Evettttt ben geldimmm.
Nasılsınız bebekler?
Tarih: 05.09.2023
Saat: 23.55Gecenin sonu olmadan sözümü tutayım benim çiçeklerimi mutlu edeyim dedim.
Umarım sizde yorumlarla ve oylarla beni mutlu edersiniz.
💦
Bakışlarım Ali Kağan'ın bakışlarıyla kesişti. Bakışlarımı çekmedim. Aksine direk onun gözlerinin içine bakarken kurdum cümlemi.
"İstifa dilekçelerimiz komutanım."
Odada derin bir sessizlik olurken Ali Kağan'ın bakışlarında bir kırılma oldu.
Düz bakan bakışları kısa bir acıyla kasıldı. Ama sonra toparladı hemen.
Çok kısa bir andı bu.
Ama yakalamıştım.
"Bu ne demek oluyor üsteğmenim?" Diyen Cihangir albaya çevirdim bakışlarımı.
"Dilekçelerimiz de yazıyor komutanım. Biz daha fazla Poyraz timinde devam etmek istemiyoruz."
"Sen ne dediğinin farkında mısın kızım? Tim kurulalı ne kadar oldu daha? Neden böyle bir karar alıyorsunuz? Birde tek kişi de değil. Sürü gibi istifa dilekçesi getirmişsiniz." Şaşkınlıkla konuşan Cihangir albaya cevap veremeden araya Niyazi yüzbaşı girdi.
"İşte komutanım. Bazıları üstler sayesinde hala meslekte olurlar ama onda da yarı yolda bırakırlar."
Allah'ım sabır.
Şunu öldürmemem için sen bana sabır ver.
"Bunu sikmeyen orospu çocuğu." Yanımda fısıltısından bile belli olan siniriyle konuştu Oğuz.
"Kes sesini yüzbaşı. Buraya göreve gelmiş olman timin içine dahil olduğun anlamına gelmez." Dedi Cihangir albay sert mizacıyla.
"Komutanım Bade'yle iki dakika dışarı da konuşabilir miyim?" Diyerek olaya dahil oldu Ali Kağan.
"Al götür bu deliyi ikna et yüzbaşı. Ağız tadıyla kahve içirmiyorsunuz bana." Diyerek eliyle kış kış yaptı bize. Diğer eliyle de fincandaki kahveyi içti.
Biz çıkarken arkadan Niyazi yüzbaşıya da görev verdi.
"Git bana şekerli kahve getir sende. Oturmaya mı geldin buraya?"
Oh olsun o pisliğe.
Bu adam şekersiz içmiyor muydu kahveyi?
Yüzbaşı da olsan deli albaya denk gelirsen çaycı olursun.
Odadan çıkar çıkmaz yürümeye devam ettim Ali Kağan'a bakmadan.
Ama o kolumdan tuttuğu gibi durdurdu beni.
"Senin amacın ne?" Yüksek çıkan sesi koridorda yankı yapmıştı.
Geçen askerler bize bakarken rahatsızca kıpırdandım yerimde.
"Askeriyedeyiz komutanım."
"Sikerim lan askeriyesini. Amacın ne senin Bade? Ne bu istifa dilekçesi?"
"Bağırma herkes bize bakıyor." Dedim bende sessizce tıslayarak.
Etrafa baktığında bizi seyredenleri görünce kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı beni.
Alt kata dinlenme odasına gelince önce beni soktu içeri.
Sonrasında kapıyı sertçe kapattı.
"Ne demek bu Bade? Bana bir açıklama yap." Dediğinde daha fazla kontrol edemedim sinirimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
Roman d'amourGözlerimi kapatmamak için güç sarfetmiyordum. Hayata tutunmak için bir çaba göstermiyordum. Sağımda bekleyen bedenin yere yığılması ve silah seslerinin çoğalmasıyla gülümsedim. Biz Türk'tük. Yeri gelince Koca Seyit olur 215 kilo mermi taşırız, yer...