Şimdiden okuyan gözlerine sağlık, beğenirsen yıldıza bastığında beni çok mutlu edersin ❤️
🎄
En beter hislerden biridir umursanmamak.
İncinen kalbi onarmak için hiçbir çaba gösterilmeyişidir insanı mahveden.
İnsan bazen neden kırıldığını değil, neden onarılmak için çaba gösterilmediğini düşünür.
Canımı yaktı, demez ama neden yaktığı canımı iyileştirmeye yanaşmıyor, der. Kazanılmamaktır asıl inciten. Kırdıkları güveni düzeltmek için emek göstermeyişleridir aslında bizi tüketen.
Arkadaşlarımın yaptığı saygısızlıklar beni her geçen gün daha da tüketiyordu. Onlardan uzaklaştığımda en azından bir özür istedim. Hatalı olanlar onlar olmasına rağmen kötü hisseden ben oldum.
Çünkü benim için çaba gösterilmedi.
Hayatımda daha önce kimse beni kazanmayı istemedi.
Ben hep zarar görendim. Ben bir köşede özür bekledim ama o özür hiç gelmedi.
Ben bir köşede yalnız bırakılandım ve kimse benim gibi olmak istemediği için bana sırtını döndü.
Yaşatılan onca şeye rağmen kimse yanımda durmadı ve ben çoğu zaman hatayı kendimde aradım.
Buydu işte.
En büyük felaketler en büyük sessizliklerden doğardı.
Ölümüme sessiz kalan insanlar yüzünden en gürültülü sesleri barındırıyordum şimdi zihnimde.
Onlar sessiz kaldıkça kafamdaki sesler artmaya devam ediyordu. Onlar bana sırtını döndükçe hatalı olduğumu düşünmeye başlıyordum.
İnsanların ne kadar leş varlıklar olduğunu düşünmeyi istemedim belki de. Bu yüzden kendimde aradım tüm suçu.
Bazen ayaklarım onlara gitmek istedi, tekrar o grubun içerisinde olmak, konuşulmak istedim.
Bazen gözlerim dalıp gitti gülüşlerine, boğazımdaki yumruyla okul bitene kadar ağlamamaya çalıştım.
Ben yapsam anında kötü olurdum ama onlar yaptığında aynı durum olmuyordu.
Katillerimle yan yana olanların katillerimden farkı yoktu aslında.
Ruh cinayetlerine sessiz kalan her bir insan da o ruhun katilidir çünkü.
Biliyordum, tek suç beni objeleştirenlerde değildi.
Suçu kendimde aramaya zorlatan, bana sırt çeviren arkadaşlarımdaydı.
Hayatımda kimse beni kazanmak için çabalamamıştı ve Bulut'un yaptıklarını gördüğümde istemsizce yadırgıyordum.
Benim gönlüm hiç alınmaya çalışılmadı, bu adam nasıl tüm yaralarımı iyileştirmeyi isteyebilirdi?
Öyle özel hissettim ki içim titremeye başladı heyecandan. Işıl ışıl gözlerle onun yeşil gözlerine uzun uzun bakakaldım.
Bu yüzden Bulut'un buraya ilk geldiğimde uzattığı o eli, kanlı diye tutmadığım elini tutmak istedim. Kan içinde de olsa onun sıcaklığını hissedebilmek istedim. Dikenli de olsa o avuç içlerini sarmak istedim.
Ruhunu görüyordum ve beni gerçekten iyileştirmek için gösterdiği çaba diğer her şeyi silip atıyordu.
İlk günlerdeki düşüncelerim yavaş yavaş siliniyor, onu tanımaya ve ruhunu en derinden hissetmeye başlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Cinayetleri
Teen Fiction"Ya kimsin sen? Amacın ne senin, derdin ne? Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum." Hıçkırıkların arasından zorlukla konuşurken başımı kaldırıp yüzüne baktım. Bakışları garipti. Az önce birini öldürmemiş gibi, masum bir adammış gibi. Üzülmüş gibi. "B...