My Contract Husband Resembles the Male Protagonist

63.Bölüm

Ortam birdenbire soğudu. 

Dale, sanki dünyanın en şüpheci ve temkinli insanını inceliyormuş gibi tuhaf bir bakışla falcıya baktı. 

Kaşları çatılmıştı, bu pek rastlanan bir durum değildi. 

Onun yüzünde gördüğüm en memnuniyetsiz ifadeydi. 

"Dale mi?" 

“…..Bu garip ama,” 

Dale bana bakarak ciddi bir şekilde konuştu. 

"Bir denemek fena fikir olmayabilir." 

"Evet, hadi, güzel genç adam ve güzel genç bayan. Oturun. Fal okumada harikayım." 

Falcı konuşurken saçlarını büküyordu. 

"Özellikle sen, genç adam. Harika bir hayatın olacak gibi görünüyor. Yüzün parlak ve umut verici." 

Dale'in ifadesi onun sözleri üzerine sertleşti. 

'Bu falcı... aa, anladım.'
 
O bir yüz tutkunu*. 

(Ç/N: Bu terim aynı zamanda 'aptal', 'şaşkına dönmüş' vb. olarak da çevrilebilir, ancak bu, birinin yalnızca dış görünüşüyle ​​ilgilendiğini ifade eden bir deyimdir.)

Dale'in yüzünü de çok beğenmiştim ama bu falcı daha çok yüz tutkunu gibiydi. 

Dale'i korumam gerek. 

"O benim eşim." 

"Bunu öyle demek istemedim. Genç adam bunu iyi karşılamış gibi görünüyor." 

Falcı Dale'e bakarken sırıttı. 

"Peki yakışıklı delikanlı, ne merak ediyorsun?" 

“…..” 

Dale ağzını kapalı tuttu ve falcıya baktı. 

"Dale? Neyin var?" 

“…..” 

"Rahatsız mısın? Çıkalım mı?" 

Fısıldayıp ayağa kalkmaya başladığımda Dale başını iki yana salladı. 

"…şans." 

"Dale, seni duyamıyorum." 

Dale falcıyla konuştu, 

"Uyum. Bir çiftin serveti." 

Yüzü kıpkırmızı oldu. Dale çenesini dayadı ve sanki hiçbir şey söylememiş gibi başını çevirdi. 

"Dale, ama neden gayriresmî konuşuyorsun?" 

“…..!” 

"Hoşunuza gitmese bile bu hiç hoş değil." 

Ona fısıldadım. Hatasını fark eden Dale gözlerini kıstı ve tekrar konuştu. 

"Uyumluluğumuzu okumanızı isterim." 

"Bu genç adam çok utangaç mı? Karısının zor zamanlar geçirmesi lazım. Tamam! Seç!" 

Falcının açtığı kartlardan birkaçını seçtik. 

"Hmm anlıyorum…" 

"Bu neden kötü?" 

Falcının sesindeki uğursuz ton beni tedirgin etti. 

"HAYIR!" 

Heyecanlanan falcı haykırdı.

"Siz ikiniz cennette yaratılmış bir çiftsiniz!" 

"Gerçekten mi?"
 
Biz mi? Neden? 

Şaşkınlığıma rağmen ellerimi çırptım. 

"Dale ve ben gerçekten en iyi çift miyiz?" 

"Elbette! Bayan Dracile hiçbir zaman yanılmadı!" 

"Kim o?" 

"Ah! Siz gençler tabelaya bile bakmadan mı geldiniz? O benim."
 
Falcı gururla ilan etti. 

"Uzun zamandır burada insanların uyumluluklarını okuyorum ve sizinkisi gördüklerimin en iyisi." 

"Duydun mu, Dale? En iyisi olduğumuzu söyledi." 

Dale'e söylemek için döndüm. 

Dale'in yüzü parlak kırmızıydı ve olduğu yerde donup kalmıştı. O kadar katıydı ki, çilek reçelinde saklanmış birine benziyordu.

Dale kartlara dikkatle bakarken gözleri kocaman açılmıştı. 

"Ama... evli bir çift olarak aramızda henüz bir bağ göremiyorum." 

Falcı başını eğdi. 

"Henüz evlenmediğinizi söylüyor. Gerçekten bir çift misiniz? Sanırım—" 

Vızıldamak. 

Falcı bir kart açtı. 

"Sanırım ikiniz birlikte kaçmışsınız? Henüz bağlanmamışsınız!" 

“…..!” 

"Resmi bir bağ olduğuna dair hiçbir işaret yok. Ailelerinizden muhalefet mi oldu? Trajik bir aşk hikayesi mi? Beni ilgilendirmez ama merak ediyorum." 

Falcı kıkırdadı ve bileziklerini şakırdattı. 

"Şimdi, güzel hanımefendi ve beyefendi, okumanın parasını ödemeniz gerekiyor." 

"Bundan önce." 

Dale parayı çıkarıp falcıya baktı. 

"Bir soru daha sorabilir misiniz?" 

"Dale, yine gayriresmî konuştun." 

“…Bir soru daha sorabilir misiniz lütfen?” 

"Şimdi duralım. Okumalara para harcamaya başlarsanız, bu asla bitmez." 

Ona fısıldadım.  

Gördüğüm kadarıyla Dale, hayatında ilk kez fal baktığında büyülenmişti. 

"Bunlar sadece eğlence amaçlı." 

"Hayır, hanımefendi. Ben oldukça doğruyum. Diğer yarı pişmiş falcıların aksine. Yakışıklı beyefendi, sorunuz nedir?" 

Dale falcıya ciddi bir şekilde baktı ve elini uzattı. 

"Bana elindeki kılık değiştirme iksirinden biraz daha ver. Sana iki katını öderim." 

Bir an falcının gözleri büyüdü. 

"Benzersiz bir enerji hissediyorum."