Aklım sende kalırsa, sana güvenmediğim için değil seni sevdiğim için.
Sen bende öyle yer aldın ki, kimse olmadı orda. Uyursun gercer sanırsın geçmez. Kapatırsın gözlerini karşında belirir. Bu sefer uyursun rüyalarında görürsün.
Kalbim öyle iplerle bağlıydı ki, bir onun yüzünden böyleydi. Dudaklarıma onun adını zikretmiştim, kalbim böyle adamı sevdiği için utanıyordu.
Gözlerim böyle bir adamı gördüğü için kör oluyordu, ruhum onunlaydı ve ruhum onu artık tanımıyordu.
Okul çıkışında herzaman ki yerde olacaktık. Sevgilisini getirecektı ve artık gerçekten de takmamaya özen gösteriyordum. Çünkü benim de hayatım vardı ve geleceğim olucaktı. Geriye bakarsam önümü göremezdim.
Belki de hoslantı gibi buda geçecekti. Bilemezdim, sadece zaman gerekti.
"Sessiz olun!"
Hocanın bağırmasıyla öğrenciler sustu. Hoca kaldığı yerden devam etti, kollarımı göğsümde bağladım ve dinledim. Kafamdaki bütün acıları unuttum ve geleceğim için hocayı dinledim.
Zil çalınca öğrenciler ayaklandı ve dışarı çıktılar.
Arda yanıma gelip bakışlarını benim üstümde tuttu."İyi misin? Öğlen uyumuşsun."
Güldüm."Arda uyumayıp ne yapacaktım?"
Arda durdu ve kaşlarını çattı."Sen öğlen uyumazsin, ayrıca gece geç saatte yatarsın. Hepimiz birlik olur seni yatırmayı planlarız."
Ağzım açık kaldı. Gerçekten beni bu kadar tanıyorlar miydi?
"Dün yorucu bir gündü."dediğimde Arda inanmamış gibi baktı."Gerçekten."
Beni ayağa kaldırıp koluma girdi yürüdük."Seni üzen ne varsa söküp atsana. Biliyorum Gülçehre. Senin üzüldüğünü biliyorum, belki herkes bilmiyor ya da biliyor. Bunun önemi yok belki var senin için ama artık üzülmeni istemiyorum."
Ona gülümsedim. Yürürken adımlarım durdu ve ona doğru döndüm. Kollarımı kaldırıp sarıldım. Arda beni kesinlikle en iyi anlayan kişiydi.
"Yanında olacağım, söz."
Herkesi bir yana, Arda o yana. Arda bu zamana kadar ne kadar söz verdiyse tuttu.
Kantine indiğimizde arkadaşlarımız ordaydı. Onlar aynı sınıftaydı, sadece Arda ve ben değildik.
Nescafe alıp onların oturup masaya gelip Arda'nın yanına oturdum. Onlara baş selamı verip nescafeden bir yudum aldım.
"Bakıyoruz bugün iyiyiz."dedi Yalın, bana gülümserken.
Gülüp başımı salladım."Muhteşemim."
Yalın kafasını sallayarak,"Seni senden iyi tanıyoruz Gülçehre, biliyorsun. Seni üzen, bize sataşır."dediğinde Melih göz devirdi.
"Kıro seni."dediğinde herkes güldü, ben ve Yalın dışında.
Artık gerçekten katlanamıyordum. Sandalye çekme sesi geldiğinde gözlerimi yumdum. Geri açtığımda karşımda o belirli.
Derya. Bütün güzelliğiyle, sarı saçları, bebek gibi yüzüyle karşımdaydı. Melih ona baktı, kalbim buzdan küle dönüştü.
"Ben geldim sevgilim."Derya, Melih'e sarıldı.
Bakışlarımı başka yere çektiğim de onlara bakmamaya özen gösterdim.
"Gidiyoruz değil mi?"diye sordu Sevda.
Herkes başını salladı ve konuşmaya kaldığımız yerden devam ettik.
![](https://img.wattpad.com/cover/355163466-288-k677061.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİDERDİ HOŞUMA| TEXTİNG ❦
Teen FictionSiz: Gerçekten artık yetti. Siz: Bana bunları söylemezsin. Siz: Seni seviyorum diye bunları bana söylemezsin. Siz: kalbimde hükmünü sürdürüyorsun diye, bana bunları diyemezsin. Siz: Hoşlandığım adamsın diye sana öfkeli olmayacağım anlamına gelmiyor...