-36-

2.2K 196 265
                                    

Bu bölümde fazlaca kan, vahşet, mide bulandırıcı unsur söz konusu, hassas olanların okumaması iyi olacaktır.

Keyifli okumalar 💉

🩹

İyileşmek.

Kelimeleri sadece acı için kullanan bir kadına iyileşmeyi yazdırmak. Bir tek sen yapabilirdin.

Benim kalemim hep acıyı, hep geçmişi, hep kabusu yazdı. İyileşmek nedir bilemedim. Kendini sevmek nedir bilemedim. Aramadım da çünkü hiç tatmadım. Dibine kadar yaşadığım için acıyı yazmak hep en kolayıydı. İyileşmek bana çok yabancıydı çünkü benim kalemimdi acı.

Şimdiyse kelimelerimle kendime olan sevgimi yazabilecek haldeyim. Şimdi acıyı değil, şimdiye olan sevgimi, geleceğe olan umudumu yazabilirim. İşte şimdi kalemim yaraları değil, merhemi yazabilirdi.

Kendimi sevmek atabildiğim en büyük adım, en büyük başarımdı. Kendimden nefret etmek hep en kolayıydı, zor olan kendimi sevmek için ufak bir adım atmaktı ve ben bunu başarabilmiştim. Kendi başıma değildi belki, Bulut'tu adımımı atarken elimi sımsıkı tutan ama başarmıştım işte. Çocukluğuna küs, aynadaki yüzüne küs bir kadından her şeyiyle kendini kabullenip sevebilmiş bir kadına dönüşmek bana büyük bir güç veriyordu. Birkaç ay önce biri bana kendimi sevebileceğimi söylese acıdan gülemezdim bile. Şimdi tüm acılarıma, izlerime gülebilmeyi öğrenmiş olmak kendimle gurur duymamı sağlıyordu.

Önce kendimi kabullendim. Önce kendimi sevdim ve sonra tüm herkese kendimi sevebildiğimi gösterdim. Bu çok daha büyüktü çünkü başkalarının düşünceleri uğruna bedenini yakmış birisi yine başkalarına kendini gösterdiğinde büyük yara alabilirdi. Buna rağmen kendimi olduğum gibi gösterdiğimde yine gurur duydum kendimle.

Yine de içimdeki çocuk için aynısını söyleyemezdim çünkü o muhtemelen bana baktığında gurur duymuyor, "ne yaptın bana?" diyordu. Bu acı vericiydi ama bildiğim bir şey varsa artık sorunun "ne yaptın bize?" değil, "ne yaptılar bize?" olduğuydu.

Lansmandan beri telefonumu açıp hiçbir mesaja, yoruma bakmamıştım. Elbet yüzleşmem gerekse de bunu sonraya bırakmayı seçtim. Birilerinin sözde beni desteklediğini biliyordum ama birilerinin açıkça kötü göründüğümü söylediğini de. Sarı saçlar, güzel bir yüz ve fizik bazen topluma yetmiyordu. Yara izlerim birilerinin ekran başında yüzünü buruşturdu, birileri tarafından beğenilmedim, birilerinin algısına uymadım, biliyorum.

Ama bu benim sorunum değil.

Birilerinin algısına uymuyor olmak kendime olan sevgimi azaltmayacak. Bir daha gördüğüm izsiz kadınlara imrenerek bakmayacağım. Keşke böyle olsaydım, demeyeceğim çünkü hem bunun için çok geç, hem de ben öyle ya da böyle güzel bir kadınım.

Bana kendimi sevmeyi öğreten kişi Bulut'tu. Gerek yaralarımdan öperek, gerek içimdeki çocuğu kurtararak, gerek sarılarak. Bir şekilde kendimi sevmem için bana adım attırmış, kendimle birlikte onu da sevebilmemi sağlamıştı.

Minnettarlığın yanında ona aşıktım.

Ona çok aşıktım. Bir kahraman olduğu için değildi bu. Sadece beni anladığı için değil. Aramızda sadece bir anlayış yoktu. Yaralarımız bir olduğu için değil. Sadece ona aşığım. Yaralarıyla, anılarıyla. Her şeyiyle aşığım.

Ona baktığımda gördüğüm yıkımsa içimi titretmeye devam ediyor.

Telefon kapandığında gözlerine zıt, suratında korkutucu bir gülümseme vardı. Bakışları bana çevrildiğinde olduğum yerde dikleştim.

Ruh CinayetleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin