgileniyordu.
Onunda bir ağrısı olmadığını anlayınca ikisine birşey demeden odadan çıkmak istedim.
Sadece istedim.
"Nereye?" Diyen Ali Kağan'la durdum.
"Evime."
"Ben bu haldeyken beni bırakıp gidecek misin?" Ajitasyon yapıyordu.
"Ölmedin komutanım. Altı üstü kurşun sıyırdı."
"Kestiler beni üsteğmenim. Biçiyorlardı da. Yetmedi bir de dikmişler." Hali gerçekten tatlıydı. Ama ben bu numaralara kanmazdım.
Onunla laf savaşına devam edecekken odanın kapısı çalınarak açıldı.
"Komutanım geçmiş olsun." Diyerek Poyraz timi içeri girdi.
Turan da en son içeri girince doğru benim yanıma geldi.
Refakatçi için olan tekli koltuğu uzatmıştık Ali Kağan'ın uyanmasını beklerken.
Ben oraya oturunca Turan'da yanıma oturdu.
Kolunu omzuma atınca bende yorgunlukla gözlerimi kapattım.
Ali Kağan uyanmadan uyumak istememiştim. Ama artık görev yorgunluğu, uykusuzluk, halsizlik derken iyice bitap düşmüştüm.
Tek istediğim sıcak bir duş ve uyumaktı.
Hatta belki de sadece uyumak.
Üzerimdeki bu kirle bile uyuyabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
Lãng mạnGözlerimi kapatmamak için güç sarfetmiyordum. Hayata tutunmak için bir çaba göstermiyordum. Sağımda bekleyen bedenin yere yığılması ve silah seslerinin çoğalmasıyla gülümsedim. Biz Türk'tük. Yeri gelince Koca Seyit olur 215 kilo mermi taşırız, yer...