Merhaba! Yeni bölüm ve yeni heyecan. Medyadaki kızların akşamdaki giydiği elbiseler.
İyi okumalar...
🦋
O hep kendini ikinci erkek sanırken ve bunu herkes birinci erkek bilirken, ben onu her zaman kalbimin göğüs kafesinden saklıyor olacağım. Onu bu kadar sevmem suçtu. Bu kadar sevmek günah olması gerekirdi ve ben günah olduğu halde severdim Ulaş'ı.
Ulaş bana, ilk önce kendimi sonra da kendini sevdirdi. Onun gamzeleri yüzünden uyuyamıyordum ya, önüm varlığı kalbime öyle çok dokunmuştu ki, Ulaş beni çıkar orda dese bile çıkmazdı.
Artık önüm varlığı kalbime dokunmak değil, kazanmıştı. O benden asla gidemezdi ve bende ondan gidemezdi. Acı benimleydi ve Ulaş'da benimle olduğu sürece bana hiçbir şey olamazdı.
Kendisi tam göğsümde kendine dövme yaptırmıştı ve bu asla silinmeyecekti. Onu silemezdim ve silmek için elime silgi verseler bile, bu gerçekleşmeyecekti.
Akşam olduğunda hep birlikte son günümüz olduğu için otelin koreoke bölümüne giderek eğlenmek istemiştik. Aynada kendime bakarak gülümsedim. Ulaş'ın yüzüne pansuman yapmıştım ve kötü görünecek birşey yoktu. Kıskanması bile tatlıydı.
O gittiğinde mesaj kısmında anlaşmıştık ve böyle bir karar vermiştik. İp askılı, göğüs dekoltesi olmayan sadece boynu tarafı açık beyaz bir elbiseydi. Saçlarımı salmış ve hafiften dalgılandırmıştım. Makyajımı sade tutmuş ruj kırmızı tonlarda sormuştum. Acaba çok mu fazla oldu mu diye düşünmeden edemedim. Fakat herkes böyle giyinecekti, sonuçta hayata bir defa geliyorduk.
Çantamı alarak ve anahtarı alarak kapıyı kapattım. Şimdiden beyaz topuklu ayakkabılar canımı acıtmaya başlamıştı. Bir kere geliyoruz diyoruz ama canımızdan oluyoruz yav.
Erkekler aşağıda bizi bekliyordu. Kızlarda karşıdan geldiğini gördüğümde ağzım açık onlara bakıyordum. Bu nasıl bir güzelliktir yav?
Defne sarı saçlarını güzelce tarımıştı ve sade bir makyaj yapmıstı. Dudaklarına nude tonlarında ruj sürmüş ve üstünü glosla geçmişti. Bedenine giydiği çapraz elbise modeli gerçekten bedenini sarıyordu. Göğüs dekoltesi yok denebilirdi fakat hafif boşluk vardı.
Sevda, buğulu bir makyaj yaparak dudaklarını toprak tonlarında tutarak sadece göz makyajını göz önünde bulundurmuştu. Bedenine alt-üst etek takımı giymişti. Boynunda üçlü kolyeleri takarak daha da şık olmuştu.
Buket, saçını düz tutarak hoş bir hava kalmıştı, aynı şey için makyajı içinde geçerliydi. O da benim gibi kırmızı ruj sürerek oylayi tamamlamıştı. Bedenine giydiği elbise üzerine yapışık sayılırdı. Uzun kolları olan ve kare yaka bir elbiseydi. Bacak tarafında kısa ve uzun olamayan bir yırtmaç bulunuyordu.
Öykü ise kızıl saçlarını ikiye ayırmış ve derli toplu olmasını sağlamıştı. Öykü renkli gözlü bir kızdı ve gözleri maviydi. Mahyaji sade tutarak mavi gözlerinin on planda tutmuştu ve dudaklarına sadece glos sürerek parlak görüntü vermesine neden olmuştu. Bedenine giydiği pembe elbise onu gerçekten prensese çevirmişti. Balon kol ve kare yaka bu sene modaydı ve gerçekten yakışmıştı. Bedenini saran ve kısa bir elbise seçmişti.
"Kızım bu elbise sana nasılda yakışmış lan!"diye sordu Sevda, beni süzerek.
Kızlar güldü Sevda'nın tepkisine. "Oğlum bırakın erkekleri birlikte takılalım."dedim dördüne bakarak.
Dördü de kafasına atarak güldü. Ulaş'ın gözü yaşlı.
"Hepimiz güzel olduğumuza göre, bence erkeklerin ağzını açık bırakmaya hazırlanalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİDERDİ HOŞUMA| TEXTİNG ❦
Novela JuvenilSiz: Gerçekten artık yetti. Siz: Bana bunları söylemezsin. Siz: Seni seviyorum diye bunları bana söylemezsin. Siz: kalbimde hükmünü sürdürüyorsun diye, bana bunları diyemezsin. Siz: Hoşlandığım adamsın diye sana öfkeli olmayacağım anlamına gelmiyor...