Havanın güneşli olmasını fırsat bilip kendimi sahile attım.Hafta sonu olduğu için baya kalabalıktı.Kimi ailesiyle,kimi arkadaşlarıyla,kimi de sevgilisiyle..Ama ben her zaman ki gibi tek başımayım.Bundan şikayetçi miyim? diye sorarsanız.Evet ama her zaman değil.Karşıda gördüğüm banka ilerleyip oturdum ve kendime biraz düşünmeye fırsat verdim.
Düşündüğüm şeylere gelirsek 'Hayatım'.19 yaşındayım ama öyle kolay bi hayatım yok çünkü Aşiret çocuğuyum.Evet duyunca çok havalı ama içinde olunca hiçte öyle değil.Neden ? diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Şöyle ki ilk başta her şeyinize bir kısıtlama geliyor.Giydiklerin,davranışların,konuşman vs hep büyüklerinin istediği gibi olmak zorunda.Ama Allah'tan bizimkiler öyle katı değil tabi böyle olmasında ki en büyük neden İstanbul'da yaşıyor olmamız.Özüne bağlı bir aşiretiz ama bizde bu kurallar biraz gevşek.Ben böyle düşüncelere dalmışken çalan telefonumla irkildim.Çantamdan telefonumu aldığımda arayanı görünce yüzümde bir gülümseme oluştu ve hemen telefonum açtım.
"Efendim sultanım?"
Neşeyle cevap vermeme karşılık telefonun öbür ucundan bir hıçkırık duyuldu tabi benimde yüzümdeki gülümsemem silindi ve yerini çatık kaşlara bıraktı.
"Anne ne oldu?" Bir hıçkırık daha duyunca korkmaya başlamıştım.
"Kızım hemen eve gel"
"Anne ne oldu anlatsana birine bir şey mi oldu?" İstemeden de olsa sesim yükselmişti ve çantamın kulpunu sıkmaya başlamıştım.
"Mira eve gel telefonda konuşulcak bir şey değil."
"Tamam."
Oturduğum banktan kalkıp taksi aramaya başladım.Nihayet birisi durduğunda hemen bindim ve adresi söyleyip hızlı gitmesini söyledim.Bu arada ne olmuş olabileceğini düşünmeye başladım ama aklıma iyi şeyler gelmediği için vazgeçtim ve yola odaklandım.Taksinin durmasıyla hemen ücreti ödeyip eve koştum.Ben kapıyı çalmadan annem açtı ve bana sarıldı.İlk başta şaşırsamda bende hemen sarıldım.Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum ama sonunda annemi kendimden ayırıp salona geçtik.Geldiğimi gören babamla abim bana bakmaya başladılar.Poyraz abim burdaysa Baran abim nerde.Annem benim biraz gerimde neden ağlıyo?Birisi bir şeyler anlatsa artık çok iyi olacak.
"Baba abi noluyo Baran abim nerde?"
Abimin adını duyunca bakışlarını benden kaçırdılar tabi bu benim korkmama neden oldu.
"Abi baran abim nerde bir şey mi oldu niye bir şey söylemiyorsunuz?"
"Kızım abin bir hata yaptı.Doğan aşiretinin kızı Aslıyı kaçırmış." Kulaklarıma inanamıyorum bunu benim Baran abim mi yapmış? Babamlara baktığımda gayet ciddi duruyordu.
"Kızım eğer abini bulurlarsa öldürcekler onu da Aslıyı da."
"Peki baba yapacak bir şey yok mu?" Bu sefer sözü abim aldı.
" İkisininde kurtulması için bi yol var."
"Yani abi açık konuşur musun?"
"Berdel yapılması gerekiyor." Tam bu ne demek diye soracakken abim devam etti.
"Yani bir nevi değiş tokuş oluyor.Bu da onlardan bize gelin gelirse ki geldi bizde onlara kız vermek zorundayız.Eğer berdel olmazsa kan davası olacak iki aşiret arasında."
"Peki bizden kim verilcek?" Abim sorum üzerine gözlerini kaçırdı.Bu da benim şüphelenmeme neden oldu. "Bir soru sordum cevap verir misiniz?"
Abim üzgün gözleriyle gözlerimin içine baktı ve hayatımı tamamen değiştircek o cevabı verdi.
"Sen"
-
Arkadaslar bu benim ilk hikayem yanlislarim olabilir ama zamanla duzelecegine inaniyorum.Okursaniz sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
General FictionAbisinin hayatının kurtulması için sevmediği daha da önemlisi tanımadığı bir adamla Berdel yapılmasına karar verilen Mira'nın hayatını okumaya var mısınız?