POYRAZ

BÖLÜM 10 BİR ÖMÜR

Ben geldimmmm.

Tarih; 20.07.2023
Saat;03;00

Nasılsınızzz?

Yaz tatili nasıl geçiyor?

Sizin oralar da çok sıcak mı? Buharlaşacak kadar falan?

Şimdi siz bana neden bölüm atmıyorsun artık diyeceksiniz. Sizden çok özür dileyerek konuya girmek istiyorum. Ben 2 3 günde bölüm atan biriyim beni biliyorsunuz.

Ama tatile gittim sonrasında babam rahatsızlandı falan derken yazmaya vaktim olmadı.

Bu tempoda bırakın yazmayı benim için çok değerli birinin doğum gününü bile kutlamaya vaktim olmadı.

Dilaylaylommm

Aşkım bebeğim iyiki varsın. 10 gün kadar sonra olsa da bu bölüm sana ithaf edildi. Seni seviyorum çiçeğim.

Ve bölüme başlamadan önce bölüm sonunun bomba olduğunu söylemek istiyorum.

Birer kalp alabilir miyim? 💓

Kan, kurşun, silah, dağ.

Bu kavramlar size uzak mı?

Bana çok yakın. Her an akabilecek kanım, vücuduma her an saplanabilecek bir kurşun, her an yanımda olması gereken silah, hayatımın çoğunluğunun geçtiği dağlar.

Asker.

Beş harf, iki hece. Ama çok büyük şeref.

Zordur asker olmak.

Ama daha zoru asker beklemek.

Altı senedir askerim. Ama daha öncesinde asker bekledim. Tam on yedi sene önce babamı, sonra hem babamı hem abimi bekledim o pencere dibinde.

Asker olmak zor. Ama asker bekleyeni olmak daha zor.

Fatih abimde kaldığımız gecenin sabahına hazırlanıp hemen Hakkari'ye dönmüştük. Görevdeki dokuzuncu günümüzdü.

"Dağ, taş gezer
Tüm piçleri siker
Poyraz timinde asker
Hemde oluruz size ecel"

Oğuz kendi aniden bestelediği marşının sonunda karşısındaki puştun alnının ortasından vurmuştu.

"Ben çok beğendim komutanım. Bende kullanabilir miyim?" diyen Yiğit'le güldüm.

"Kullan Sevim." dedi Oğuz'da.

"Helal olsun Oğuz. Şair gibi adamsın." dedi Erdem abi de.

Silahın dürbününden keskin nişancıyı arıyordum. Sağ tarafı hızlı bir taramadan geçirdim.

"Bende beğendim Kara." dedi Ali Kağan komutanda.

Bora aşkımı soldaki hafif aralıktan çıkararak bu seferde solda aramaya başladım keskin nişancıyı.

Silaha gelen mermiyle Boranın kabzası sertçe elmacık kemiğime çarptı.

"Ananı sikim." diyerek ağzımdan çıkan küfüre mani olamadım.

"İyi misin üsteğmenim?" diyen Yüzbaşıya cevap vermeden önce merminin geldiği yöne çevirdim silahı.

Tekrar ateş etmesine izin vermeden kayanın küçük kısmına hizalanmasını bekledim. Bana ateş ettikten sonra kayanın arkasına saklanmıştı onu bulamamam için. Ama ben merminin geliş yönünden konumunu tesbit etmiştim.

Kenardan silahına bakamadan kafasını çıkardığı gibi sıktım mermiyi.

"İyiyim komutanım. Keskin nişancı mefta." dedim ölmesininin rahatlığıyla.