Bölüm 30

46.6K 1.4K 147
                                    

Bu da neydi şimdi?Gider ayak beni bir çıkmazın içine sürüklemekte neyin nesiydi?Geçmişte ben ona karşı bir şeyler hissetmiştim bunu inkar etmeyecektim.Ama şimdi bu durum kesinlikle söz konusu bile olamazdı.

Silkelenip kendime gelmeye çalıştım yoksa dikkat çekerdim.Sakin bir şekilde onların arabaya binip uzaklaşmalarını izledim.Tabi Melise deli gibi el sallamayı unutmamıştım.Oda aynı şekilde bana el sallamakla meşguldü.Melis havaalanına gelmemizi istememişti.Ben de bu sefer ısrar etmeyip kısa kesmiştim.Araba gözden kaybolunca içimi bir sıkıntı kaplamıştı.Bunun nedeni Ayazın söyledikleri miydi yoksa Melisin gitmesi miydi karar verememiştim.

Jiyana olan aşkım bir gram eksilmeyecekti ama şimdi bunu düşünmeden de edemeyecektim.Ve ben bundan nefret ediyorum!Aklımda sürekli başka şeylerle ilgili düşünmek beni yoruyordu çünkü.

Avluya girince herkes kendi işine dönmüştü.Anneme yorgun olduğumu söyleyerek odama çıktım ve yatağa uzandım ve kendimi düşüncelerin kucağına attım.

Madem beni seviyordu bunu söylemek için niye bu kadar beklemişti?Onca zaman vardı ama niye şimdiki zamanı seçmişti aklım almıyordu.Tabi ki bu bir şey değiştirmeyecekti ama niye şimdi olduğunu merak ediyordum işte.Aklımda sorular vardı ama cevaplar yoktu.Biraz daha düşünürsem gerçekten kafayı yiyecektim.O yüzden bunları hiç yaşanmamış sayıp hayatıma devam etmem en mantıklısıydı.

"Hayatım?"

Duyduğum sesle yerimden sıçramıştım.Artık içimde  sorularla nasıl boğuşuyorsam ne açılan kapının ne de adım seslerinin farkına varabilmiştim.

"Sevgilim."

Jiyan yanıma gelip yatağa uzanmıştı.Kolunu belime sararak beni kendisine çekti ve saçlarıma uzun soluklu bir öpücük kondurdu.Yüzümde gülümseme oluşurken ben de kollarımı beline doladım.

"İyi misin hayatım?"
"İyiyim canım bir şey mi oldu?"
"Yok canım odaya geldiğimi  duymadın da bir şey oldu sandım."
"Anladım canım gayet iyiyim bir şeyim yok."
"Sen öyle diyorsan tamam canım.Suratın asık sebebi nedir?"
"Melis gitti ya ona üzüldüm biraz canım ondan böyle oldum bir şey yok."
"Hmm peki o zaman.Duş alacağım ben sende gelir misin?"
"Yok canım uyuyacağım ben."
"Gelmek istemediğine emin misin hayatım?"

Gözlerinden ve sorusundan muziplik akıyordu ama ona istediğini vermeyecektim.

"Evet canım gayet eminim git hadi sen."
"İyi be."
Jiyanın suratı düşerken homurdanarak banyoya gidiyordu.Gülümseyerek kafamı iki yana salladım çocuk gibi adamdı yahu.Koca bebek!

Uykuya daha yeni kucak açarken burnuma dolan kokuyla gözlerimi araladım.Jiyan banyodan çıkmış gelip yanıma yatmıştı.Demek ki çok bir zaman geçmemişti.Elimi göğsüne koyup başımı boynunun girintisine sakladım.Aldığım bu kokunun tarifi yoktu.Anında beni mayıştırıyordu.

Bel oyuntumda hissettiğim elle vücudum ürpermişti.Kendimi ona daha çok yaslayıp kokusunu içime hapsetmek istercesine soludum.Ömrüm boyunca bu kokuyla uyuyup bu kokuyla uyanacaktım.

"Mira.."
Jiyanın boğuk sesini duymak vücudumun bir kez daha ürpermesine neden olmuştu.Sesinin neden boğuk çıktığını anlamamak için salak olmak gerekirdi.

"Jiyan.."

Benim sesiminde onun sesinden eksik kalır bir yanı yoktu.Kafamı kaldırıp gözlerinin içine en derinini görmek ister gibi baktım.Oda aynı şekilde başını hafif eğmiş göğsünde yatan bana bakıyordu.Bakışları çok güzeldi insanı özel hissettirecek kadar yoğun ve sıcak.

"Bana ne yaptın böyle Mira.Çok masumsun ve bu seni daha çok sarıp sarmalamak,kendime saklamak istememe neden oluyor.Bedenimde bıraktığın etkinin farkında mısın?"

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin