BERDEL

Bölüm 31

Jiyanın toplantı süresi boyunca vakit geçirmek için gezmiştim ve yeni insanlarla tanışmıştım.Onlara mesafeli olmadan yaklaşmaya çalıştıkça onların bana mesafeli olmaları beni üzüyordu açıkçası.Tamam hepsiyle samimi ilişkiler kuramazdım ama en azından birkaç kişiyle iyi anlaşabilsem de yeterdi.Hele ki burda hiç arkadaşımın olmadığı düşünülürse bunu istemem gayet normaldi.

Statü farkı hep bir sorundu benim için.Hepimiz insandık sonuçta kimse kimseden üstün değildi ama burada öyle değildi tabi.Özellikle köklü bir soydan geliyorsan.

Jiyan bütün gün toplantılarla uğraşmıştı.Yorulmuş olmalıydı.Eve gidince masaj yapıp rahatlatmayı amaçlıyordum.Gerçi bugün masaj yaptığımda sonucunu da görmüştük.Boraya yakalanıp rezil olmamız da cabasıydı tabi.Ama evde olacağımız için bu sefer sorun yoktu.Birinin bizi yakalama ihtimali yoktu.

Yorucu bir günün ardından eve gelince dinlenmekle ilgili planlarım sonuçsuz kalmıştı.Burada istediğin zaman istediğin şekilde hareket edemiyordun malesef.Masa hazır olunca hep birlikte yemeğe başladık.

"Günün nasıl geçti kızım?"
"İyiydi anne ama biraz yoruldum açıkçası.Ben çalışmadan bu kadar yoruluyorsam Jiyanı tahmin edemiyorum doğrusu."
"Hayat işte kızım bir döngünün içinde yaşayıp gidiyoruz."
"Haklısın anne.Allah kolaylık versin."
"Amin kızım amin."

Konuşmamızın ardından yemek sessiz geçmişti.Babam kahve isteyince hemen hazırlayıp avluya geçtim ve kahveleri dağıttım.Babamla Jiyan kendi aralarında sohbet ederken bizde annemle sohbete başladık.

"Nasılsın kızım?"
"İyiyim annecim sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim güzel kızım."
"Allah iyilik versin annecim."
"Amin kızım.E kendini nasıl hissediyorsun?"
"Aslında biraz tuhaf hissediyorum anne.Anne olacağım için heyecanlıyım tek duam sağ sağlim onu kucağıma alabilmek."
"İnşallah kızım.Hakkımızda hayırlısı neyse o olsun."
"Amin annecim.Hayırlısı neyse o olsun."

Biten kahve ve sohbetin ardından annemin ve babamın izniyle odaya çıktım.Üzerimi değiştirip banyoda elimi yüzümü yıkayıp rahatlamayı amaçlamıştım.Ne kadar yardımı dokunduğu tartışılırdı ama.

Odaya geri dönüp yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım.Hemen uyuyamazdım ama gözlerimi dinledirsem iyi olurdu.Çok geçmeden odanın kapısı açıldı ve kulaklarımı adım sesleri doldurdu.Alnımda hissettiğim dudaklarla gülümseyerek gözlerimi açtım ve ömrümün sonuna kadar görmek isteyeceğim gözlerle karşılaştım.Jiyan geri çekilip dolaba yöneldi ve pijamalarını aldı.Üzerini değiştirip yanıma geldi ve sımsıkı sarıldı.Ben de kollarımı boynuna sardım.

"Bugün nasıl geçti?Sıkıldın mı?"
"Hayır canım sıkılmadım ama biriyle tanıştım.Gerçi birçok kişiyle tanıştım ama bu biraz değişik biri gibi geldi."
"Kimmiş bakalım bu değişik biri?"
"Adı Demirdi sanırım."
"Demir mi?Soyadı neymiş?"
"Hmm tam hatırlayamadım ama KESKİNdi herhalde."

İsmi duyunca Jiyanın gerildiğini hissedebiliyordum.Başımı çevirip yüzüne baktığımda kaşlarını çatmış dişlerini sıkarak yüzüme bakıyordu.

"Bir sorun mu var hayatım?"
"Nasıl tanıştınız o adamla?Ne konuştunuz ?"
"Niye birden sinirlendin bir şey mi oldu?"
"Soruma cevap ver Mira."

Tıslayarak konuşması benimde sinirlenmeme neden oluyordu.Bunda abartacak ne vardı ki şimdi.Alt tarafı biriyle tanışmıştım.Gerçi ona da tanışma denemezdi.Çarpışma sonucu sadece isimlerimizi öğrenmiştik.Bir yerde oturup saatlerce sohbet etmemiştik ya.

"Odadan çıkınca adımımı atacağım sırada biriyle carpıştım.Düşeceğim sırada tuttu beni.Sonra ismimi sordu ben de ne yapacağını sordum.Meraktan sorduğunu söyledi.Bende ismimi söyledim onunkini sordum o da söyledi bu yani.Oturup bir yerlerde saatlerce sohbet etmedik.Şimdi neden sinirlendiğini söyler misin?"
"Bak şimdi söyleyeceklerimi sozümü kesmeden sonuna kadar dinle tamam mı?"
"Tamam."
"Bak Mira bizim işler kolay değildir.Herkes birbiriyle rekabet içinde.Birbirinin önüne geçmekle meşgul.Bunun içinde her kötü yol denenir.Ben helaliyle işler yapıp evime helal lokma sokmak için çabalıyorum.Sizi bunlardan olabildiğince korumaya,sizi haberdar etmemeye çalışyorum.Sende tek isteğim çok dikkatli olman ve o adam ya da tanımadığın herhangi biri olduğu zaman ben yanında olmadığımda görürsen hiçbir şekilde konuşmayıp bana haber vermen.Senin tırnağına zarar gelse ben ölürüm Mira.Sana zarar gelmesine de asla izin vermem.Ama her dakika da yanında olamam.Bu yüzden senin dikkatli olman gerekiyor.Ters bir durum olduğunu sezdiğin zamanlarda hemen beni arayacaksın tamam mı?"
"Tamam canım dikkat edeceğim.Ama senin bana bir söz vermeni istiyorum.Sen bu kötü olaylara bizden daha çok yakınsın ve sen daha çok dikkat etmeye çalışacaksın.Ne olursa olsun kendine bir şey olmasına izin verme tamam mı söz mü?"
"Söz Mira'm söz.Allah ne gösterir bilemem ama ben elimden geleni yapacağım."