25.

415 23 9
                                    

Ulaş yanıma gelerek beni odamdan zorla çıkarmıştı. Tatile gelmiştik fakat canım odamda olmak istiyordu. Ulaş'ın elleri ellerime dokunduğunda kalbim artık atmıyordu. Onun benimle işi olmazken aslında çok önceden vardı. Onun beni seviyor olduğunu bilmek sevinçten dans etmeme sebep oluyordu. Öyle güzel bir adamdı ki, varlığımı onun için hatırlıyordum.

"Nereye gidiyoruz?"diye sorduğunda başını bana çevirdi."Başbaşa kalacağımız bir yere."

Ona sadece baktım. Bize ne yapacaktı ya? Başbaşa? Yalnız? İkimiz? Yok amı-

Ormanın içine girdiğimizde çok uzaklaşmadan karşıdaki banklardan birisine oturduk. İkimizde sessizdik çünkü dün yaptığım şeyin üstündeki gerginlik henüz bitmemişti.

"Beni seviyor musun?"diye sordu gözleri gözlerimle buluştuğunda.

Başımı salladım aniden."Evet seviyorum seni."

Güldüğünde kaşlarım çatıldı."Ne oldu? İnanmıyor musun yoksa?"diye sorduğumda başını hayır anlamında salladı."Hayır inanıyorum tabikide. Sadece ne zaman bu kadar çabuk olduğuna şaşırıyorum."

Anladım der gibi kafamı salladım."Kalbinden ve aklından ne geçiyorsa, Melih'i sevmiyorum. Belki bu cevap ikimizi tatmin etmez ama seni sevdiğimi, seninle vakit geçirdim zamanda bile beni sevdiğini, benimle vakit geçirdiğinde anladım."dememle yeşil gözleri beni ele geçiriyordu."Senin lanet gamzelerini düşünmekten, senin o projeni düşünmekten ve ne zaman buluşacağız kafasını yormaktan, ödevlerimi yapamaz olmuştum. Fedarkarlıksa sana fedakarlık Ulaş."

Gözbebekleri büyüdü, parmakları elimin tersini okşadığında gözleri üstümdeydi. Yanaklarında gamzesi çıktığında o çukurda ölmek istedim.

Bana kaydı ve ellerini belime koyarak beni kendine çekti. "Böyle konuşursan seni öperim."

Kıkırdadım."Öp canıma com com."

Başını arkaya atarak güldü. Güneşte parlayan boynundaki zincir gözümü alıyordu. Kafamı göğsüne yasladım ve ona sıkıca sarıldım.

"Bana ilk ne zaman hoşlandın?"diye sordum göğsünde mayışarak.

Kemikli parmakları saçlarımda geldiğinde parmakları anında durdu. Sonra ise alayla güldü.

"Hayır bebeğim hoşlanmakdan kastım. Sana aşığım, sana aşık olmak kalbimin hatası değil, sana kendimi geç tanıtmış olmam."diye cevapladığında anında kafamı kaldırdım. Yeşil gözleri o anda, benim evim oldu.

"Bu çok aniden olmadı mı sence de?"diye sordum yüzüm kızarırken. Beyaz dişleri ve gamzeleri gözüktüğünde düşüp bayılacaktım.

"Bak Gülçehre, ben sana aşığım, sen onu ilk gördüğünden beridir."dediğinde nefesim kesildi."Ben seni ilk gördüğümden beridir seviyorum ve sen onu severken, ben seni sevdim. Sevgime ihanet bile etmedim, seni sevdiğimi sadece kalbime söyledim ve sen beni duymadın."

Dudaklarım büküldüğünde Ulaş bunu gördü."Gülçehre sana bunları öfke ya sa beni neden sevmiyorsun demiyorum. Sadece bil, sevgimin ne kadar güçlü olduğunu ve sana aşık olduğumu bil istiyorum. Benim sevgim üç günlük değil, seni haftarca değil, koca yıl bekledim."

Dudak bükerek yana döndüm ve bacaklarımı açarak kucağına oturdum. Ulaş şaşkın gözlerini bana çevirdiğinde gerçekten çocuğun kalbine indirecektim. Bence o senin varlığınla kalbine iniyor.

"Ve sen de bil, seviyorum seni belki yeni oldu ama asla yalan söylemiyorum sana."

Ulaş güldü ve ben daha ne olduğunu anlamadan dudaklarıma yapıştı. Beni öyle güzel öptü ki, eğer ayakta olsaydı düşerdim. Sanki en sevdiği yemeği yermiş gibi yedi beni.

GİDERDİ HOŞUMA| TEXTİNG ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin