2. Bölüm

5.1K 266 85
                                    

İkinci bölüm ile herkese selam.


Umarım hepinizin keyfi yerindedir. Can sıkıntınız var ise bu bölümle kısa sürede olsa mutlu olmanızı isterim.


Uzatmadan bölümü okumanız için susmayı tercih ediyorum. 🥰



❄️❄️❄️❄️❄️


Araba taşlı ve toprak yollardan ilerlemiş kısa süre sonra başka bir köyün girişine gelmişti. Çocuk adam yol boyu sessizce durmuş sadece koltukların arasından dışarıyı izlemişti.

Devasa bedeni yüzünden kafasını eğerek arabaya sığmaya çalışıyordu.

Araba kısa bir süre sonra evin önünde durunca geldiğimizi çocuk adamın beni ittirerek inmeye çalışmasıyla anlamıştım.

"Çık çık çık. Arkadaşım beni bekliyor." Belimin acısı zaten zaman geçtikçe artıyordu ve itilmem ile açtığım kapıdan dışarı düşmem bir olmuş acıma acı katmıştı.

Ayaklarım arabanın içinde ellerimi yere bastırarak kafamı vurmamı engellemiştim. Çocuk adam böyle olacağını tahmin edememiş gibi panikle beni kaldırdı. "Özür dilerim. Özür dilerim. Bilerek yapmadım."

Ne kadar acıdan gözlerim dolsada bu koca bedenin içindeki çocuğu üzmek istemedim. Gülümseyip başımı olumsuz anlamda salladım. "Önemli değil. Affettim ben seni. Üzülme." Bana inanmış olacak ki kafa sallayıp koşarak büyük kapıdan geçti.

Arabadan inen Hasan ve anne babasını takip ettim. Avlu bizim evinkinden daha büyüktü. "Arkadaşım, arkadaşım!" Çocuk adam bir yandan bağırıyor bir yandan da avludaki toprak kısımda bulunan büyük oyuncak kepçeye koşuyordu.

Onun seslenmesiyle kapıdan 5 veya 6 yaşlarında bir çocuk çıktı. "Arkadaşım. Hoş geldin." Koşarak o da kepçeyi almaya çalıştı ama çocuk adam ondan önce ulaşıp kepçeyi kucakladı. "Asaf! Bugün ben kepçeci olcam."

Asaf...

Kocamın adı Asaf'dı. Ben giriş kapısında dikilip onları izlerken Hasan ve babası eve girmiş anneleri önümde dikiliyordu.

"Yürü takip et beni." Başımı eğip arkasından adımladım. Eve girip üst kata çıktık. Koridorun sonundaki odalardan birine girince bende el mecbur içeri yürüdüm. Oda oldukça küçüktü. Bir tane tek kişilik yatak ve 2 kapaklı küçük bir dolap vardı. Dolabın yan tarafında perdeyle kapatılmış ama üst tarafındaki açıklıktan küçük bir yer olduğu belli olan oda gibi bir şey vardı. Perdenin görüntüsünden oranın banyo olduğunu düşündüm.

"Odanız burası."

Kadın o tarafa ilerledi. Perdeyi çekince tahminlerim doğrulandı. Küçücük banyoda ufak bir tabure, kova ve kovanın içersinde demir bir kap vardı. Kadının konuşmasıyla tekrar ona döndüm.

"Banyonuz da var bak. Evde böyle pislik gibi gezme. Sana bir kaç kıyafet getireceğim banyo yapıp onları giy. Midem daha fazla kaldırmayacak kokunu. Kocana bundan sonra sen bakacaksın. Her şeyiyle ilgileneceksin. Hiç bir sorun istemiyorum. Evde de hizmetçi olacaksın. Sabah erkenden kalkıp tüm evin işleriyle ilgileneceksin."

Alayla gülüp yanımdan geçti. Tahta kapının olduğu yere gelince duraksayıp arkasını döndü tekrar. "Bu eve gelin olarak gelmediğini anlamışsındır. Dışarı çıkman da yasak. Ayrıca hepimize efendim diye hitap edeceksin. Bana Gülay hanım de. Bugünlük öğreneceklerin bu kadar. Asafı birazdan içeri çağırıp banyosunu yaptır yemeğini yemesini sağla."

Başımla onayladım. Konuşmamama sinirlenmiş olacak ki göz devirip odadan çıktı. Kapıyı da sertçe çarpmayı unutmamıştı. Odadaki ufak pencereden dışarı baktım. Asaf toprağa oturmuş kepçeyle kamyonetin arka kısmına toprak dolduruyordu.

DELİ DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin