8. Bölüm

5.3K 309 97
                                    

Okunma sayısı gittikçe artıyor ve bu beni nasıl mutlu ediyor bilemezsiniz.

Okurlarım artık kendini az da olsa gösterip bölümleri beğeniyor yorum atıyor. Hepinize çok teşekkür ederim.

Bunun kutlaması olarak uzun bir bölüm yazdım. Bölüm sınırlaması:

Vote:15
Yorum:20

Hepinize kocaman öpücük öpücük öpücük😘😘😘

❄️❄️❄️❄️

Asafın getirdiği çorba ve bir kaç dilim ekmeği bana yedirmesi üzerine yatma işine devam etmiştim.

Yemeğimi yedirdikten sonra bir hemşireyi çağırmış ve ağrılarım için ağrı kesici yapmalarını söylemişti.

İlaç ile beraber tekrar halsizleşmiş ve uykum gelmişti. Asaf yatağı uyuyacağım konuma geri döndürmüş uyumamı söylemişti.

Ne kadar uyudum bilmiyorum ama hava hafiften kararmaya başlamıştı. Boş hastane odasında can sıkıntısı ile yatıyordum.

Asaf neredeydi ki?

Kapıdan gelen ufak ses ile başımı çevirdim. Asaf sessiz olmaya çalışarak içeri girmişti. Büyük ihtimalle uyuduğumu düşünüyordu.

Gözlerimin açık olduğunu görünce bedeni gevşemiş rahat şekilde hareket etmeye başlamıştı.

"Nasılsın Sare? İstediğin bir şey var mı?" beni böyle düşünmesi çok hoşuma gidiyordu.

"Hayır Asaf. İsrediğim bir şey yok ama canım çok sıkıldı. Ne zaman bu hastaneden çıkacağım."

Önceden yaptığı gibi odadaki sandalyeyi yanıma çekip oturdu.

"Doktor 1 hafta sonra çıkabileceğini söyledi. İstersen imkan varsa daha erken çıkmanı sağlayabilirim."

"Olabilir. Yalnız, biz buradan çıkınca nereye gideceğiz?"

Asaf sol eliyle çenesini ovuşturup gözlerini kısarak bir süre düşündü.

Bu hali yutkunmama sebep vermişti. Çocuksu halleri gidip yerine olgun bir adam geldiği için oldukça ayrı hissiyatlar yaşatıyordu.

Geçirdiğimiz 1 haftada çocuk olduğuna kendimi alıştırdığım için konuşmalarımı çok düşünmeden yapıyordum ama şu an karşımda oldukça olgun ve yakışıklı bir adam vardı.

Bu da beni geriyor yanlış bir şey yapacağım diye endişelendiriyordu.

"Sen taburcu olana kadar şu işlerimi halledebilirsem direkmen kendi evimize geçeriz. Ama olmazsa kısa süreliğine Sertan Albay da kalırız. O da ısrar ediyor zaten. Rahatsız olmazsan tabi. Bende o arada işlemleri hallederim."

"Yani, şey sen nasıl istersen. Ben sana ayak uydurmaya çalışırım."

Söylediğim hoşuna gitmiş olacak ki yüzünde ufak bir tebessüm belirdi.

"Sen bana değil ben sana ayak uyduracağım. Senin düşüncelerin daha önemli benim için."

Beni böyle sözleriyle önemli hissettirmesi çok güzeldi. Sen seviyorum demesende olur be Asaf.

Kendimce düşündüğüm şeye sırıttım. Asaf beni seviyordu.

"Neye sırıtıyorsun bakalım öyle sen." meraklı ve neşeli tavrıyla sorduğu soruyla ne diyeceğimi bilemedim.

"Hiçç. Önemli bir şey değil. Ayrıca benim kararlarım değil bizim kararlarımız önemli olmalı Asaf."

Alçıdaki kolumun üzerine ellerini koyup alçıyı okşadı. "Seni mutlu etmek istiyorum hanımefendi."

DELİ DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin