Bölüm 19

79.2K 2.2K 24
                                    

Bu sabah güne mutsuz başlamıştım.Kardeşim yerine koyduğum Maya bugün Ankaraya dönüyordu.Tabi Güney de.Ama onun gitmesine seviniyordum içten içe.Üzerimi değiştirip aşağıya indiğimde herkesin masada oturduğunu gördüm bir ben eksiktim.Herkese günaydın deyip yerime oturdum ve kahvaltıya başladık.Kahvaltı sessiz başlamış aynı şekilde bitmişti.Herkes üzgün duruyordu.Maya da bu durumdan çıkmak için işi şakaya vurarak biraz olsun güldürmeyi denemişti.
"Aman noluyor yahu!Sanki cenaze var alt tarafı geldiğimiz yere geri dönüyoruz.Toplayın şu suratlarınızı valla düşüp bayılcam şimdi şuraya yani."
"Aman Allah korusun o nasıl laf öyle cenaze felan Allah göstermesin.Biz siz gidiyorsunuz diye üzülüyoruz işte.Çok alışmıştık valla size."
"Yapma ama yenge bizde üzülüyoruz ama yeter bu kadar.Hem sizde bize gelirsiniz o zaman yine görüşürüz zaten.Gelemediniz mi telefon internet var teknoloji gelişti buralardan konuşuruz.Hem ben unutturmam kendimi size 7/24 rahatsız ederim sizi."
Mayanın bu sözleri biraz olsun güldürmüştü bizi ama duygudan yoksun gülümsemeydi.
"Aman deli kız bizde biliyoruz teknolojiyi cahil değiliz.Onlar böyle canlısının yerini tutmuyor ki."
"Biliyorum yengem ama yapacak bir şey yok işte böyle idare edeceğiz bizde."
"Haklısın kızım."
Ve böyle bitmişti konuşma.Daha sonra Maya hazırlanmak için yukarı çıktığında bende peşinden çıktım.Kapıyı tıklatmadan girmem Mayayı korkutmuş olmalı ki yerinde sıçramadan edemedi.
Hızlı adımlarla yanına gidip hemen kollarımı boynuna sardım.Gitmesini istemiyordum.Bana sırdaş dost en önemlisi de bir kardeş olmuştu.Kısa da olsa kız kardeş olmanın nasıl hissettirdiğini yaşatmıştı.Kısa şaşkınlığının ardından o da hemen kollarını sardı belime.
"Maya gitmesen biraz daha kalsan olmaz mı?"
Ağladı ağlayacak durumdaydım şu an.Belki abartıyorum diye düşünüyorsunuz ama gerçekten burada kaldığı sürece ona bağlanmıştım.Bu yüzden benim üzüntüm ve tepkim biraz fazlaydı.
"Mira güzelim yapma böyle anlıyorum seni ama gitmemiz gerek."
"Hiçte gitmeniz gerek değil.Hadi Güneyin gitmesi gerekli ama senin gerekli değil ki.Biraz daha kalabilirsin."
Şu an bi çocuktan farksızdım ama benim için bir önemi yoktu.Sevdiğim birinden ayrılıyordum.
"Daha fazla yük olmayalım canım yine geliriz ki sizde gelirsiniz.Hem sürekli konuşuruz zaten telefondan."
Mayadan hızla ayrılıp bağırmaya başladım
"Saçmalama ne yük olması.Babamla annem zaten sizi kendi çocukları gibi görüyor bizde kardeşimiz olarak görüyoruz.Ne yük olmasından bahsediyorsun?"
Maya böyle bir çıkış beklemiyor olacak ki kocaman açtığı gözleriyle bana bakıyordu.Ben de yaptığım hatanın farkına varıp Mayanın konuşmasına fırsat vermeden tekrar konuşmaya başladım.
"Maya canım özür dilerim bağırdığım için.Yapmamam gerekirdi ama sen öyle deyince tutamadım kendimi.Gerçekten üzgünüm."
"Ah tatlım önemli değil anlıyorum seni ama gitmemiz gerek.Hem annemleri arkadaşlarımı da özledim onlarla da biraz tatil yapalım."
Haklıydı.Biraz bencil davrandım sanırım ama işte konu sevdiğim insanlar olunca kendimi kaybedebiliyordum.Aynı şu anda ki gibi.Bir de kıza bağırmıştım deli gibi.Tamam seviyorsun anladıkta niye kendini kaybediyorsun ki? İç dünyamda ki tartışmaya bir son verip mahçup gözlerle Mayaya baktım tekrar.
"Haklısın canım biraz bencillik yaptım.Ama sevdiğim insanlarla ilgili herhangi bir şeyde böyle dengesiz ve bencil olabiliyorum kusura bakma lütfen."
Maya sıcak bir gülümseme eşliğinde "Gel buraya deli kız."   Diyerek beni kendine çekti ve sarıldı.Bende hemen ona sarıldım.
"Rahat ol canım ben takılmam böyle şeylere.Hem ben de senin gibiyim zaten sevdiklerim konusunda anlıyorum yani seni."
"Tamam o zaman git ama bir arama beni ben aradığımda da açma o telefonu bebişi sevmeyi unut sen.Küserim hem bir daha da konuşmam haberin olsun."
"Hah iyi yaptın bak sen söylemesen unutuyordum ben de söylemeyi."
Maya beni kendinden ayırıp ciddi bir hale büründü.
"Neyi unutuyordun?"
"Hani sizin şu iki günlük tatil planı var ya onu yengemle konuştum."
Gerçekten Maya söylemese benimde aklıma gelmeyecekti.Ama gerçi ona da ben hatırlatmıştım ama neyse konumuz bu değil.
"Ee ne oldu?Ne dedi?İzin verdi mi?"
Ard arda sıraladığım cümlelere Maya gözlerini devirmişti.Aman ne yapayım canım heyecanlanmıştım işte.
"Yavaş gel kızım bir nefes al.Neyse hazırsan söylüyorum."
Başımı söyle dercesine aşağı yukarı salladım.
"Tabi ki izin verdi kızım ben istedim sonuçta."
Sevinçle ellerimi birbirine çarptım.Maya da benden farksızdı.
"Çok teşekkür ederim canım benim ne yapsam ne desem az.Beni öyle bir yükten kurtardın ki anlatamam."
"Sakin ol kız ne meraklıymışsın sen de he"
Mayanın dedikleri hem beni şaşırtmış hem de utandırmıştı.Hemen yatağın üstündeki yastığı alıp kafasına attım.Vee tam isabet.Yastığı kafasına yemesiyle kahkahalarla gülmeye başlamıştı.Tabi gülerken de sırtüstü yatağa düşmüştü.Bu sefer de ben onun bu haline gülmeye başlamıştım.Ben hala gülerken Maya kendini toparlamış kızgın bir ifadeyle-gerçekle alakası olmayan bir kızgınlık-bana bakmaya başladı.Ama ben hala gülmemi bastıramamıştım.Ben gülerken Maya homurdanmaya başladı.
"Al işte besle kargayı oysun gözünü diye boşa demiyorlar.Ben o kadar sana yardım edeyim izin alayım dil dökeyim senin yaptığına bak.Oluyor mu yani böyle?Bak gülme yoksa küs ayrılacağız."
Mayanın son söyledikleriyle gülmeyi hemen kesip endişeli bir şekilde ona bakmaya başladım.Gerçekten öyle ayrılır mıydık ki?
Artık yüzüm nasıl bir hal aldıysa bu sefer Maya bana gülmeye başlamıştı.Şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.Ama o kendini hemen toparlamıştı.Benim aksime.
"Mira..haha..yüzünün halini...haha..görmen lazım çok...komik görünüyorsun...haha.."
Gülmekten doğru düzgün konuşamamıştı.Ne yani benimle dalga mı geçiyordu bu kız?
Gözlerimi kısıp ellerimi belime koydum ve   "Seni hain seni.Demek beni kandırırsın ha.Sen şimdi görürsün."  Diyerek üstüne atladım ve gıdıklamaya başladım.Onunla birlikte bende gülüyordum.Ikimiz de gülüyorduk.Gülme krizine girmiş gibiydik.Kendi kendime yeter bu kadar oyun diyerek kendimi yatakta yanına attım.Hala gülüyorduk ama biraz öncekine göre normale dönmüştük.
"Ben hala gitmeni istemiyorum Maya."
"Ben de ama gitmemiz gerek.Neyse hadi inelim aşağıya."
İkimiz de ayağa kalktık.Maya bavulunu aldı eline ve dışarı yöneldi bende peşinden.
Avluya indiğimizde Güney hazırdı.Bizim geldiğimizi görünce hepsi bize baktı.Maya bavulunu bırakıp annem ve babamla vedalaştılar.Sıra bana geldiğinde gözlerim dolmuştu.Sıkı sıkı sarıldım.Karşılığıda hemen gelmişti zaten.
"Kendine iyi bak canım benim sakın beni unutma bak.Yukarıda dediklerimde geçerli.Seni kısa sürede çok sevdim ve çok alıştım ben."
"Ben de seni seviyorum canım çok iyi bir dost oldun bana.Dediklerinide unutmam özellikle bebiş haberini heyecanla bekliyorum.Elinizi çabuk tutun siz de ben yeğenimi sevmek istiyorum.Sende beni unutma sakın.Kendine iyi bak canım."
Zorlukla Mayadan ayrıldım.Güneyde diğerleriyle vedalaştıktan sonra sıra bana gelince sadece iyi yolculuklar diledim.Onunla ne sarılmak ne de başka bir şey yapmak istiyordum.Bavulları arabanın bagajına konuldu.Mayayla son bir kez daha sarıldık.Sonra arabaya bindiler.Onları Jiyan bırakacaktı otogara.Araba hareket etmeye başlayınca içime bir şey oldu sanki.Gözden kaybolana dek arkalarından baktım.Sonra o şekilde çok durduğumu farkedip içeri girdim.Biraz annemlerle oturduk.Kahve eşliğinde sohbet ettikten sonra izin isteyerek odaya çıktım.Bavulları hazırlamam lazım.Yarın yola çıkacaktık.Aklıma gelenlerle birlikte hem heyecanlanmıştım hem de içimde tarifsiz bir mutluluk vardı.Gerćek anlamda Jiyanın karısı olacaktım.Burası çok mu sıcak oldu bana mı öyle geldi acaba?
Jiyan gelmeden avluya inip şoföre yarın ki hazırlayacağım yemek için lazım olan malzeme listesini verdim ve bunları alıp yazlığa götürmesini söyledim.Anahtarları vermeyi unutmadım tabi.Bir de bunu Jiyana söylememesini tembih etmiştim.Haberinin olmasını istemiyordum.
Jiyan gelince hep beraber akşam yemeğini yemiştik.Ben hala ona yarın kesin olarak gideceğimizi söylememiştim.Yatmadan önce söylerim artık deyip sonraya bıraktım bunu.
Yemeğin ardından iyi geceler diyerek odamıza çekilmiştik.Pijamalarımı yanında giyinmeyi düşünüyordum.Artık bunları aşmak gerekti.Belki geç olmuştu ama kendimi böyle şeylere daha yeni hazır hissediyordum.Utana sıkıla üzerimdekileri çıkarıp pijamalarımı hızlı bir şekilde giymeye çalıştım ama bu pek mümkün olmamıştı.Ne kadar hızlı giyinmeye çalışsam da elim ayağıma dolaşıp giyinememiştim.Bunda Jiyanın bakışlarınında etkisi vardı.
Duyduğum kahkaha sesiyle başımı Jiyana çevirdim.Gülerken gözlerinin etrafında çizgiler oluşuyordu ve buna ayrı bir tatlılık katıyordu.Ama yerim ki ben bunu.
"Ne oldu neye gülüyorsun sen?"
"Sana gülüyorum karıcım."
Artık bana her karıcım dediğinde eskisi gibi erime kıvamına gelmiyordum.Sürekli duyduğum için vücut artık bağışıklık kazanmıştı.
"Niye gülüyorsun peki pek sevgili kocacım?"
"Pijamanı giyemedin ya ona gülüyorum pek sevgili karıcım."
"Hıh gülünecek varsa alt tarafı pijama işte bak şimdi nasılda giyiniyorum."
Gözlerinin içine baka baka  giyinmiştim.Ama unuttuğum bir şey vardı.Allahım ben karşısında bildiğin iç çamaşırıylaydım!Kulaklarıma kadar kızardığımı hissediyordum şu an.Ben nasıl unuturdum ki?Ah kafam ah.Ama bunu ona belli etmiycektim.Burnumu havaya dikip  "Bak nasılda güzel giyindim değil mi kocacım?"   Dedim.
"Evet karıcım çokta güzel baktım.Sende çok güzel giyindin."  
Ne olduğunu bile anlamadan yanıma gelip beni gardıropla kendi arasında sıkıştırdı.Ne zaman giyinmişti eşofmanını?Üstü niye çıplaktı ki şimdi?
"Ah Mira çok güzelsinBenimsin.Iyi ki de benimsin.Bazen Aslıyla Barana teşekkür edesim geliyor.Onlar kaçmasaydı seni nasıl bulurdum ben?"
Kulağıma doğru boğuk bir şesle fısıldamıştı.Nefesi tenimi yakmıştı adeta.Konuşmak istiyordum ama sesimi bir türlü bulupta bir şey söyleyemiyordum.
"Jiyan.."
Adı fısıltı gibi çıkmıştı.Ama buna da şükür.Sesimi bulup konuşabilmiştim yani.
"Efendim güzelim?"
Bu adam böyle konuşmaya devam ederse ben yarın yapacaklarımı şimdi uygulamaya koyacaktım.Gerçekten çok zordu.Ama hayır bugün değil yarın olacaktı her şey.Daha güzel ve özel.
"Artık yatsak mı benim uykum geldi de."
Böyle güzel bir anı bozduğum için ne kadar kendime sövsem de olması gereken buydu.Jiyanın derin bir nefes aldığını duydum.Hemen sonraysa benden uzaklaştı.Bana kızmıştı.Onu elbette ki anlıyordum ama büyük gün yarındı.
Yatağa yattığımda Jiyanda yanıma yatmıştı.ama bu sefer bana arkası dönüktü.Kızdığından böyleydi ama yarın böyle olmayacaktı.Yarınla ilgili hayaller kurarak uykunun huzurlu kollarına teslim oldum.

-

Merhaba benim biricik okuyucularım.Yeni ve upuzun seveceğinizi umduğum bir bölümle geldim.Sizi mutlu etmeyi beklentilerinizi karsilamaya calisiyorum her bolumde insallah basariyorumdur da.
Ben bu hikayeyi yazmayi dusunurken kesinlikle bu oy yorumlar ve okunma sayisiini hic mi hic beklemiyordum.Ama siz canimcimlar benim yanimda olup yalniz birakmadiniz.Hepinize cani gonulden tesekkur ediyorum.Insallah finale kadar boyle devam eder yanimda olursunuz.Neyse daha fazla uzatmayim multi de yakisikli Jiyanimiz var.Iyi okumalar oy ve yorumlarnizida eksik etmeyin lutfen.Seviyorum sizi.Kocaman da opuyorum hepinizi.<3

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin