3. Bölüm

5K 272 139
                                    

Bu bölümü tek destekleyenim bir tanecik canım okurum eylzl129 ithaf ediyorum. 🥰🥰


❄️❄️❄️❄️


1 hafta sonra


Yaptığım çorbanın ardından ocağı kısık ateşe getirip son bir kez karıştırarak tencerenin kapağını kapattım.

Bu evde yaşamaya başlayalı 1 hafta olmuştu. İlk günün ardından sabahın erken saatinde Gülay Hanım tarafından uyandırılmam ve hizmetçi olarak çalışmaya başlamam üzerinden ise 6 gün.

Söylediği gibi onlar için 3 öğün yemek hazırlıyor evin temizliğini yapıyordum. Benim gelmem ile evde çalıştırdıkları köylü fakir kızı göndermişlerdi.

Asaf ile aram oldukça iyiydi. İlk gün sabah uyandığında benim yerde yatmama kızmıştı. Bunun üzerine anlaşma yapmıştık ve bir gün o bir gün ben yerde yatacaktım.

Ama asaf ikinci günden anlaşmayı bozmuştu. Gece yatakta yanıma yatmaya çalışmış doğal olarak da sığmayınca yere düşmüştü.

Ben yerde yatarım dediğimde ise kabul etmemiş tekrar yere dönmüştü.

Zaten yatak oldukça küçüktü. Asafın boyu nedeniyle ayakları bile yatağın dışına çıkarken ikimizin sığması olanaksızdı.

Yemekleri benim yapmaya başlamamla Asaf daha fazla yemek yiyebiliyordu artık. Çok iyi bir ikili olmuş istediğimiz kadar mutfaktan yemek kaçırabiliyorduk.

Hatta dün Gülay hanımın isteği üzerine baklava yapmıştım ve Asafın dahiyane fikri ile 10 dilim baklavayı Gülay hanımın gözleri önünde kaçırmıştık.

Ben günlük işleri hallederken o Emre yani abisinin oğlu ile oynuyordu. Emrenin babası Ömer abinin pek iyi bir insan olduğu söylenemezdi.

Bazen onu Asafı kenarda köşede sıkıştırıp canını yakmaya çalıştığını görüyordum. Ondan oldukça korksam da Asafı eline bırakmıyor bir bahane uydurup uzaklaştırıyordum.

Tepsiyi hazırlayıp sofrayı hazırladıktan sonra mutfaktan ayrıldım. Dışarda oynayan Asafı yukarı çıkarmam gerekiyordu. Akşam yemeğinden sonra ikimizin de sesi çıkmamalıydı.

Yine kepçesiyle oynayan Asafın yanına dışarı çıktım.
"Asaf. Koş hadi yukarı çıkıyoruz. Yemek hazır birazdan sofraya geçerler. Burada görmesinler bizi."

"Tamam arkadaşım. Hem ben sana bişi göstercem." Ne gösterceğini merak edip arkasından takip ettim.

Odaya geçince üzerindeki montunu çıkarıp askıya astı. Banyodaki çeşmede ellerini yıkayıp yatakta oturan bana yaklaştı.

"Arkadaşım. Aramızda sır olacak bu tamam mı?" "Söz Asaf, aramızda sır."

"Arkadaşım ben bugün Emreyi arıyordum evde. Yanlışlıkla Zeynep yengemin odasına kapı çalmadan girdim. Sinanı böyle burasında yatırmış uyuyo gibiydiler."

Ellerini bebeği göğsüne yatırırmış gibi şekle sokarak bana göstermeye çalışıyordu.

"Sonra oyun oynarken aklıma geldi. Biz neden bebekçilik oynamıyoruz. Sen benden yaş olarak büyük olabilirsin Emre gibi ama baksana. Küçücük görünüyorsun yanımda. Ben senin annen olurum Zeynep yenge gibi, sende benim çocuğum ol Sinan gibi. Öyle uyuyalım. Benim sırtım ağrıyor yerde."

Ona göre bir çözüm bulmuştu ama anlattıklarına bakılırsa yatakta onun üzerinde uyumam gerekitğini söylüyordu.

"Arkadaşım bakma öyle şapşal şapşal. Bak göstercem sana." ben daha yorum yapamadan ellerini koltuk altlarıma koyup sanki çocuk kucağına alır gibi beni kucağına aldı. Başıyla başım karşılıkla dururken yatağa oturup sonrada uzandı.

DELİ DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin