BÖLÜM 31 GÜCÜNÜ KAYBEDİŞ-YENİDEN DOĞUŞ

3.4K 425 358
                                    

Ben geldimmmm.

Öncelikle sizden özür dileyerek başlamak istiyorum bu bölüme. Bu kadar uzun süre sizi habersiz ve bölümsüz bıraktım. Ama sebeplerim vardı. Bir haftadır hastaydım. Ve abimin asker olduğunu kitabın başlarında bahsetmiştim. Abim bir senedir görevdeydi. Ve izne geldi. Öyle olunca kitap pek aklıma gelen bir şey olmadı. Sizden özür diliyorum.

Sizler nasılsınız? Salgın varmış hasta olanlar var mı?

Beni özlediniz miii?

Vee diğer bölüm sizi merakta bırakarak gitmiştim. Umarım bölümü beğenir ve bol bol yorum yaparsınız. Tabi voteyi de unutmazsak çok sevinirim.

💔

Ali Kağan Güral'dan:

Üç gün sonra...

Hayatta sadece bir umuda tutunarak yaşadınız mı?

Yaşamadıysanız beni anlayamazsınız.

Eşref adlı şerefsizin bölgesi olarak adlandırılan bölgede üçüncü günümüzdü.

Niyazi yüzbaşının timiyle daha önce girdiğimiz tüm depolara, terk edilmiş mağaralara, fabrikalara tekrar giriyorduk.

Ama yoktu.

Beşinci gün...

İçimdeki umut tükeniyor güzelim.

Bunca adamı dağlarda oradan oraya sürüklüyorum.

Bana bir işaret ver.

Herşeye herkese rağmen bana sadece tutunabileceğim bir umut ver.

Dokuzuncu gün...

"Baktık komutanım. Verilen koordinatların olduğu her yere baktık." Dedim herşeye rağmen güçlü tutmaya çalıştığım sesimle.

"Niyazi yüzbaşının timiyle kendi timimi yer değiştireceğiz yüzbaşı. Senin dönmeyeceğini düşünüyorum?" Diyen Serhat albayı hemen cevapladım.

"Doğru düşünüyorsunuz komutanım. Mühimmata ve kumanyaya ihtiyacımız var." Dedim bende.

Serhat albay Badelerin gittiğini öğrendiğimiz günden beri sahadaydı bizim gibi.

Ama timini beşinci günde karargaha göndermiş destek ekiple devam etmişti aramaya.

Şimdi ise Niyazi yüzbaşının timini gönderecek, Serhat albayın timi geri dönecekti. Biz ve Serhat albay devam edecektik aramaya.

Serhat albay oğlundan sonra bir de kızının acısını yaşamak istemediği için aramadaydı. Bense sevdiğim kadını ve askerimi, kardeşimi bulmak için.

İkimizin de acısı büyüktü.

İkimizde durdurulamıyorduk.

Tek şükür sebebim Cihangir albayın geri dönün dememesiydi.

Badelerin bile mesleğine zarar gelmemesi, kurtulduklarında izinsiz sahaya çıkış yapmış olarak gözükmemeleri için uğraşmıştı.

Serhat albayında benimde acımı yaşadığı içindi belki bize bu kadar destek olması.

Çünkü bir baba olarak kızını kaybetmişti.

Bir adam olarak da sevdiği kadını kaybetmişti.

Yirminci gün...

Tükenmek üzereydim.

Hem ruhen hem bedenen.

Ama arıyorum.

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin