Hissettiğim soğuklukla gözlerimi araladım.Üzerime bir şey dökmüşlerdi.Dökülen şey gözüme girdiği için gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp üzerime baktım.Su.Gözlerimi üzerimden etrafıma çevirdim ve karşımda bana iğrenç bir sırıtmayla bakan iki tane adam gördüm.
Bir sandalyeye oturtmuş ellerimi ve ayaklarımı bağlamışlardı.Kaçırılmıştım!Beynimde çakan şimşekle birlikte kalp atışımda hızlanmıştı.Bana bir şey yapmazlardı değil mi?Bebeğimi benden almazlardı.
Hızla etrafımda tekrardan gözlerimi gezdirdim.Televizyonlarda gördüğüm depolara benzeyen bir yerdeydim sanırım.Eski paslanmış demirler,tahtalar,varile benzeyen bir şeyler vardı hep.Bunlara ek olarak ben ve şu iğrenç suratlı iki tane adam vardı.
"Ne-neredeyim ben?Siz kimsiniz?Benden ne istiyorsunuz?"
"Çok soru soruyorsun."
"Cevap verin sizde sormayım."
"Bak sen dilinde pek bi uzunmuş senin."
"Bırakın beni lütfen gitmek istiyorum."
"Ama biz seni göndermek istemiyoruz."Sinirleniyordum benimle oyun oynuyordu resmen pislik.Bir anlık gelen sinirle sesimi yükselterek konuşmaya başladım.
"Allah'ın cezaları bırakın dedim size.Jiyan sizi bulduğunda bakalım nefes alabilecek misiniz?Aşağılık herifler sizi gücünüz bana mı yetti de beni kaçırdınız."
Adamın önce sırıtan yüzü yerini çatık kaşlara bıraktı ardından bir hışım üzerime gelmeye başladı.Olduğum yerde sinmiş ne yapacağını bekliyordum.Koca elini kaldırmasıyla tokat atacağını anlayıp gözlerimi kapattım.Belki böyle acısını çok hissetmem diye düşünmüştüm.Ne alakaysa!
"Hop hop sakin ol koçum."
Yüzüme beklediğim acı gelmeyince korkarak gözlerimi açtım.Adamın biri pislik adamın koca elini tutup tokatını engellemişti.
"Ama abi-"
"Tamam uzatma lazım o bize daha şimdiden böyle korkutursan yaşayacağından şüpheliyim."Ses tanıdık geliyordu ama nerden olduğunu çıkartamıyordum.Adamın arkası dönük olduğu için kim olduğunu da göremiyordum.Diğer koca elli adama baktığımda burnundan soluyordu.Demek ki sözlerime çok sinirlenmişti.Oh olsun pislik herif.Daha beter konuşurdum ama can güvenliğim için susmam iyi olabilirdi.Diğer türlü arkası dönük adam ya da başkası bu sefer onu durduramayabilirdi.
Sonradan gelen adam tuttuğu kolu bırakıp yavaşça arkasını döndü.Yüzünü gördüğümde nefessiz kalmıştım.Bu Demirdi.Urfadayken şirkette çarpıştığım,rüyama giren ve oğlumu rehin alan adamdı.Derin derin nefes almaya çalıştım ama bir işe yaramıyordu.
"S-sen.. sen."
"Evet güzelim ben."İğrenircesine suratına baktım.Bir de bana güzelim diyordu şerefsiz.Ama Jiyan öğrensin elbet soracaktı bunların hesabını.Ah salak kafam ne vardı korumalarla gitseydim de bu duruma düşmeseydim.
"Güzelim deme bana."
"Aa neden güzelim?"
"Gerizekalı mısın anlamadıysan bir da-"Başım sağ tarafa dönerken boş depoda ses yankılanmıştı.Bana tokat atmıştı.Bu çok acıttı ama.Yüzümü tekrardan yüzüne çevirdiğimde olabildiğince ifadesiz durup acıdığını göstermemeye çalışıyordum.Onu sevindirmeyecektim.
"Eğer benimle düzgün konuşmazsan senin için hiç iyi olmaz güzelim."
Kelimelere tek tek vurgu yapıp konuşurken güzelimi daha da bastırarak söylemişti.Adam olduğu yerden bile beni korkutuyordu.
"B-ırakın lütfen kimseye bir şey demeyeceğim yeter ki bırakın."
"Ama daha heni geldin hemen gitmek olur mu hiç?"
"Lütfen."Sesim fısıltıya dönüşmüştü.Gözyaşlarım benden izinsiz akıyordu,engelleyemiyordum.Benim güçlü duruşum da buraya kadardı işte.Bana bir şey olacağını düşünmüyordum nasıl olursa bir şekilde dayanırdım ama bebeğim ona bir şey olursa o zaman dayanamazdım işte.Onun benden alınacağı düşüncesi tüylerimi ürpertmeye yetipte artıyordu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
General FictionAbisinin hayatının kurtulması için sevmediği daha da önemlisi tanımadığı bir adamla Berdel yapılmasına karar verilen Mira'nın hayatını okumaya var mısınız?