BÖLÜM 8 ARSLAN

7.7K 542 277
                                    

Ben geldimmmm.

Nasılsınız bebekler?

Tatil nasıl gidiyor?

6 gündür yoktum buralarda. Özlediniz mi beni?

Tarih:24. 06.2023

Saat: 13.17

🕊️

Hayat acılarla doluydu. Kim diyebilir ki benim hayatım çok güzel diye?

Öyle diyen biri varsa gerçekten çok şanslı. Onun yerinde olmak isterim.

Ben Bade Arslan. Üsteğmenim. Maddi durumum iyi, arkadaşlarım iyi, ailem iyi. Hayatım iyi gibi görünüyor di mi karşıdan?

Baksam kendime şöyle yeşil gözlerim kumrala kaçık ama yine de kahverengi diyemeyeceğim saçlarım, orta boyutta bir burnum, hafif şişman yanaklarım, kalp şekil dudaklarım. Güzel bir kadınım. Giyimim güzel. Yaşantım güzel.

Karşıdan görünen bu.

Peki ya insanın gerçek hayatı?

Şöyle anlatayım size. Altı yedi yaşlarındayken öz annem ve babam ayrıldı. Sebebi ise babamın görevlerden dolayı anneme vakit ayıramamasıydı. Annem ayrıldıktan sonra İzmir'de kaldı. Babam tayin isteyip Ankara'ya geldi. Bizse iki hafta annemde iki hafta babamda kalmıştık başta. Sonrasında okulumuz açılınca babamın yanında kalmak istemiştik. Çünkü annem o yaşta bile bize sürekli babamı kötülüyordu. Ama bilmediği şey abimle benim babama aşık olmamızdı. Bizim gözümüzde babam yeşil pelerinli bir kahramandı. Yani en azından benim gözümde öyleydi. On beş yaşında olan abim herşeyin farkındaydı çünkü. Ama yedi yaşında olan ben süper kahramanlara hala inanıyordum.

Üç seneyi böyle geçirdik. Ayda iki kere İzmir'e giderdik. Birkaç gün durur geri gelirdik. Annem çoğu zaman dışarda olduğu için biz o evi görür, bir yerlerimizi kese kese yada yaka yaka yemek yapmaya çalışırdık. Üç senemiz böyle geçti. Abim on sekiz olduğunda Kara Harp okuluna girdi. Ve annemle büyük bir kavga çıktı aralarında. Abim okuyup doktor, mühendis, mimar ne bileyim işte beyefendi biri olmalıymış. Asker olup ne yapacakmış? Dağda haydut mu olacakmış? Kahraman olmak isteyen abime karşı çıkmıştı annem. Ama abim bir kere sevdalanmıştı. Nasıl vazgeçsin ki?

Vazgeçmemişti. Eğitim bitince göreve başlamıştı. Görev yeri Denizli'ydi. Ama abimin yanına bende gitmiştim. Onsuz yapamazdım ki ben. Tabi bu sırada annem ve babam başkalarıyla evlenmişti.

Annem tam kendi istediği gibi bir İstanbul beyefendisi biriyle evlenmişti. Boy boy altınlar takmış, onunla tatillere çıkmıştı.

Babamsa Dilara annemle evlenmişti. Başta babamı kıskanmıştım. Ama Dilara annem o kadar iyi biriydi ki. Benim kendi annemle bile aramı düzeltmeye çalışmış, 'bazen anneler de hata yapar' diyerek beni ona yaklaştırmaya çalışmıştı. Ama öz annem bir çocuğu daha olduktan sonra bizi resmen unutmuştu.

Üç sene daha geçirdik. Abim bir göreve çıktı. Uzun bir görev. Bende Ankara'ya döndüm. Abimi aradım günlerce. Kapalıydı telefonu.

Günler sonra kapı çaldı. On yedi yaşında genç bir kızdım ben. Liseden gelmiş ödev yapıyordum. Zil çalınca sevinçle çıktım odadan.

Abim gelmişti!

Gülümseyerek açtım kapıyı.

Sonra tanıdık üniformaları ve tanıdık yüzleri gördüm. Yıldızlardan rütbeleri anlayabilecek kadar asker içindeydim.

Karşımda abimin fotoğraflarında gördüğüm Albay ve abimin senelerdir arkadaşı olan Fatih abi.

Arkada sağlık görevlileri.

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin