14. Bölüm

3.8K 248 39
                                    

Herkese merhabalarrrr 👋👋👋

Nabersiniz? Nasılsınız? İyisinizdir umarım. Beni soruyorsanız idare ederim. Tüm günüm yks çalışmakla geçiyor.

Bölümleri verdiğim kısa molalarda yazmaya çalışıyorum ve umarım sizin güzel düşüncelerinizi karşılayabiliyordur.

Yazım yanlışlarını kontrol edecek vaktim bile olmuyor ama sizler bir tanecikk yazarınızın hatasını yüzüne vurmazsınız ben biliyorum

YALAKALIK MOD: ON

Peki peki😋

Uzatmayacağım daha fazla. Bölüme geçebilirsiniz💅

❄️❄️❄️❄️

Akşam yemeğini salondaki masaya kurmaya karar vermiştim. Yeni aldığımız tabaklar ve masa örtüsü dahil her şeyi masaya hazırlamış Asafın gelmesini bekliyordum.

Üzerimde bana aldığı tayt ve tişörtü vardı. Dışarı da hava soğuk olsa bile ev oldukça sıcaktı. Saçlarımı güzelce taramış ve yemek yaparken dökülmesine karşın tepeden at kuyruğu yapmıştım.

Evim bana oldukça huzur verip yuva gibi hissettirsede halen bir garipseme düşüncesi içerisindeydim.

Yıllarca pislik bir yerde kalmış olmanın verdiği üzüntü vardı içimde. Şimdiyse sıcacık tertemiz bir evim, beni benim onu sevdiğimden bile çok even bir kocam vardı.

Bulduğum çöp bezler ve kıyafetlerle yapmaya çalıştığım yatağım yerine kocaman yumuşacık yatağım vardı.

Başkalarının artığını yediğim zamandan tıka basa dolmuş bir mutfağa geçmiştim.

Dualarım ne kadar uzun süresede kabul olmuştu. Ne beni dövecek birileri ne de köle gibi çalıştıranlar vardı.

Sadece kocam ve ben...

Koltukta oturmuş eski hayatımı düşünürken zilin çalması ile heyecanla ayağa kalktım.

Kapının deliğinden bakıp ne olur ne olmaz diye kontrol ettim. Asaf üzerindeki üniforması ile kapıdaydı.

Heyecanla kapıyı açtım. Tüm endamı ile dikilmiş benim onu süzdüğüm gibi o da beni süzüyordu.

"Hatun içeride birbirimizi izleyelim bak hava soğuk sen kapıda tişörtle duruyorsun. Hasta olabilirsin."

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum güzelim." botlarını çıkarırken bende yanında dikilmiş halen onu izliyordum. Kapıyı çoktan kapatmıştık.

Dolaptan terliklerini çıkarıp giydi. Üzerindeki montunu çıkarmaya yeltenince ondan önce davranıp parmak uçlarımda yükselerek kollarından tutup çıkarmasına yardım ettim.

Askıya asıp tekrardan yüzümü ona döndüğümde gülümseyerek bana baktığını gördüm.

Vücuduna bakmaktan elindeki ekmeği görmemiştim bile. Bana uzatması ile transtan çıktım.

"Hatun sen şunu al da ben de üzerimi değiştirip geleyim. Şu mis gibi kokan yemekler iyice karnımı acıktırdı.

Hızlıca ekmek poşetini alıp onu onaylayarak mutfağa geçtim.

Yemeklerin altını açıp ne olur ne olmaz diye birazcık daha ısıttım. Ekmekleri de bıçakla bölüp ekmek sepetine koyarak masaya yerleştirdim.

Salonun kapısında beliren Asaf ile tabakları alıp çorbaları böldüm.

DELİ DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin