Bölüm 34

34.9K 1.2K 58
                                    

Jiyan'dan..

İstanbulda'ki şirkette çıkan bir sorundan dolayı buradaydık.Urfada ki şirketin başında Bora vardı.Hem ortak hem de dost olduğumuz için gözüm arkamda kalmayacaktı.Bu yüzden içim rahattı.Gelmeden önce Urfadan her şeyi ayarlamıştım.Ev,eşyalar,korumalar vs..Babam ilk başta karşı çıksa da vazgeçmeyeceğimi anlayınca kabul etmek zorunda kalmıştı.Onları anlıyordum aslında.Bizden ayrılmak istemiyorlardı.Söylemeselerde ben hissediyordum.Ben de ne kadar ayrılmak istemesem de işleri düzene koymam için gelmemiz gerekiyordu.Bunu Urfa da da yapabilirdim ama uzun sürebilirdi ve git gel yapacağım için zor olacaktı.Hem daha çok yorulacak hem de Miradan ayrı kalacaktım.Bunu göze alamadığım için bu kararı vermiştim.Bu herkes için daha iyi olacaktı.

Ben şirketteyken Miranın yalnız kalmaması için de yardımcı almıştık eve.Hem ev işlerini yapacak hem de aklım Mira da tek kalmayacaktı.

Sabahları erken saatte gidip akşamları geç saatte geliyordum.Bu durumdan hiç memnun değildim ama idare edecektik bir süre.Tabi benim gibi memnun olmayan biri daha vardı.Beni özlediğini söyleyen karım.

Çok çalıştığım için çok yoruluyordum bu dayanabileceğim bir şeydi.Ama Mira'dan ayrı kalmak beni ciddi anlamda yıpratıyordu.Onu akşam yemeklerinde yalnız bırakmak,yemek sonrası televizyon izleyememek,beraber eğlenceli şeyleri yapamamak ve daha bir sürü şeyi yapamamak,mide bulantılarında karımın yanında olup ona destek olamamak beni üzüyordu.Tez zamanda işleri yoluna koyup her anında yanında olmalıydım.Ve bunun içinde elbetteki çalışmam gerekiyordu.Her zaman yaptığım gibi.

Eve geldiğimde saatin kaç olduğundan haberdar değildim ama gece yarısını geçiyordu muhtemelen.Mira her zaman ki gibi uyuyordu tabi.Ona kızamıyordum ki hakkım da yoktu zaten.Çabuk yoruluyordu ve uykusu çok çabuk geliyordu.Bu durumu hamileliğine yoruyordum.

Odaya girdiğimde yatağımda uyuyan minik ve masum bedene bakıp iç çektim.Ne de seviyordum bu kadını.Bakmaya,öpmeye,koklamaya doyamıyordum ki ömrüm boyunca doyacağımı da sanmıyordum.Üzerimi değiştirip yatağa girdim ve minik bedenini kollarımın arasına aldım.Her zaman ki rutin haline gelen beline sarıldığım da uykusundan uyandığı gibi yine gözlerini açmıştı.Bundan nefret ediyordum.Benim yüzümden uykusundan uyanmasından.

"Hoşgeldin sevgilim."
"Hoşbuldum hayatım.Uyumana devam et hadi."
"Sabah erken gidiyorsun gece geç geliyorsun özlüyorum seni."
"Bende seni çok özlüyorum bebeğim işleri düzene oturtayım sonra hep seninim ama birazcık daha idare edeceğiz."
"Tamam çok fazla uzamasın ama daha fazla dayanamayabilirim çünkü."

Tahrik edici gülümsemesi ve göz kırpması  kendimi tutmama engel olup dudaklarına yapışmam için davette bulunuyordu adeta.Davete icap etmek gerek diyerek müptelası olduğum dudaklarda hüküm sürmeye başladım.Anında karşılığını bulurken daha bir istekle öpmeye başladım.Öpüşmamizin en derin ve tutkulu yerindeyken-gerçi bizim her öpüşmemiz tutkuluydu-dudaklarımın üzerinde ki dudakların gerilmesiyle ters bir şey olduğunu düşünüp hemen geri çekildim ve endişeli gözlerle kadınımı izledim.

"İyi misin canım ne oldu?"
"İyiyim canım hafif bir sancıydı sadece geçti zaten."
"Doktora gidelim önemli bir şey olabilir belki."
"Yok canım gerek yo-ahh!"

Miranın bağırmasıyla kalbimin teklediğini hissettim.Benim minik kadınım acı çekiyordu ama elimden gelen bir şey yoktu.Sinirle elimi saçlarımdan geçirip sinirli bir şekilde soluk alıp verdim.Göğsüm korkudan hızla inip kalkıyordu.

"Hadi hastaneye gidiyoruz çabuk."

İtiraz etmeden yorganı üzerinden çekip kalkacağı sırada duraklayınca içimi başka bir telaş sarmıştı.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin