My Contract Husband Resembles the Male Protagonist

8.Bölüm

Dale yakışıklı ve yapılıydı ama aynı zamanda nazikti ve şu ana kadarki kişiliğine bakılırsa sevecen ve arkadaş canlısıydı.

Ekstra, kahramandan daha muhteşem.

"Gerçekten Dale ile kimin evleneceğini merak ediyorum. Olağanüstü olurdu."

"... Bayan Enya."

"Oh evet?"

"Ben yanlış bir şey mi yaptım?"

"?"

Utanmış görünen Dale kulak memesine dokundu ve konuştu.

"Bana bakıyordun..."

"Ah özür dilerim. Yakışıklısın ve ben istemeden baktım."

"....."

Dale'in gözleri sanki ilk defa böyle bir iltifat almış gibi irileşti.

"Çünkü sen yakışıklısın."

"..."

"Yakışıklı olduğun için mi?"

Onun görünüşünden her bahsettiğimde Dale'in yüzü daha da kızarıyordu.

"Ah? Biz geldik."

O sırada fayton durdu.

Pencereden dışarı baktım ve belgeleri Dale'e verdim.

"Peki. Gerekli tüm bilgilere aşina oldunuz mu?"

Dale kızaran yüzünü gizleyerek başını salladı.

"Uzun mesafeli bir ilişkimiz vardı ama Enya'nın ebeveynlerinin karşı çıkması nedeniyle ayrıldık. Enya beni unutamadı ve ta Güney'e geldi... Değil mi?"

"Demek bu yüzden evlilik kaydına devam etmek istiyorsun."

"Enya'nın ailesi Lockheart Dükalığı'dır. İlk kez başkentin balosunda tanıştık."

"Soylu aile mi yoksa sadece İmparatorluk Sarayı mı?"

"...İmparatorluk Sarayı gayet iyi."

Karalama.

Belgelerin üzerine karaladım ve sonra durakladım.

'Bana sebepsiz yere İmparatoru hatırlatıyor'

Hayır. Her şeyi İmparator'a bağlamayalım.

"Tamam aşkım. İmparatorluk Sarayı balosuna ne dersiniz? Balo salonunda tanışmıştık..."

"İmparatorluk Sarayı'nın arkasındaki bahçe."

"Bahçe? Neden bahçe?"

Kalemi yana kaydırmadan başımı kaldırdım.

"Neden bahçe?"

"Bahçenin nedeni..."

Dale bana düşünceli bir şekilde baktı.

"Romantik göründüğünü düşündüm."

"Ah, anlıyorum."

Olabilir.

Belgelerin bir köşesine sessizce not aldım.

- Dale bir romantik.

Yaklaşık bir yıl birlikte yaşayacaksak bilmemiz gereken çok şey olduğundan bunu aklımda tutmam gerekiyor.

"Bunu tekrar düşüneceğim. Birincisi, Dale'in memleketi Kuzey'de."

"Bu doğru. Kuzeydeki Pendragon Malikanesi'ndenim."

"Hala Kuzey Konfederasyonu'nun ana loncası olan Kara Kuyruk Loncası'na bağlı A-sınıfı bir paralı asker misiniz?"

"Evet."

"Ah, bu arada, neden birdenbire uzak Kuzey'den güneydeki Grunwald Bölgesi'ne geldiğinizi bilmiyoruz. Peki ya rahipler bunu sorarsa?"

Pencerenin dışında görünen tapınağı işaret ettim.

Bugün Dale ve ben evliliğimizi yasal olarak tescil ettirmeye geldik.

"Gerçek aşka dayalı bir evlilik gibi görünmeli, dolayısıyla bilinmeyenler olmamalı."

"Bir olay yaşandı."

Derin bir hikayeyi saklıyormuş gibi görünen karanlık bir ifadeyle konuşmaya başladı.

"Uzun zamandır geleceğin hayaliydi ama gerçekleşmedi."

"Gelecek? Çok önemli bir şey miydi?"
"Hayatımın amacıydı."

Dale bana acı bir gülümsemeyle baktı.

Yakışıklı yüzü üzüntüyle gölgelendiğinde, içimde beklenmedik bir şekilde sempati yükseldi.

"Yani Kuzey ile hiçbir alakası olmayan bir ülkeye mi geldiniz?"

"Evet."

Ne olduğunu bilmesem de ifadesi her şeyden vazgeçmiş gibiydi.

Peki sözleşmeli kocamın hikayesini gerçekten bilmem gerekiyor muydu?
Üstelik geçmişte kaldı.

"Neşelen."

Onu resmi sözlerle cesaretlendirdim.

Bana baktı ve sessizce kızardı.

"Şimdi ben ikinci katı kullanacağım ve Dale de birinci katı kullanacak. Birbirimizin özel hayatına karışmayacağız ama gerektiğinde evli bir çift rolü oynayacağız. Tamam aşkım?"

"Bu doğru."

"Sözleşmeyi imzaladığımızdan beri geri dönüşü olmayan noktayı geçtik."

Sözlerime ciddi bir şekilde başını salladı.

Dale sadece yakışıklı değildi, aynı zamanda iyi bir kişiliğe de sahipti.

Birlikte birkaç gün geçirdikten sonra ev işlerinde çok yönlü olduğunu kanıtladı.

Böyle bir adam neden hala bekardı?

Bir ihtimal?

"Biriyle ilişkin var mı?"