Bölüm 10

106K 2.9K 273
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda Jiyan'ı bana doğru dönük uyuduğunu gördüm.Ellerimi başımın altına koydum ve onu uyurken izlemenin keyfini çıkarmaya başladım.Bir insan uyurken bile bu kadar güzel olabilir miydi?Bence olurdu.Zaten canlı örneği karşımda duruyordu.Saçları kendi arasında isyan başlatmış sağa sola dağılmıştı.Kaşları hafif çatılmış bir şekildeydi.Dudakları hafif büzülmüştü.Bu görüntü bende onu öpme isteği uyandırmıştı.Acaba bir kere onu öpsem ne olur diye geçirdim içimden.Zaten uyuyordu.Tüy kadar hafif bir öpücüğü hissetmezdi sanırım.Kendi kendimi gazlayarak dudaklarına doğru yaklaşmaya başladım.Nefesimin hızlanması kalp  atışlarımın çığrığından çıkması normal mi?Tam dudaklarımı dudaklarına yaklaştırmış onu öpecektim ki gözlerini açmasıyla çığlık atacaktım.Ama kendimi dizginlemeyi başarmıştım.O ise konuşmadan öylece gözlerime bakmaya başladı.Bu kadar dikkatli bakması rahatsız olmama neden olmuştu bu yüzden kendimi geri çekmeyi düşündüm.Geri çekileceğim sırada Jiyan tarafından engellendim.

"S-sen uyumuyor muydun?"  Kahretsin kekelemiştim.Bu adamla ne zaman yakınlaşsak hep böyle oluyordu.Kelimeleri toparlayıp konuşamıyordum.Kendimi rezil etmekte bir numaraydım doğrusu.

"Hayır."

"Ne zamandır uyanıksın peki."   Bu sefer konuşabilmiştim aferin bana.Hani alkışım?

"Senin beni izlemeye başladığından biri."

Ah lanet olsun!Nasıl farkedemedim ki ben?Uyuduğunu sanmıştım ama yanılmışım.Tabi bunu farkettirmek istemeyeceğim bir şey olduğu için anlamamazlığa vurmayı seçtim.

"Neden söz ettiğini anlamıyorum."

"Beni izlediğinden bahsediyorum karıcım."

Karıcım... Ne kadar güzel ve özel bir kelimeydi öyle.Her genç kızın zamanı geldiğinde sevdiği adamla evlenip onun ağzından duymak isteyeceği en özel kelime.Bu benim içinde geçerliydi tabi.Ama gelin görün ki ne zamanında,ne de sevdiğim adamla evlenip mutlu bir evlilik yapmıştım.Bizim evliliğimiz zorunlu yapılan bir evlilikti.İki tarafta mutlu değildi.Ama işte yapacak bir şey yoktu.Bizim evliliğimiz sayesinde iki can kurtulmuştu.Benim abim ve Jiyan'ın kız kardeşi Aslı.

"Ne seni izlemesi yok öyle bir şey."    Jiyan'ın emin misin der gibi olan bakışlarına kaşlarımı kaldırarak cevap verdim.O da bu konuşmanın daha çok uzayacağını anlamış olacak ki nefesini dışarı verdi.

"Peki senin dediğin gibi olsun karıcım."

Deme be adam bana karıcım deme.Anladım ki bu kelime bana hiç iyi gelmiyordu.Çünkü bana her karıcım deyişinde karşısında eriyecek gibi oluyordum ve yelkenleri suya indirecek gibi olmaktan kendimi alıkoyamayacak gibi oluyordum.Ve bu en son isteyeceğim şeyler arasında bile değildi.

"Ellerini çeksen de artık kalksak şu yataktan.Daha hazırlanıp annemlere gideceğiz ve ben geç kalmak istemiyorum."

"Böyle çok iyiydik ama madem annenlere gideceğiz kalkalım bari.Ama bu sahneyi tekrar yaşamak isterim sevgili karıcım."

Yine karıcım dedi işte.Bilerek yapıyordu bu adam yahu.Ama nereden bilsin ki benim o bana her karıcım dediğinde eriyip gidecek gibi olduğumu.Neyse deyip bu düşünceyi beyimin arkalarına kadar gönderdim sürekli beni rahatsız etmesini istemiyordum çünkü.

Jiyan'dan..

Aslı'm.Güzelim.Birtanecik kardeşim.Bugün düğünü vardı.Ne kadar onaylamasamda evleniyordu işte.Bu yaptıkları hata yüzünden iki kişinin hayatlarını mahvetmişlerdi.Mira'm ve ben.Mira'm diyorum çünkü geçen zaman içerisinde ona olan bazı duygularım ve düşüncelerim değişmişti.Ama buna bir isim koyamıyordum.Koymakta istemiyordum açıkçası.Ben ona farklı bir gözle bakmaya başlamışken o bana bir yabancıymışım gibi bakıyordu.Yakınlaşmalarımızı saymazsak tabi.Ne zaman öpüşecek kadar yakınlaşsak nefes alışverişi ve kalbinin atışı hızlanıyordu.Bunun nedeni heyecandan mı yoksa korkudan m çözemiyordum.Bazen beni sevdiğini düşünsem de bu düşünceyi hemen aklımdan atıyordum.Neden böyle düşündüğümü bende bilmiyordum.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin