46.

101 9 0
                                    

Siz: Buket iyi misin kuşum?

Sevda: Buket telefonlarıma cevap bile vermiyorsun.

Öykü: Buket ne olduğunu söylecek misin yoksa evini basmaya mi geleyim?

Defne: Buket! Kendine gel Buket! Ve o telefonu açmazsan Enes'i aramak zorunda kalacağım.

Buket yazıyor...

Öykü: Enes ismini duyunca yazarsın tabi.

Sevda: Amk, kız öteki tarafta Enes'in ismini bile duysa yaşar.

Buket: Ne var?! Rahat bırakın beni.

Buket: Düşünmek istiyorum.

Siz: Buket, kuşum benim. Senin acilen ayağa kalkman lazım. Böyle yürümez iş.

Buket: Gayette yürür bu iş.

Siz: Enes başka bir kızla şuan.

Buket yazıyor...

Buket çevrimiçi...

Buket yazıyor...

Buket: AĞZINI SIÇTIĞIMIN ÇOCUĞU! O KIM KOPEK BENI BURDA AGLATIP GIDER BASKA KIZLA EĞLENİR.

Buket: SİKTİRSİN GİTSİN. KORKAK HERİF.

Defne: Gülçehre'nin dediği doğru değil meleğim. Şaka yaptı sana, Enes burda şuan.

Buket: Ne yapıyor şuan? Gizlice fotoğrafını atar mısın? Lütfen...

Buket: Özledim.

Defne:

Defne: Sabahtan beridir bilgisayarın başında, kimseyle pek konuşmuyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Defne: Sabahtan beridir bilgisayarın başında, kimseyle pek konuşmuyor.

Defne: Kahvesini alıyor ve sadece bilgisayara arada gitarı silik çalışıyordu.

Buket: Sarkiyi YazıYor...
(Bu mesaj silindi.)

Buket: Elindeki sigaramı o?

Buket: Söyle ona içmesin, zarar görmesini istemem.

Öykü: Sen sevdiğini mi düşünürsün çen?

Sevda: Buket aşık oldu ya ölsem de gam yemem artık.

Buket: Kızım o nasıl laf öyle?!

Siz: Sevdigini gördün, yüzün aydınlanmıştır.

Defne: Evet, sigara içer ama arasıra. Çok fazla içmiyor, genellikle canı fazla birşeye sıkıldığında içer.

Buket: Benim yanımda içemiyordu.

Defne: Genellikle erkeklerin yanında içmeyi özen gösteriyor. Ve ayrıca canı sıkıldığında ya da canı birseye sıkıldığında içiyor.

Defne: Demek ki senin yanında icmemesinin nedeni, sana değer verdiğinden.

Defne: Demek ki senin yanında sıkılmıyor ya da çıkartıp gözünün önünde içmiyor.

Sevda: Konuş Defne! Konuş!

Gülçehre: Buket hadi git uyu biraz.

Buket: Uyudum ben.

Siz: Buket ben seni biliyorum. Gözlerin ağlamaktan helak olmuştur şimdi, kitap bile okuyamıyorsundur sen.

Buket: Hayır okudum bile.

Siz: Okumadın, okuyamadın Buket. Çünkü sayfarda onu bulmaktan, kitap karakterlerin aynı ismi çıkmasından, aşk acısı çekmek korktun.

Siz: ve biliyorum ki, flim bile izlemedim. Sadece ağladın ve gözlerini bile kapatmadın. Çünkü onu görmekten korktun ve onu özlemekten yoruldun.

Siz: Ben seni, senden iyi tanıyorum Buket. Şimdi git yat, yarın uzunca konuşuruz.

Buket yazıyor...

Buket: Yanımda olduğunuz için teşekkürler. İyi geceler, tatlı rüyalar.

Buket çevrimdışı...

Defne: Nasıl bu kadar iyi anladın?

Siz: Ulaş'a yeni yeni aşık olduğum dönemlerde, Buket gibiydim bende.

Sevda: Şiir gibisin yeminle.

Siz: Teşekkür ederim, Sevda. Ve hepinizi iyi geceler dileyip yatıyorum.

🦋

Merhaba! Yeni bir bölümden hosgeldiniz!

Kitabımız attik 46. Bölümde ve yavaş yavaş finale gidiyoruz, bunu söylemek istedim.

Her yaranın merhemi olduğu gibi, kitap bitirmek konusunda o merhem yoktu.

Sanki her kitabı yazacak yurek vardı fakat o finali yazacak yürek yoktu. Çünkü onlarla bir yola başladım ve bu yolda onlara veda etmek zorundayım maalesef.

Diğer bölümde görüşmek üzere.

GİDERDİ HOŞUMA| TEXTİNG ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin