Arka tarafta yazıyorum efenim. Çok azıcık kaldı, tabi siz okurken final olmuştur belki.
💌
Ulaş. Ulaş Soysal. Hayatımın tamamıydı. Onu görmek, onu hissetmek, vakit geçirmek kitapçıya gidip sevdiğin kitaplardan kitap okumak gibiydi. Onu gördüğümde ve heyecanlandığımda koşa koşa ona gitmek istiyor, onun bütün yarasına merhem olmak istiyordum. Ellerim onun ipeksi saçlarında gezdirmek istiyor, onu göğsümde uyutmak için can atıyordum.
Onunla en güzel anılarımı biriktirmek için vardım sanki. Ben onun için yaratılmıştım ve o da benim için yaratılmıştı. Onu görmemiş olabilir fakat bunun acısını çok fena çıkaracaktım.
Babamın ne zaman geleceğini bilmiyorduk. Bazen bize haber vermeden geliyordu ve bu bize süpriz oluyordu. Annem evde temizlik yapıyordu ve leş gibi deterjan kokuyordu. Burnumu tıkayarak annemin yanına gittim. Evde büyük gürültü ses vardı. Süpürge.
Kendisinden oldum olası sevemezdim. Annem süpürgeyle halıyı süpürürken anneme bağırdım.
Yok kardeş kadın bu sesten bile ses geçirmiyordu. Kadın ses yanıtılım cihazdı sanki.
Annemin omzuna dokunduğumda bağırdı. İrkildim. "Ne oldu Gülçehre? Neyi bulamadın yine? Sana kaç kere dedim ben, koyduğun yerdedir diye."
Kocaman gözlerimle baktığımda ifademi değiştirdim. "Anne onu mu diyecektim ben ya? Bak ne diyeceğimi de unuttum."dediğimde biraz düşündüğümde annem o sıra kaşlarını çatarak bana bakıyordu.
"Şey bugün çocuklarla dışarı çıkacağız da haberin olsun."dediğimde başını salladı."Geç gelme ve dikkatli ol Gülçehre."
Gülerek başımı salladığımda annemin yanağından öperek odama adımladım. Kapıyı açıp kapıyı kapattım ve gardıraptan beyaz değişik bir bluz ve kot etek giyerek aynanın karşına geçtim. Hava soğuk değil aksine sıcaktı. Saçlarımı düzleştirdim ve sade makyaj yapıp glos sürüp beyaz botları giyerek son kez aynadan baktım.
[Ayaklabı bu değil.]
Anneme çıktığımı söylediğimde beni kapıdan geçirdi. He şunuda unutmayalım lütfen, annem koşturarak gelip elime saklama kabına sarma koymuştu. Binadan çıktım ve kulaklığımı takarak hoşuma giderdi şarkısını basıp dinledim. Benim için artık anlamı ayrıydı.
Ulaş'la bizim şarkımızdı.
Kalbim küt küt atıyordu. Annesini görecektim ve belki de babasını. O kadar heyecanlıydım ki içim içime sığmıyordu. Acaba giderken ne almalıydım? Nasıl şeylerden hoşlanırdı?
Kulaklaklığı çıkarttım ve ofladım. "Ya beni sevmezse? Ya beni Ulaş'tan alırsa ya kötü kaynana olursa?"dediğimde gelip geçen insan bana delimişim gibi bakıyorlardı. Elimde sarma ve düşüncelerle bozulmuş bir ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİDERDİ HOŞUMA| TEXTİNG ❦
Teen FictionSiz: Gerçekten artık yetti. Siz: Bana bunları söylemezsin. Siz: Seni seviyorum diye bunları bana söylemezsin. Siz: kalbimde hükmünü sürdürüyorsun diye, bana bunları diyemezsin. Siz: Hoşlandığım adamsın diye sana öfkeli olmayacağım anlamına gelmiyor...