Evettt. Ben geldimmm.
Uzun bir ara oldu. Özlediniz mi beni?
Bazı şeylerden dolayı bölüm yazamadım. Bunun için özür dilerim. Ama döndüm.
Sizler nasılsınız?
Tarih:23.11.2023
Saat:01.50😻
Sevgi adasından ayrılmış eve gelmiştik. Ali Kağan arabayı park ederken bende zili çalarak Alin'i bekledim.
"Hoşgeldinizzz." Diye neşeyle açtı kapıyı.
"Hoşbulduk bebeğim." Diyerek yanından geçtim.
"Size kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum. Ama pek olmadı gibi. Ama lütfen çok beğenin." Sevimli sevimli söyledikleriyle ona kocaman gülümsedim.
Cidden ben bu Güral kardeşleri yerdim!
"Sen yaparsın da biz beğenmez miyiz göz bebeğim?" Diyerek Ali Kağan da geldi.
Alin'in başını koluna sıkıştırarak saçlarını karıştırdı.
"Ya abiiii!"
Hallerine gülerek mutfağa girdim. Yada pardon! Savaş meydanına girdim.
Alin'le tanışmamıza vesile olan sakarlığı burada da kendini göstermişti.
"Alin kaçıncı dünya savaşını çıkardın burada?" Dedim şokla.
Uğraşsan bu kadar dağıtamaz bir insan mutfağı.
"Ya abla. Sadece kahvaltı hazırlamak istemiştim." Dediğinde ona döndüm.
"Bence sen mutfağı fethetmek için savaşa girmişsin." Dediğimde Alin de güldü.
"Osmanlı bile Bizans'tan toprakları almak için böyle savaşmadı." Diyerek Ali Kağan da bana katıldı.
"İkinizde masaya oturun ben şurayı toparlayayım."
"Yardım edeyim mi?" Dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona döndüm.
Aklıma hala daha gözlemeyi pişirirken yağ koymadığı geliyordu.
"Senin de kardeşinden farkın yok Kağan. Otur oturduğun yerde." Diyerek elimdeki tavayı da tehditkarca salladım.
"Tavalı cadı." (Aklımıza kim geldi?)
Ali Kağan'a gülerek mutfağı toplamaya başladım.
"Siz şimdi nesiniz?" Diyen Alin'le aklıma Eda gelmişti.
Aynı soruyu Eda'ya Alper için sorduğumda emmioğlu demişti.
"Bade ablan beni affederse birşey olacaz da olamıyoruz işte." Diye söylenen Ali Kağan'a tersçe baktım.
"Çok oturdun sen. Kalk ekmek al gel."
"Emredersin üsteğmenim." Diyerek asker selamı verdiğinde bu tatlı haline gülmeden duramadım. Saklamadım gülüşümü.
"Vay be! Aşk nelere kadir?" Diyen Alin'in kafasına yavaşça vurdu Ali Kağan da.
"Çok konuşma bücür." Dediğinde hallerine tekrar güldüm.
Alin abisine söylenirken burukça gülümsedim.
Keşke abimde burada olabilseydi.
Acaba Ali Kağan ile anlaşabilirler miydi?
Abim beni kıskanır mıydı? Yada Ali Kağan beni üzdüğü için onu döver miydi? Yoksa konu vatan diyerek onu mu haklı bulurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
RomanceGözlerimi kapatmamak için güç sarfetmiyordum. Hayata tutunmak için bir çaba göstermiyordum. Sağımda bekleyen bedenin yere yığılması ve silah seslerinin çoğalmasıyla gülümsedim. Biz Türk'tük. Yeri gelince Koca Seyit olur 215 kilo mermi taşırız, yer...