Evett ben geldimmmm.
Tarih; 31.05.2023
Saat;13.00
Yaklaşık 50 bölümden fazla bölüm attım. Sanırım ilk defa gündüz bölüm atıyorum.
Sınırlar geçilmedi ama ben size kıyamadım.
Hayat nasıl gidiyor?
Özlediniz mi beni?
Neyse bölümle aranıza daha fazla girmeyeyim. Şöyle buyurun inşallah.
Yorum yapmayı unutmayınnn.
🕊️
"Söyleyin ve kurtulun asker! Bakın çok basit. Parola neyse söyleyin ve yatmaya gidin." diye bağırdı gür sesiyle Mesut binbaşı.
Yüzümüz çamur olmuştu. Ağzımıza, gözlerimize çamur girmişti ama kimse yine de bize verdikleri parolayı söylemiyordu.
Parola dediğime bakmayın. Üzerimizde fiziksel şiddet yetmiyormuş gibi birde psikolojik şiddet uyguluyorlar.
Parola; Gece çürük çıktı.
Bacağımda ki yaranın kanadığını hissediyordum. Eğer çamurda olmasaydık üzerimdeki askeri kamuflajda siyah bir leke bırakacağından emindim.
Çamur havuzunun sonuna geldiğimizde hepimiz durduk.
"Yüzbaşı Fatih Karaman. Oğlun varmış duyduğumuza göre. Ne şanssız bir çocuk. Senin kanını taşıyor." diyerek kahkaha attı tam önümüzdeki Hakkı binbaşı.
Nefret ediyorum bu adamdan.
Bir haftada bir insana en fazla ne kadar nefret beslenebilirse onun on katı kadar nefret ediyordum.
"Aaa ama doğru. Senin oğlun zaten anlayamaz di mi?" diyerek tekrar kahkaha attı.
"Komutanım dediklerinize dikkat edin." diyerek gür sesiyle araya girdi Oğuz.
"Neden haksız mıyım Üsteğmen Kara?" diyerek Oğuz'un önüne geldi.
"Bize küfür edebilir, dövebilir hatta öldürede bilirsiniz komutanım. Ama ne ailemize laf söyleyin ne de bize vatan haini diyin!" dedim bende gür çıkarmaya çalıştığım sesimle.
"Yazık Bade Arslan. Yazık size. Oysa Yusuf senin gibi miydi?" dediğinde dişlerimi sertçe birbirine bastırdım.
"Komutanım biz vatan haini değiliz." diyerek bağırdı imamda.
"İçinizden çürük çıktı Teğmen. Sizin de çürük olmadığınız ne malum?" dediğinde Mesut binbaşı, sinirle bağırdı Oğuz.
"O çürüğü içimizden atıp leş eden de bizden komutanım. Biz vatan haini değiliz. Olmayız da!"
"Bade Arslan!" diyerek önümde durdu. Hala hepimiz çamurda boylu boyunca yatıyorduk.
"Emredin komutanım." dedim güçsüz çıkarmamaya çalıştığım sesimle.
"Neden öldürdün Üsteğmen Şeref Duran'ı?" diye bağırdı gür sesiyle Mesut binbaşı.
Bana rütbemle değil ismimle hitap etmişti. Şeref'size ise hain çıkmadan önce üzerine yakışan rütbesiyle.
"O üsteğmen değil komutanım." diye bağırdım bende gür olmaya çalışan sesimle.
"Bade Arslan neden öldürdün Üsteğmen Şeref Duran'ı?" diye bağırdı tekrardan Mesut binbaşı.
"Neden öldürdün tim arkadaşını Arslan? Aynı masaya oturduğun, aynı yemeği bölüştüğün, canını emanet ettiğin Üsteğmen Şeref Duran'ı neden öldürdün Bade Arslan?" diye bağıran da Hakkı binbaşıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
Roman d'amourGözlerimi kapatmamak için güç sarfetmiyordum. Hayata tutunmak için bir çaba göstermiyordum. Sağımda bekleyen bedenin yere yığılması ve silah seslerinin çoğalmasıyla gülümsedim. Biz Türk'tük. Yeri gelince Koca Seyit olur 215 kilo mermi taşırız, yer...