Orijinal hikaye 22 yaşıma girdiğimde başlıyor.
Şu anda 20 yaşındayım, yani orijinalin kesin başlangıcına hâlâ iki yıl var.
Peki imparator neden İmparatoriçe aday bildirimini orijinalinden çok daha önce gönderdi?
Erken evlilik geleneği var mı?
Yoksa bundan hoşlanmadığımı biliyor mu?
Herhangi bir söylenti yok gibi görünüyor.
Onu şahsen görmedim.
Hala imparatorun portresini bile alamıyorum.
Genç yaşta tahta çıkan imparatorun yüzünü çok az kişi tanıyordu.
En iyi ihtimalle babamız Duke Lockheart, imparatorun yardımcıları, imparatorun şövalyeleri ve imparatorun arkadaşı Viscount Cassion Schultz'du.
İmparator yüzünü göstermekten kesinlikle kaçındı ve resmi etkinliklere maske takarak katıldı.
İmparatorun şövalyesi olan kardeşimden resim yapmasını istedim ama onun çizim yeteneği solucandan daha kötü olduğundan verimli bir sonuç alınamadı.
"Artık o imparator olduğuna göre bitki tarlası çok ama çok önemli." diye mırıldandım.
Orijinalde kötü adam Duke Hexagon tarafından yoğun bir şekilde yetiştirilen bitki tarlası tam burada, Grunwald'daydı.
"Herhalde Dale, Dük Hexagon yönünden burayı ziyaret eden oldu mu?"
"Bildiğim kadarıyla hayır."
"Böylece? Belki henüz değil."
O halde önce bunu talep etmeliyim.
"Dük Hexagon Bayan Enya'ya ne yaptı?"
"Ah, hayır, öyle bir şey yok."
Henüz değil.
Ve gelecekte ona karşı kaybetmeye hiç niyetim yoktu.
"Dale, benim için iyi bir dinlenme yeri bulabilir misin?"
"Çiftçilik yapmayı mı planlıyorsun?"
"Ah, hayır, bu çok pahalı olur. Grunwald'da fazla ekilebilir arazi yok."
Dale'e vereceğim paranın dışında cebimde 100.000 crobat kalmıştı.
Tamam aşkım.
Ben meteliksizim.
Çenemi elime yasladım ve düşündüm.
"En ucuz ve en geniş arazi olmalı. Bunun işe yarayacağını düşünüyorum."
***
"Budur."
Dale'in tanıttığı arazi, lordun kalesinin önündeki, evden yaklaşık bir saatlik yürüme mesafesindeki çorak bir araziydi.
Biraz uzaktı ama iyiydi.
Grunwald'ın en ucuz arazisiydi.
"Tanrı'nın şatosunun hemen arkasındayken neden bu kadar ucuz?"
Dale'in sunduğu arazi o kadar genişti ki, on malikaneyle yarışabilirdi.
Ama fiyatı sadece 10.000 crobattı.
Neredeyse çok ucuz bir fiyata lanetli bir arazi gibiydi.
"Çünkü burası lanetli bir ülke."
"...Haha."
Gerçekten mi?
Neden aniden üşüdüm?
Dale neden beni böyle bir ülkeyle tanıştırdı?
Bir nedeni olmalı.
"Lanetli ama fiyatı en düşük olandı."
...Gerçekte sadece 'ucuza' odaklandı.
Acımasızca dürüst sonuç karşısında şaşkına dönerek Dale'e baktım.
Hafifçe gülümsedi ve bana baktı.
"Ve bu Bayan Enya'yı çeşitli şekillerde etkilemeyecek çünkü lanet senin için geçerli değil."
"Beni etkilemez mi? Ne demek istiyorsun?"
"Kalenin Lordu şu anda hasta. Bu yüzden Rabbin kalesinin yakınındaki arazi satılmıyor."
Çevrenin bu kadar ıssız olmasının bir nedeni vardı.
Grunwald Kalesi sadece bakımsız değildi, aynı zamanda terk edilmiş bir kale izlenimi verecek şekilde harap görünüyordu.
Dale ara sıra şatoda çalışıyor, değil mi? Rabbin hangi hastalığa yakalandığını biliyor musun?"
"Hayalet gördüğüne dair bir söylenti var."
"Hayaletler mi?"
Ben bile, ele geçirilmiş biri olarak henüz bu kadar tuhaf bir olay yaşamamıştım.
Tanrı hayaletleri mi görüyor?
"Ama Tanrı'nın hayalet gördüğüne dair söylenti muhtemelen doğru değil."
Dale benim oturmam için cübbesini düz bir taşın üzerine serdi.
Bornozun üzerine oturup hikâyesini dinledim.
"Grunwald'ın lordu, birkaç yıl önce oğlunu ve gelinini bir araba kazasında kaybetti ve torununu tek başına büyütüyor."
"Ah anlıyorum..."
"Komşu bölgeyi biliyor musun Kiedland?"
"Evet. Zengin bir alan, değil mi?"
Her ne kadar her iki bölge de Gonia Sıradağları boyunca yerleşmiş olsa da, sanki bir tarafa bahşedilmiş bir lütufmuş gibi, Kiedland refah içindeydi, Grunwald ise yoksuldu.
"Bir düşününce, aslında aynı aileden miydiler?"
"Evet doğru."
Dale bana bakarken hafifçe gülümsedi.
Grunwald ve Kiedland başlangıçta tek bir bölgeydi, ancak birkaç nesil önce Grunwald Kontu toprakları aralarında bölüştürerek Kiedland'e Lord unvanını verdi.
Kiedland, kesin konuşmak gerekirse, Grunwald'ın ikincil soyundan geliyor.
Ama şüpheli.
Gerçekten ikincil soylarına dikkat edecekler mi?
Hele ki Grunwald'ın da bir varisi olduğuna göre?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Contract Husband Resembles the Male Protagonist
RomanceEvliliğe dört ay kaldı. Kocamın sık sık dışarı çıkması şüphe uyandırmaya başladı. Her sabah şafak vakti yola çıkıyor ve gece geç saatlerde dönüyor, bu da soruları gündeme getiriyor. Ancak tuhaf bir şey yoktu. Sadece çok çalışıyor ve eve geliyor. Zat...
